Kur’an-ı Kerim Müslümanlarca en fazla Kur’an Ayı olan Ramazan ayında okunur.
Bizim milletimiz de adet böyledir.
Ya da en azından bizim şehrimizde böyledir diyebiliriz.
Evet. Her zaman ve sürekli olarak okunmalı Kerim Kitabımız.
Sadece Ramazan ayına münhasır olmamalı tilavetlerimiz.
Anne-baba ve tüm geçmişlerimiz için okuduğumuz hatimler sadece Ramazana mahsus olmamalı.
Ama hatim halkaları ve Mukabele cemiyetleri hep nedense Ramazan ayında oluyor işte.
Kur’an-ı Kerim elbette her an hayatımızın içinde bulunmalı.
Evimizde işimizde hemen elimizin alında olmalı.
Ve sürekli okunmalı.
Hem metin olarak, hem tefsir olarak, yani sadece mealiyle yetinilmemeli.
Çünkü sayıları 400’e ulaşan mealler içinde okunmayacak hatta yok sayılacak kadar hatalı olanlar var.
Daha açıkçası meal yazmak artık bir gelir kapısı olmuş durumda ülkemizde.
İmam Hatip Okulu mezunlarından İlahiyat Fakültesi Öğretim görevlilerine, elbisecilerden müteahhitlik yapanlara varıncaya kadar hemen herkes meal yazar oldu Türkiye’de.
Hal böyle olup meal yazanlar bunlardan olunca okuyanlarda bunlara benzer oluyor maalesef.
Ramazan Ayı Kur’an Ayıdır ve Ramazan da Kur’an okunur diyen herkese dikkatlice bakın.
Sizi gerçekten Kur’an-ı Kerim’e mi çağırıyor?
Yoksa kendi yazdığı ne idüğü belirsiz ifadelerle dolu olan para kazanacağı kitabına mı?
Size Kur’an okuyun diyene dikkatlice bir kez daha bakın.
Size oku dediği şey Rasulullaha(sav) nazil olan Kur’an mı, yoksa kendisinin yarım yamalak bilgisiyle Allah’ın(cc) ayetlerinden kırık dökük anladıkları mı?
Size Kur’an Ayında Kur’an okuyun diyenlerin sizden nasıl bir okuma istediklerine de özellikle dikkat edin.
Sizden Kur’an-ı Kerim’i ibadet dili olan Arapça olarak mı okumanızı istiyor, yoksa Osmanlının son zamanlarından beri bir moda haline getirilmeye çalışılan ve bir müsteşrik yöntemi olan Türkçe Kur’an okumanızı mı istiyor?
Veya sizden Ramazan Ayında Kur’an-ı Kerim’i okumanızı isteyenler Rasulullah’ın(sav) vahye dayalı olarak tertip ettiği Fatiha Suresi ile başlayın Nas Suresi ile biten tertipteki bir Kur’an-ı mı okumanızı istiyor, yoksa kendilerinin ifsada dönük başlattıkları bir hareketin yemi olarak ortaya attıkları Rasulullah’ın(sav) sahih sünnetine aykırı bir şekilde nüzul sırasına göre dedikleri bir Kur’an-ı mı okumanızı istiyorlar?
Bir taraftan Sahîhi Buhârî'yi, Sahîhi Müslîm'i ve Kütübü Sitte'deki diğer kitapları red eden, ama diğer taraftan hangi surenin, hangi ayetlerinin ne zaman ve hangi sebeple nazil olduğunu nereden öğrendiğini bir türlü açıklayamayan bezirgânlara fırsat vermeyin.
Bütün bu Kur’an ve Din üzerinden dünyalık elde etmeye kalkışan tüccarlardan emin olabilmek için bu ayda Kur’an-ı asli halinden okuyun ve Rabbimiz(cc) ile konuşurcasına bir okuma için mutlaka yanınızda sağlam olan bir tefsir bulundurun.
Öyle yapmakla Kur’an-ı Kerim açık seçik bir kitaptır diyerek Rasulullah’ın(sav) sahih sünnetini ve Sahabe(ra) neslinden bu yana gelen tüm müktesebatı red edenlerin Kur’an-ı anlama metodu şeklinde yazdıkları kitapları bir şamar gibi yüzlerine çarpmış olursunuz.