Kudüs, İslam Coğrafyası’nın kalbi, Müslümanların ilk kıblesi, Peygamber (s.a.v) Efendimizin Miraca çıktığı mekândır. Bu sebeple Müslümanların kırmızı çizgisidir
Kudüs,1917’de İngilizlerin eline geçtiği günden beri kan kaybetmeye devam etmektedir. ABD’nin 14 Mayıs’ta büyük elçiliğini Kudüs’e taşımasıyla kanın akması hız kazanmış durumda. Bunu gören İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 3 Ramazan 1439 Hicri - 18 Mayıs 2018 Miladi tarihinde İstanbul’da bir araya geldi. 30 maddelik bir deklarasyon yayınladı.
Ben bu 30 maddeyi okudum. Özet olarak İİT Kudüs’e sahip çıkıyor. Kırmızı çizgimizdir, diyor. Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıdıklarını ifade ediyorlar. Bütün dünyayı Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanımaya davet ediyor. Birleşmiş Milletlerin Kudüs’e asker göndermesini istiyor. Bu güzel bir gelişmedir. İnşallah bunun devamı gelir.
Kudüs için artık somut adımların atılması zamanı gelmiştir. Çünkü fetret dönemi sona ermiştir. İslam Ülkelerinin kahır ekseriyeti, kalkınmada batılılaşmanın bir anlamının olmadığını anladı. Bu şekilde bir araya gelmeleri bu yüzdendir. Mısır, Suudi Arabistan gibi bazı ülkelerin devlet başkanı seviyesinde temsil edilmemesi bu gerçeği örtbas edemez.
Biz de atılan ve atılması istenen bu somut önerilere ek olarak şu somut adımların atılmasını öneriyoruz:
1. Filistin halkı için İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir fon oluşturulmalı.
2. Filistin halkı işgal altında olduğu için vatandaşlık hakkından mahrumdurlar. Dolayısıyla emekli olamamaktadırlar. Çalışanların emekli edilmesi için gereken tedbirler alınmalı.
3. Gazze’de eğitim seviyesinin yükselmesi için çalışılmalı. Zeki çalışkan Filistinli gençlerin başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinde okumaları sağlanmalı.
4. Küçük işletmeler açılmalı, el sanatları geliştirilmeli, sağlık için doktor ve tıbbi ilaçların temini için gereken tedbirler alınmalı. Memur maaşları ödenmeli.
5. İİT bünyesinde Filistinlilerden oluşan bir polis teşkilatı ve bir ordu kurulmalı.
6. Gazze’ye İİT’nin oluşturduğu fondan çokça yardım edilmeli. Çünkü açlık köleliği doğurur, şeref ve izzeti yok eder. Peygamber (s.av.) Efendimiz aşırı fakirlikten Allah’a sığınmaktadır.
7. Başta Suudi Arabistan, Kuveyt, Arap Emirlikleri, Katar ve Libya gibi ülkelerin, ABD Fransa gibi ülkelerin onu- bunu bahane ederek paralarına el koymalarının önüne geçilmesi için önlemler alınmalı.
Malumunuz ABD, 11 Eylül olaylarını bahane ederek Suudi Arabistan’ın milyarlarca dolarına el koymuştur. Kaddafi’nin, Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’ye seçimde harcaması için 30 milyon Euro verdiği iddia edilmektedir.
8. İİT gelirlerinin ağır sanayinin kurulmasına ve askeri sanayinin gelişmesine harcanması için gereken tedbirler alınmalı.
9. İİT arasında siyasi, askeri ve ekonomik işbirliğinin kuvvetlenmesi için gereken adımlar atılmalı. Mesela Kuveyt petrolünü ağırlıklı olarak İngilizler işletmektedir. İİT’nin işletmesi için bir proje hazırlanmalı.
Sonuç olarak diyoruz ki; Kudüs’ün kurtulabilmesi için İslam ülkeleri artık küçük hesaplar peşinde koşmaktan vazgeçmeleri gerekir. Aksi halde zalimin bir gün kendi hanesine de girdiğini görecektir ki o zaman iş işten geçmiş olacaktır. Hoşça kalın.