İslam dinindeki Ramazan Bayramı ile beraber en önemli iki bayramdan birini olan Kurban Bayramı bu sene 11 Ağustos'ta başlayacak.
Bayram sevinç günü demektir. Topluca kılınan bayram namazları, Müslümanlar arasındaki birlik ve beraberliğin güzel bir göstergesidir. Bayramlar bizleri birbirimize yaklaştıran dargınlıkları ortadan kaldırılmasına vesile olan kardeşlik duygularını kuvvetlendiren hem bayram hem de kurban kesmenin sevincinin yaşandığı özel günlerden biridir.
Kurban Bayramında Müslümanlar camide bayram namazı kılmakta başlar; ve bu kapsamda camide okunan bayram hutbesini dinlemektedirler. Şüphesiz ki bu namazda rütbesi, mevkii, serveti ne olursa olsun herkes; kudret ve rahmet sahibi olan Allah'a karşı, Onun huzurunda saf bağlayıp, Ona kul olmanın manasını idrak ile kulluk vazifesini büyük bir keyifle yerine getirmeye çalışmaktadır.
Allaha iman edenler Kurban keser Gayri Müslimler kurban kesek için öncelikli olarak imanla mükellef olup ancak iman ettikten sonra ibadetleri ifa etmeye ehil sayılırlar. Bu sebeple, bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü tutulabilmesi, daha doğrusu böyle bir ibadeti ifaya ehil sayılabilmesi için Müslüman olması gerekir. Bu kural bütün ibadetler için geçerlidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den şöyle bildirirler: “Gözlerinin ışığı hanımların efendisi, kerimesi Fâtıma (r.anha)’ya: “Ey Fatıma! Kalk! Kurbanının yanına git! Muhakkak ki, kurbanından yere damlayan ilk kan damlası ile ömründe işlemiş olduğun her günah mağfiret olunur. Muhakkak yarın kıyamet günü, kestiğin bu kurbanın kanını ve etini getirip, terazinin sevaplar kefesine koyarlar, yetmiş kat fazlasıyla” buyurdular. Zeyd bin Erkam (r.a.)’ın, bu kurbanlar nedir sualine Peygamber (s.a.v.) Efendimiz “Babanız İbrahim (a.s.)’ın milletidir” buyurdular. Bizim için onda ne vardır dediklerinde: “Kurban edilen hayvanın üzerindeki kıllar sayısınca, sahibine sevap yazılır” buyurdular.
Kurban kesmesi gerektiği halde, içindekilerin kurban kesmediği ev inler ve sahibi için beddua eder ve: “Allah sana iyilik yaptırmasın, bende kurban kesmediğin gibi” der. O ev, o sene belâ oklarına hedef olur. İçinde kurban kesilen ev memnun olur, sahibine iyi dua eder. O evde rahatlıklar, iyilikler sürer. Kimin adına kurban kesilirse, o kişi üzerinde kaza ve bela uzaklaştığı gibi, işlemiş olduğu kabahat ve suçları da affedilmiş olur. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bu konu hakkında şöyle buyurdular: ”Kurbanlarınızı büyük yapınız, yahut yağlı yapınız. Muhakkak ki, onlar Sırat üzerinde sizin binekleriniz olacaktır.”
BAKARASÛRESİ
(196) Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen kurbanı gönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmak zorunda kalır) sa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu (durum), ailesi Mescidi-i Haram civarında olmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin
Hayırlı Bayramlar…