Hayatımızı tanzim ederken belirli bir rehberi kaynağa almak durumundayız. Gündelik yaşantıda, sosyal hayatta bütün davranış ve eylemlerimizin denetimi belirli bir rehbere dayanmak durumundadır. Özdenetim, otokontrol mekanizması temeline alacağı şeye dikkatle odaklanmalıdır. Sapma yapmayacak, şaşırtmayacak, bu dünyada ve öteki tarafta bize huzur ve saadeti sunmalı, toplumsal olarak çözülmeyi, güvensizliği ve kaosu değil, iyiliği, yardımseverliği, insana verilen değeri ve huzuru yaymalıdır. Kişinin kendini tanıması için biricik koşul kendisini yaratanı razı etmedir. Kendisini yaratanın emirlerine uyması ve yasakladığı şeylerden kaçınması, bir insanın kendini kontrol etmesi için mutlak veriler sunar. Kişi "ben kimim" "nasıl bir insanım" sorusunu kendisine sorduğu zaman bu soruyu cevaplarken İslam'a ne kadar değer verip özümsediği, Kur'an ve sünnet çizgisinde nasıl yürüdüğüne bakmalıdır. Bunun dışında hayatı tanzim ederken alınan rehberler sapma yapar.
Kişinin kendisini tanıması sapma yapmayacak şekilde su soruya cevap vermesine bakar; ben Kur'an ve sünnete uymadığım noktalar nelerdir? Hangi keyif, eğlence ya da yönelimim beni bu kutsi değerden uzaklaştırdı? Aynı şekilde şu soru da sorulmalıdır; Kur'an ve sünnete uygun yaşamak için nelerden vazgeçebildim? Para, kadın, şöhret, kariyer ve hangi şeyler beni Kuran ve sünnete tabi olmaktan alıkoyuyor? Vazgeçebiliyor muyum? Kendimi yaratanın rızası ve sevdiği bir kul olabilmek için hangi putlardan vazgeçebildim? Kur'an ve sünnet de kendi iyiliğim için neler vardır? Hayatin çeşitli sahalarında bulamadığım huzuru, hep dışarılarda aradığım, çeşitli şekillerde ve metotlarda rehber aldığım şeyler bana kalıcı huzur verip hayatımı düzene soktu mu? Yoksa Allah'ın emirlerini yerine getirmeyip, yasakladığı şeyleri terk etmediğim için başıma ne gibi işler açtım? İşte bunlar üzerinde düşülmesi gereken şeylerdir. Şüphesiz ki insan unutkan bir varlık olduğu gibi, gözünün sürekli gördüğü, sürekli muhatap olduğu bir şeye karşıda yavaş yavaş duyarsızlaşmaya, onu tam olarak özümsememeğe, anlamak için çaba harcamamaya yönelip, farklı yerlerde arayışlar içinde oluyor. Halbuki bizleri yaratan bizlere açık mesajlar veriyor. Ortalama 70 80 yıllık kısa yaşam süresi düşünülmelidir. Zamanın anlamı burada ortaya çıkıyor. İnsan her hareket ve eyleminde kendisine şu soruyu sormalıdır; işlediğim bu eylem Kuran ve sünnete uygun müdür?
Erdemler temelinde ilahi rızayı gözetmelidir. İnsanları ilahi emirlere ters konularda razı etmenin zerre ehemmiyeti yoktur. Pakistanlı ünlü şair ve alim Muhammed İkbal'e babası der ki, “Kur'an'ı yeni iniyormuş gibi oku. Gül yapraklarından çiğ tanelerinin damladığı gibi. Ayetler kalbine inip ihya etsin; kalbin can bulsun.” Artık kitabı ve sünneti rehber edinerek, bireysel ve toplumsal hayatta kendine gelme, düzelme vaktidir. Artık huzur ve saadeti, ihyayı başka yer ve rehberlerde değil, Kur'an ve sünneti hayata tatbik ederek bulma vaktidir. Kur'an ve sünnete muhalif olan, zıttını söyleyen ne varsa vazgeçme, terk etme, uzaklaşma vaktidir. Artık Kuran ve sünnetin hem kendi iyiliğimiz, huzurumuz ve düzenimiz için, hem de toplumsal kalkınma ve ihya için biricik yol olduğunu anlama ve bu istikamette daim olma vaktidir. Artık bizleri bu kutlu yoldan vazgeçiren, bizleri bu yolda soğutan ve uzaklaştıran her ne var ise, ondan vazgeçme, terk etme ve uzaklaşma vaktidir. İşte hayatın biricik anlamı ve gayesi budur. İşte bu gaye için alimler, mütefekkirler, yazarlar kalemlerini ve kelamlarını parlatmalıdır. Bilinci ve şuuru ateizm ve deizm gibi şeylerle zehirlenen gençliğin kalbine ve aklına güzelce seslenmelidir. İtikat meselelerinde uyanık olmalıdır. Medyada Kuran ve sünnet karşıtı, bunları bulandıran, saptıran, kendi aklı ile bu kutlu yolu zehirleyen çoğu insana dikkat etmelidir. Alimin kalem ve kelamı başka hangi kutsala hizmet edip değer verebilir? Bundan daha üstün ve kutlu, mühim bir mesele var mıdır kalem ve kelam için? İşte söz ve hal ehline bu noktada birçok görev düşmektedir. Sözün özü Kur'an ve sünneti rehber edinmeden, hayatında her bir fert tatbik etmediği sürece toplumsal bir düzelişten bahsedemeyiz. Bu biricik yoldan başka bir rehber veya yol bizleri ihya etmeyecektir. Bu sebeple Kur'an ve sünnet yolunda daim olup, ömrümüzün sonuna dek bu rehberlere uygun yaşayabilmek umudu ve gayretiyle…
Kur'an ve sünnet ihyanın biricik yoludur
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.