Dünkü yazımızda, sık sık üzerinde durduğumuz kültür meselelerine tekrar neden girdiğimizi bu yazımızda açıklayacağımızı ifade etmiştik.
On beş gün kadar önce Kültür ve Turizm Bakanlığı müsteşarlığına yeni atanan A. Halûk Dursun Beyefendi Konya’da idi. Konya onun ilk ziyaret yeri. Bu onun Konya’ya verdiği önemin bir ifadesi.
Bir akşam Sayın Müsteşar Bey, Konya Valisi, Konya Büyükşehir Kültür Daire Başkanlığı yöneticileri ve bazı kültür adamları ile birlikte oldu. Yen müsteşarımızı tanıyanlar ondan sitayişle bahsettiler. Onun bir kültür tarihçisi ve kültür adamı olduğunu ifade ettiler. Müsteşar Bey, ilim adamlığı yanında müktesebatıyla da göz dolduruyor. Ayasofya ve Dolmabahçe müzeleri müdürlükleri sırasında güzel işlere imza atmış. Halûk Dursun Beyefendi’den bir süre sonra da Sayın Davutoğlu Başbakanlığa getirildi.
Konya artık modern bir şehir. Konya valisi, kültür müsteşarı ve yeni başbakanımız eski tarihî Konya’nın ihyası için büyük bir şanstır. Büyükşehir Belediye Başkanımızın da Konya için projeleri var. Bunların hayata geçirilmesinin tam zamanı diye düşünüyoruz. Bu fırsat bir daha ele geçmez.
Bundan bir süre önce Konya kültürü ve turizmi için yakın vadede nelerin yapılabileceği hususunda bir çalışma yapmıştı. Bir araya getirilen tekliflerin ne kadarının hayata geçirildiğini bilemiyoruz. Kurulacak bir komisyon vasıtasıyla ileri sürülen teklifler teker teker ele alınarak hayata geçirilmelidir.
Sayın Davutoğlu bir konuşmasında Konya için: “Kadimlikle modernlik bir arada olabilir” buyurmuşlardı. Bu gerçekten önemli bir tespitti. Kadimliğinden eser kalmayan Konya’nın biraz da kadimliğini öne çıkarılarak denge korunmalıdır.
İki yıl kadar önce yerini tespit ettiğimiz Mevlâna’nın Evi ve Medresesi’nin üzerinde bulunan Sabah Dershanesi yıkılmaya başlandı. Bu Konya için önemli bir gelişme. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyoruz.
Mevlâna’nın evi ve medresesinin bulunduğu bölge, bir zamanlar Selçuklu eserleri ile dolu bir bölge idi. Buradaki eserler bütünüyle ele alınmalıdır. Bugün yeri tam olarak bilinmeyen Akıncı Medresesi, Akıncı Sarayı, Akıncı Mescidi ve Türbesi, Seyfiye Medresesi ve Türbesi yine Kadı İzzeddin Medresesi ve Türbesi ile Küçük Kemaliye Medresesi hep bu bölgede idi. Ata Petrolü’nün bulunduğu yerde de yine bir Selçuklu medresesi vardı.
Kültürel gelişmeler yanında ekonomik ve sanayi yatırımları da gerçekleşmeli. Bu Konya’nın hakkı değil mi? Zira Konya’da 1960’lı yıllardan beri ekonomik ve sanayi gelişmeler daha çok özel sektör eliyle gerçekleşti. Devletin fazla bir katkısı olmadı.
Şimdi Konya için çalışma zamanıdır diyoruz. Bu dönemde yöneticilerimize, aydınlarımıza, kültür adamlarımıza ve basınımıza büyük görevler düşüyor. Taş üstüne taş koyanı bu millet unutmayacak ve minnetle anacaktır.