Konya'nın manevi havasına önemli katkılar sağlayan ve 20 Eylül 1998 yılında vefat eden Kılcı Mehmet Nuri Küçükiplikçi Efendi, ömrü boyunca İslam’a ve insanlara hizmet etti. Kılcı Mehmet Nuri Küçükiplikçi Efendi Üçler Mezarlığı’nda bulunan mezarı ise sürekli ziyaret ediliyor. Kılcı Nuri Efendi’nin mezarının hemen başında oturma bankları ve küçük bir kütüphane de bulunuyor. Mezarı ziyaret eden vatandaşlar burada bulunan kütüphanelerdeki kitaplara da ulaşma imkanı buluyor. Kütüphanede bulunan Kur’an-ı Kerimhatça Kur’an-ı Kerim okuma imkanı da bulunuyor. 1919 yılında Konya’nın Hoşhayan Saatçi Mahallesi’nde doğan Kılcı Mehmet Nuri Küçükiplikçi Efendi, hayatını İslam dinine adadı.
DAİMA ALLAH SEVGİSİNDEN BAHSEDERDİ
Prof. Dr. Ahmet Alkan, Kılcı Nuri Efendi ile ilgili şunları söyledi: “Nuri Baba’yla 1993 yılında tanıştığını ve o seneden itibaren hayatının gözle görülür, elle hissedilir bir şekilde değiştiğini belirterek “Hz. Pîr, “Gönül avcılarını vuracak gönül verdi bana/ Kimleri okşadımsa onları vur dedi bana” diyor. Hz. Mevlâna’nın bu beytini Nuri Baba, bize, zaman zaman bizim anlayacağımız, kavrayabileceğimiz ölçülere indirerek şöyle açıklardı: Nöbet mahalline dikkat et! Nöbet mahalli kalp. Nöbet mahalline nasıl dikkat edersiniz? İşiniz ofisinizde, paralarınız kasanızda, çocuklarınız beşikte, karılarınız döşekte kalsın. Orayı çerle çöple doldurmayınız. Orası Allah’a aittir. Ve hiçbir şeyi, hiç kimseyi O’ndan daha fazla sevmeyin. Çünkü O, kıskançtır. Neyi ve kimi O’ndan daha fazla seversiniz, onu elinizden alır. Bu düşünceye yürekten, gönülden inanmanın insan hayatını nasıl kolaylaştırdığını ve nasıl yaşanabilir hale getirdiğini yaşayarak gördüm, anladım. Onun için bu temel düstura uymak ya da uymamak noktasında yaşadıklarımı gördükçe, yaşadıkça onu bir kere daha rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. Nuri Baba, bize hep Allah sevgisinden bahsederdi. Bizim korkuyla işimiz yok, bizim işimiz sevgiyle.”
KILCI NURİ EFENDİ KİMDİR?
Kılcı M. Nuri Efendi, 1919 yılında Konya'da Hoşhavan Saatçi Mahallesinde doğdu. Babası Ahmet Efendi ve annesi Emine Hanım'dır. Ahmet Efendi'nin, dördü kız ikisi erkek altı çocuğu vardır. Dört kızdan sonra doğan Nuri Efendi, kendisinden 8 yaş büyük olan en küçük ablası Fatma Hanım’ın ifadesine göre; annesinin o güne kadar doğan erkek çocukları yaşamamıştır. Nuri Efendi doğmadan önce annesi, doğacak çocuğunun Mevlâna Türbesine götürülmesini işaret eden bir rüya görmüştür. Nuri Efendi doğduğu zaman, yengesi ve Fatma Hanım bebeği Mevlâna Türbesine götürmüş ve Dede Efendi tarafından" Hoş geldin Nuri " diye hitap edilerek Nuri Efendinin ismi orada konulmuştur. Dedesi Sofu Mehmet Efendi'nin ismi de ilave edilmek suretiyle isimleri Mehmet Nuri olmuştur. Hâkimiyet İlkokulunda beş yıl eğitimi ile birlikte babası Hafız Ahmet Efendi ve mahalle hocasından ilk dini eğitimini almıştır. İlkokuldan sonra 160 yıldır dedelerinden devam eden mutaf (kılcılık) mesleğine babasının yanında devam etmiştir. Lakabını da buradan almaktadır. 1939 yılında annesi Emine Hanım’ı ve 6 ay sonra da babasını kaybeden M. Nuri Efendi aynı yıl Halis Okur Hoca'nın büyük kerimesi olan Sıddıka Hanım ile izdivaç etmiştir. 1940 yılında 3 yıldan fazla sürecek askerlik görevi için Bursa'ya gitmiş ve askerliği boyunca fırsat buldukça dönemin önemli mutasavvıflarının sohbetlerine devam etmiştir. Sıddıka Hanım ile izdivacından Ahmet, Mustafa ve Halis, Emine ve Fatma Hanım olmak üzere beş çocuğu oldu.
İBRAHİM BÜYÜKEKEN