İnşaALLAH Salı günü erişeceğimiz Kurban Bayramınızı şimdiden tebrik ediyor, şahsımız, ailemiz ve ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını, dünya coğrafyasının pek çok yerinde zulme uğrayan Müslümanların selâmet ve huzûra kavuşmasını yüce Yaratıcı’dan niyaz ediyoruz diyerek başlayalım bugünkü yazımıza efendim.
Kutsal kitâbımız Kur’ân-ı Kerim’de: “Biz her ümmete kurban ibâdetini koyduk.” (1) Âyeti kerimesinden anlaşılacağı üzere, ‘kurban ibâdeti’ bizden önce gelen birçok ümmete farz kılınmıştır. Meselâ; ilk peygamber ve ilk insan Hz. Âdem’in iki oğlunun yüce Allah Teâlâ’ya ‘kurban’ hediye ettiklerini, birinin kurbanının kabul edilip diğerinin kabul edilmediğine dâir Kur’an’da bahsedilen bir vâkıa vardır. (2) İbrâhim Peygamber’in gördüğü sâdık bir rüya üzerine oğlu Hz.İsmâil’i kurban edecekken Hz.İbrâhim aleyhisselâm’ın oğluna bedel yüce Allah (c.c) katından bir koç gönderildiği Kur’ân-ı Kerim’de anlatılır. (3) Son Peygamber Hz. Muhammed aeyhissalâtu vesselâm’a da: “Rabb’in için namaz kıl ve kurban kesiver.” (4) Buyurulur.
Kurban kesmek Hanefi mezhebine göre vâcip, diğer mezheplere göre terk edilmesi istenmeyen müekked sünnettir. (5) Efendimiz aleyhisselam; ‘Kurban kesecek güçte olup da kesmeyen, namazgâhımıza yaklaşmasın.’ (6) Diyerek kurban kesme üzerindeki hassâsiyetini vurgulamıştır. Peygamberimiz aleyhisselam, kurbânın kesilmesi gerektiği hükmünden sonra yâni hicretin 2.yılından dünyâsını değiştirene kadar her sene kurban bayramında kurbânını kesmiştir. (7)
Kullarının hiçbir ibâdetine ihtiyâcı olmayan Allah Azze ve Cel acaba niçin insanlardan kurban kesmelerini istemiştir? Bu soruya cevap mâhiyetinde olan âyete baktığımızda: “Unutmayın ki ne onların etleri, ne de kanları asla Allah’a ulaşacak değildir Lâkin O’na ulaşan tek şey, kalplerinizde beslediğiniz takvâdır, Allah saygısıdır.” (8) Buradaki hikmet, Cenâb-ı Hakk’ın emrettiğinin sırf O istediği için yerine getirilmesi hâdisesidir. Kurban Bayramında et yeme fikriyle kurban kesilemez, kesilirse o, o niyete geçer. Hatta ortak kesilen kurbanlarda ortaklardan birinin böyle bir niyeti varsa o kurban diğerlerinin kurbanını iptal eder.
Kurban kesmek çok faziletli ve karlı bir ibâdettir. Bu hususta efendimiz aleyhisselâm; ‘Hiçbir kul, kurban günü, Allah indinde, kurban kanı akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz zirâ kesilen hayvan, kıyâmet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla tırnaklarıyla gelecektir. Kesilen kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah nezdinde yüce bir mevkie ulaşır. O halde, gönül hoşnutluğu ile kurbanlarınızı kesin.” (9) Gerçekten kurban çok sevaplı bir ibâdettir. ‘Kurbanın her tüyüne karşı bir hasene (iyilik) vardır.’ (10) Yine hadislerde bahsedildiği üzere kurbanda akıtılacak ilk damlanın sâhibinin geçmiş günahlarının affına vesile olacağı aynı zamanda o kurbanın sırat köprüsünde sâhibine bineklik yapacağı da sahih hadislerde geçen diğer hususlardır.
Hakikaten kurban ibâdetinin her konuda pek çok faydası varır. Öncelikle kurban kesmede, kul için yüce Yaratıcının emrine tam bir tevekkül anlayışıyla teslimiyet bilinci vardır. Bir ibâdetin ifâsında sırf Rabb’in emri için olması, mümin kişiyi Allah rızâsına götürür. Dolayısıyla kul yüce Allah’a yaklaşır. Aynı zamanda kurban toplumda kaynaşmayı, kardeşlik ve dayanışmayı artırır. Sosyal adâleti temin eder, barışa katkı sağlar. Toplumda gelir dağılımındaki bozuklukların giderilmesine pozitif etki eder. İnsanlar birbirlerinin halleriyle hallenirler, birbirlerinin dertleriyle ilgilenirler. Bu kadar olumlu yönleri bulunan kurban ibâdetini hakkıyla ifâ etmek ve bayramı en güzel şekilde geçirebilmek üzere şimdilik hayırla kalınız efendim. Cumânız da mübârek ola.
---------
1) Hac, 34
2) Mâide, 27-29
3) Saffat, 101-107
4) Kevser, 2
5) Bakınız daha geniş bilgi için: Kadın ve Aile ilmihâli, Rasim Haner-Yusuf Çayıroğlu- Aykut Avcı, 2013, İst
6) İbni Mâce, Edâhi 2
7) Tirmîzi, Edâhi 11
8) Hac, 37
9) Tirmîzi, Edâhi 1
10) İbni Mâce, Edâhi, 3