Şu güzel üç ayların mânevî iklimde bu dördüncü haftamız ve Receb ayının son haftasındayız. Nasipse haftaya Şaban ayına gireceğiz. Şaban ayı bize çok heyecan veriyor. Zira Şaban ayı bilindiği gibi yüce Rasûlümüzün ayıdır ve hep biz Şaban ayında bilindiği gibi sevgili Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselâmı yazıyoruz.
Bu yazımız Receb ayının son yazısı olacak çünkü Cuma günü Miraç kandiline erişeceğiz Allah izin verirse. Bu sebeple bugün Rabb’imize karşı olan kulluğumuz sorgulayalım istiyoruz efendim. Bildiğiniz gibi yüce Rabb’in ayı olan mübârek Receb ayında kendimiz ve hayâtımızı sorgulayamaya tâbi tutmak arzusundayız. Bu hususta bugün bizleri özene bezen yaratan Allah Teâlâ’ya karşı olan kulluğumuzu sorgulamak istiyoruz efendim. Buyurun başlayalım.
Kulluk deyince akla neler gelir bellidir. Ancak onlara girmeden önce diyelim ki, yarattığı insanlara sayılamayacak kadar çok nimetler bahşeden, cömertlikte eşsiz olan yüce Rabb’imize karşı acaba bizim cömertliğimiz ne ölçüde? İbâdetlerimizdeki gevşeklik bize bu sorunun cevâbını söylüyor maalesef. Bu sebeple hiç olmazsa şu mübârek Hz. Allâh’ın ayında, bâri kendimize bir çeki düzen verelim, önce Cenâbı Hakk’a karşı kulluğumuzun iyi olmadığı tespitini yapalım sonra da kendimizi düzeltme gayretine girelim.
Şimdi başlayalım sorgulamalarımıza:
Kulluğumuzun belirtisi yüce kitâbımız ile olan iletişimimiz nasıl? Bize hayâtı yaşarken dikkat edeceğimiz en ideal davranış biçimlerini ve hayat ölçülerini bildiren kutsal Kitâbımızı okumasını biliyor muyuz? Biliyorsak onun muhtevâsına yönelik bilgi sâhibi miyiz? Kur’ân’ı güzel okuma için kâideleri öğrenme konusunda eksiklerimiz var mı? Bunlara ilâveten Kur’ân’ın hükümlerini yaşamak için cehd ve gayret ediyor muyuz? İşte bu sorulara cevâbımız bizim Müslümanlığımızın kalitesini gösterecektir. Unutulmasın ki, kabirde Müslümanlara ilk şefaat edecek şey Kur’ân-ı Kerim’dir. O’nu okuyarak hayâtımıza çeki düzen vermek mümin olarak boynumuzun borcu olmalı. Sâdece Ramazan ayına âit olan hatimlerimiz Receb ayında da olmalı eğer bu ayda olmadıysa önümüzdeki Şaban ayında Efendimiz Muhammed aleyhisselâm’ın mübârek rûhu şeriflerine hediye etmek üzere bir hatim başlamaya şimdiden niyet edebiliriz.
Kulluğumuzu sorgularken Kur’ân’ımızı sorguladıktan sonra Ankebut sûresinde: “Kitap'tan sana vahyolunanı oku; namaz kıl; muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenaâıktan alıkoyar; Allâh'ı anmak en büyük şeydir! Allah yaptıklarınızı bilir.”(Ankebut, 45) belirtildiğine göre Hz. Allah Teâlâ’nın emrettiği namazı kılıyor muyuz? Kılıyorsak onu nasıl kılıyoruz? Gâfilene mi yoksa ihsan sırrına (Hz. Allâhı görüyormuşçasına) göre mi kılıyoruz? Eğer istenen şekilde değilse namazlarımız, hiç olmazsa şu mübârek Receb ayında namazlarımızı sorgulayarak daha güzel, daha idrakle kılmalı. Kılmayanlar kendilerini hesâba çekerek namaza başlamalıdır. Bu müminliğin lafta kalmamasına delildir. Yüce Rabb’in ayı olan Receb ayı bizim kulluğumuzu sorgulatarak daha iyiye gitmemize vesile olmalı.
Kulluğumuzu sorgularken bunun içine tabiî ki pek çok şey girebiliyor. Meselâ; oruçlarımız ki, Ramazanda hep anlatılır makbul oruçlardan söz edilir. Yanı sıra zekat, sadaka, hac bütün bunları en kâmil bir şekilde nasıl yapılır? Şimdiye kadar nasıl yaptık? Mevla bizden ne istiyor? Bunlara ilâveten hayâtı yaşarken güzel ahlak sâhibi olmak için kendimizi düzeltmek adına atacağımız adımlar ne olmalı? İşte bu sorgulamalar bizi üç aylarda kazançlı çıkaracaktır. Düşün, kendini iyileştirmek için gayret et ve iyiye ulaş.