Kupür Davasında Yeni Bir Hukuk Garabeti: Sanıklara Tebligat Mahkemede Yapıldı

İzmir'de 19 Ağustos 2014 tarihinde 32 emniyet mensubuna yönelik yapılan operasyonla ilgili tutuksuz devam eden yargılama sürecinde yeni bir hukuk skandalıyla karşı karşıya kalındı. 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmanın bugünkü...

İzmir'de 19 Ağustos 2014 tarihinde 32 emniyet mensubuna yönelik yapılan operasyonla ilgili tutuksuz devam eden yargılama sürecinde yeni bir hukuk skandalıyla karşı karşıya kalındı. 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmanın bugünkü bölümünde İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Hukuk İşleri, görevli polislerin soruşturmalarıyla ilgili tebligatı ev adresleri yerine mahkemeye gönderdi.

Emniyet mensuplarının avukatı Ali Aksoy, “Duruşmanın bitimiyle bir tebligat olayı yaşadık. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Hukuk İşleri'nden gönderilen, şu an yargılanmakta olan müvekkillerin idari soruşturmalarıyla alakalı bir evrak tebliğ etmeye kalkışıldı. Yani mahkeme salonundaki bu insanlara tebligat yapılmaya kalkışılması, şu an Türkiye tarihinde bir ilktir. Bir ilk ve hukuk garabetidir. Bu ilk hukuk garabetleri, ne hikmetse bizim il emniyetten çıkmaya başladı. Şimdi burada yapılması gerekenin doğrusu şudur, bu insanların resmi adresleri var, oraya tebligatı yaparsınız. Orada eşi veya ailesi varsa o alır, yoksa muhtara gider, ona tebliğ olur. Şimdi buraya gönderilmesi ayrı bir garabet. Bir başka hukuk garabeti de şu, bu insanlara idari soruşturma konusuyla ilgili evrakların suret talepleri, para karşılığında verilmek isteniyor. Diyorlar ki, ‘Biz idari soruşturuyoruz ya...’, evet, ‘Bu soruşturduğumuz dosyalardan evrak isterseniz, bunları okumak isterseniz bize 700 lira para yatıracaksınız, ancak o zaman size bu evraklardan suret verebiliriz.' Yani şu an bu konuşmamı duyan hukukçuların hakikaten, bu hukuksuzluğa kargalar dahi güler dediğini görür gibiyim, çünkü hakikaten bir hukuk garabeti bu.” dedi.

'KENDİ İŞLEDİKLERİ SUÇU POLİSLERE ATMAK İSTİYORLAR'

Bugünkü yerel bir gazetenin, eski bir gazinin dinlendiği gerekçesiyle davaya müdahil yapılmak istenmesine de tepki gösteren Av. Aksoy, “Bugünkü duruşmada da gündeme geldi. Mehmet Muhittin Yıldırım diye bir kişinin dinlendiğiyle alakalı bir iddia ve algı operasyonu oluşturulmuştu biliyorsunuz. Şimdi burada yapılan yargılama, biliyorsunuz kendi işledikleri bir suç var. Kendi işledikleri suç şudur, dinlemeyle ilgili evrakları sızdırmak. Şu an 3 bin tane insanın, böyle masum insanların evrakları ortalığa saçıldı. Şu anki mevcut hükümet ve İstihbarat Şubesi Daire Başkanlığı tarafından bu suç işlendi. Bu suçun üzerine şimdi suçlu bulmaya çalışıyorlar. Bu suç halen devam ediyor. Mesela Mehmet Muhittin Yıldırım denilen gazi bir arkadaş, yıllarca sembolik görevlerde kalan bir arkadaş. Şimdi bizim müvekkiller döneminde bununla ilgili bir dinleme yok. Esas bu arkadaşla ilgili olaraktan mevcut, Kudret Dikmen tarafından yapılan usulsüz dinlemeler var. Bu dinlemeler dışarı sızdırılmış durumda. Mehmet Muhittin hakkındaki dinlemeler, yani Kudret Dikmen, şu anki İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından dinlenen bu şahıs, bu şahsın terör örgütleriyle ilgili olduğu, gazilik döneminde normalde devletten maaş alırken, yurtdışında görünürken yurtdışında olmadığı, Pasaport Pizza denen bir yeri işlettiği, Kudret Dikmen tarafından dinlenmiş durumda. Şimdi bu kişiye alttan bir şekilde, kullanışlı kişiler gibi herhalde algılandı bu kişi ki alttan bu kişi, sizi mesela karşı şahıslar dinlemiş diyor. Bizim müvekkillerin dinlediğine dair en ufak bir emare yok. Şimdi buraya bu şahıs, müşteki ve müdahil olarak katılmaya ve zorla sokulmaya çalışıldı. Esas kendi dinlemeleriyle ilgili bu şahsın algı operasyonuyla, yani beni bu örgüt dinledi şeklinde bir örgütlendirme ismi var. Bunu örgütlendirmeye dönüştürüyorlar, yani esas algı operasyonu halen devam ediyor ve nasıl devam ediyor, yalan ve iftira üzerine. Artı kendi işledikleri suç üzerinden devam ediyor, yani Mehmet Muhittin Yıldırım’la veya Konak eski İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı'yla ilgili olaraktan, mesela onun sauna gibi fuhuşevi işlettiğiyle alakalı dinlemeleri şu anki mevcut Kudret Dikmen tarafından yapılmıştır ama bunu sorgulayamıyorlar, çünkü onları sorguladıkları zaman verecekleri cevap, ‘Yok kardeşim öyle bir şey.’ diyecekler. Şu anki mevcut algıya göre, ‘Sizi cemaat dinledi.‘ diyeceklerdir, çünkü şu an günah keçileri var fakat dosyanın şu an mağduru ve müşteki olmadığı için, bu dosyaya zorla kişiler mağdur ve müşteki yapıldığı için şu an kendilerince kullanışlı gördükleri bu şahsı ve bir de onun gazi olmasındaki ajitasyonu da kullanaraktan buraya mağdur şeklinde monte etmeye çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.

'İSTİHBARAT O ZAMAN KUMPAS KURMAKLA MEŞGULDÜ'

İzmir Valiliği'nde keşif yapan bir PKK’lı teröristin elini kolunu sallayarak kayıplara karıştığını da anlatan Av. Aksoy, “O olay, eylül ayı içerisinde olan bir olaydı. Şu maksatla ifade edilmişti o, şu an İzmir Emniyet İstihbaratı, bırakın Türkiye istihbaratını, Emniyet İstihbaratı bitirilmektedir. Bunun bitirilmesinin en somut değeri de budur, yani Hakkari kırsalından elini kolunu sallayarak adam çıktı geldi, İzmir Valiliği'nde keşif yaptı. Bu şahsı keşif sonrası İstihbarat kaybetti, çünkü İstihbarat o sırada şu anki yargılanmakta olan kendi meslektaşlarına kumpas hazırlamakla meşgullerdi, o yüzden kaybettiler. Şu an bu şahıs elini kolunu sallayarak gitti. Keşfini de yaptı, yani yarın bir gün valilikte bir bomba patladığı zaman o zaman anlayacaklar zaten. Bunlara kumpas kurmak mı daha kıymetli, yoksa hakikaten insanlarımızın sağlık ve can güvenliğini korumak mı daha önemli, o zaman anlayacaklar.” diye konuştu. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri