Bayrama sayılı günler kala her yıl televizyon ekranlarında Kurban ibadeti üzerine ahkâm kesen medyatik hocaların bu sene ekranlar da görünmemesi bir nebze iyi olsa da, sosyal medya başta olmak üzere gazete ve televizyonlarda Kurbanla ilgili tartışmalar tamamen ortadan kalkmış değil.
Müslümanlar oh ne ala sakin bir Kurban Bayramı geçireceklerini ümid ederken Kur’ancılık Mezhebi mensupları her Kurban Bayramı öncesi televizyon ekranlarını ve gazete sayfalarını işgal eden medyatik din âlimlerinin(!) ortadan kaybolması ile doğan boşluğu sosyal medyada doldurmakta gecikmemişlerdir.
Küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara katliam uygulamaktan tutun da horoz veya tavuğun kurban edilebilirliğine, kanlı kurban vahşeti görüntülerden tutun da kurban kesmek yerine fakirlere sadaka verilmesine kadar pek çok iddianın ortaya konulduğu Kurban Bayramı tartışmaları bu sene daha başka bir boyuta taşınmış oldu böylece.
Kur’ancılık mezhebi mensuplarının Kurban ibadeti ve Kurban Bayramı ile ilgili düşünceleri şu modern hurafeleri barındırır:
Kur’ancılık mezhebine göre; Kur'an-ı Kerim'de Kurban ile ilgili bir ayet veya bir emir yoktur.
Kur’ancılık mezhebine göre; Kurban kesme işi her zaman yapılabilir bir iştir ve infakın bir dalıdır. Tıpkı Hacc ibadetinde olduğu gibi özel bir zamanı yoktur
Kur’ancılık mezhebine göre; Kur'an-ı Kerim'de Kurban Bayramı ile ilgili de bir ayet yoktur. Yani Kurban bayramı da tıpkı Ramazan Bayramı gibi bir uydurma bir gelenektir.
Kur’ancılık mezhebine göre; Kurban kesme eylemi sadece Hacc ibadeti sırasında hata yapıldı ise ceza olarak kesilmelidir.
Kur’ancılık mezhebine göre; Hacc ibadeti için Mekke'de bulunmayan diğer Müslümanların Kurban kesmeleri gerekmez.
Kur’ancılık mezhebine göre; Müslümanların Kurban kesmeleri asla onların takvalarını da artırmaz.
Kur’ancılık mezhebine göre; Kurban'ın büyük ve küçükbaş hayvanlardan olması gerekmez. Ayakkabı başta olmak üzere giyim eşyalarından hatta bineklerden at ya da yabani hayvanlardan zürafa bile sadece kesmeden insanların kullanımına infak etmek suretiyle kurban olabilir.
Kur’ancılık mezhebine göre; Kurban toplumsal bir yardımlaşmadır ve kesilecek kurban için 1 ya da 7 ortak olma şartı yoktur.
Yukarıdaki ifadelerden görüldüğü üzere Sünneti reddeden ve sadece Kur'an yeterli diyenlerin oluşturduğu Kur’ancılık mezhebi mensuplarının daha pek çok modern hurafeleri vardır ve bu mezhep mensuplarının zamane müçtehidi olan hocalarının(!) üfürmeleri sonucunda sap ile samanı karıştırdıklarını bile farkında değildirler.
Çünkü İslam Dininde Kurban başlı başına bir ibadettir. Ve her ibadetin belirlenmiş zamanı ve şartları vardır.
Rasulullahın(sav) örnekliğinin Kur’an ifadesiyle övülmüş bir örneklik olduğunu ve ancak o örnekliğe uymakla kâmil bir müslüman olunabileceğini hiçbir zaman unutmayan Müslümanlar Kurban kesmenin bir ibadet olduğunu, Kurbanda tek amacın fakirlere yardım etmek olmadığını, asıl olanın kan akıtmak olduğunu, bunun şeklinin ve şartlarının Rasululah(sav) tan bu yana değişmediğini ve kıyamete kadar da değişmeyeceğini/değiştirilemeyeceğini, Kurban kesme ibadetinin bir vahşet gösterisi olmadığını, Kurban kesme yerine fakirlere kurbanlık hayvanların bedellerinin sadaka olarak verilmesinin kurban ibadeti anlamı taşımayacağını bilirler.
Rasulullahın(sav) örnekliği doğrultusunda Sadaka ibadeti Kurban ibadetinin alternatifi olmadığı gibi, başka hiçbir ibadet te diğerini alternatifi olamaz ve yerini tutamaz.
Olaya bu açıdan yaklaşıldığında Kurban olan hayvanın kanının akıtılması başlı başına bir ibadettir. Bu nedenle ihtiyaç sahibi insanlar kesmiş olduğu kurbanların etlerini hiç dağıtamamış hatta kullanmamış olsalar bile Rabb’lerinin(cc) adlarını anarak kesmiş oldukları hayvanların akıtılmış kanları nedeniyle kurban ibadetini yerine getirmiş sayılırlar.
Açık seçik bir kez daha tekrarlayalım:
İSLAM DİNİNDE HİÇ BİR İBADET BİR BAŞKA İBADETİN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR VE YERİNİ TUTAMAZ.