Geçtiğimiz hafta Kudüs'e giden ve izlenimlerini Merhaba Gazetesi'ne anlatan Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkan Yardımcısı Harun Koçaker, Kudüs'ün İslam medeniyetinin beşiği olduğunu ve neredeyse tüm peygamberlere ev sahipliği yaptığını dile getirdi. Peygamberler hatıratını tekrar görmek ve o manevi hazzı yaşamak için Kudüs'e gittiklerini ifade eden Koçaker, "Bir de Kudüs bilincini gönlümüzde yaşatmak için Filistin'e gittik. Üzerimizde direkt bir baskı olmadı ama maalesef psikolojik baskıyı hep hissettik. Havaalanı'nda 2-3 saat bekletildik. Gişelerin bir kısmı Yahudilere bir kısmı da Müslümanlara ait. Yahudiler, bekletilmeden hemen içeriye alınıyor. Müslümanların adeta sabrı deneniyor. Bunu da kasıtlı ve bilinçli bir şekilde yapıyorlar" dedi.
BİLİNÇLİ ŞEKİLDE EZİYET EDİYORLAR
İsrail polislerinin davranışlarını ve hallerini izlediklerini söyleyen Koçaker, "Polislerin üzerinde bir korku var" diye konuştu. İsrailli polislerin ellerinin sürekli tetikte olduğunu aktaran Koçaker, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fiili bir müdahalede bulunmuyorlar. Seyir halindeki Filistinliler'in araçlarını durduruyorlar. Kaput ve bagajlarını açtırıyorlar. Açıkça bilinçli bir şekilde eziyet ediliyor. Grup halinde gezenlere 'Nereden geldiniz, burada ne kadar kalacaksınız' tarzında sorular yöneltmeyi de ihmal etmiyorlar. Şüphelendikleri insanların yanına gidip, sorular soruyorlar. Bu tarz olaylara şahit olduk."
FİLİSTİNLİLER TÜRKİYE'YE DUA EDİYOR
Kudüs'ü her yıl 3 milyon Hristiyan'ın ziyaret ettiğini kaydeden Koçaker, Müslümanların sadece 30 veya 40 bininin bu kutsal beldeye ziyaret gerçekleştirdiğinin altını çizdi. Müslüman ülkeler arasında Kudüs'e en fazla ziyarette ise Türkiye'nin bulunduğunu konuşmalarına ekleyen Koçaker, "Hristiyan ziyaretçilerin sayısı yanında bizim oranımız gerçekten çok gülünç bir rakam. Hristiyanlardan en az 2-3 kat daha fazla ziyaretçi Kudüs'e gitmeli. İslam alemi, Kudüs'ü iyi tanımıyor. Yeterince bir bilgi yok. Bu konuda araştırmalar yapılmalı. Kudüs'ün neye tekabül ettiği, gençlere öğretilmeli. Kudüs, devlet politikası haline getirilmeli. Sivil Toplum Kuruluşları (STK)'lar konu üzerinde ehemmiyetle durmalı. Topyekün bir mücadele şart. Filistinliler, özellikle Türkleri görünce çok mutlu oluyorlar. 7 yaşındaki çoçuk da, 77 yaşındaki yaşlı bir Filistinli de Türklere karşı aynı heyecan içinde. Bir yaşlı kadın, bize 'Vatanınıza hoş geldiniz' dedi. Osmanlı havası hala orada estiriliyor. Buram buram ecdadımızın kokusunu aldık. Kudüs, İstanbul'dan farklı bir yer değildir. 15 Temmuz'da Filistinliler, yememiş içmemiş bize dualar etmiş. Darbe girişimi bastırılınca, şükür namazı kıldıklarını söylediler" açıklamalarında bulundu.
KENDİ TOPRAKLARIMIZDA İZİNLE GEZİYORUZ
"Kudüs, kırmızı çizgimizdir. Üstelik namusumuzdur" diyen Koçaker, şunları söyledi: "2 Yahudi birbiri ile görüşüp, ayrılırken 'Kudüs'te görüşmek üzere' diyor. Onlar, buraya ciddi bir ehemmiyet veriyor. Bu bilinç, Müslümanlarda da oturmalı. O topraklar bizim. İlk kıblemiz. Atalarımızın kokusu ve emanetleri var. Kudüs'ün Siyonizme terkedilemeyeceği gençlerimiz beynine işlenmeli. İstanbul'dan Telaviv'e indik. Otobüs ile Kudüs'e geçtik. Mescid-i Aksa'ya girdik, sabah namazımızı kıldık. Tıklım tıklımdı. Oraları anlata anlata bitiremeyiz. Harem bölgesinin içini gezdik. Ardından El Halil şehrine geçtik. Peygamber makamlarını ziyaret ettik. Zeytindağı'na gittik. İbret olsun diye Lut Gölü'ne gittik. Diğer şehirlere yani Batı Raman ve Gazze'ye giremedik. Eriha'ya gittik. Namaz kıldık. Musa peygamebrin mescidine girdik. Kubbetüs Sahra da sadece sabah namazları vakti kapalı. Geriye kalan 4 vakit açık. İçimizde burukluk var. İslamın şehirleri bugün İsrail zaliminin hakimiyeti altında. Onların izinleri ile kendi topraklarımızda dolaşıyoruz. Her sabah 7.30 ile 10.00 arasında Yahudi topluluğu görüyorduk. Mescid-i Aksa'nın köşe kapısından giriyorlar, ilerliyorlar ve ayin yapıyorlardı. Yahudiler, Mescid-i Aksa'ya giremiyor. Ama ayinle biz buradayız mesajı vermek istiyorlar."
EMRE ÖZGÜL