Kriz inşaat firmalarını vurdu

Ekonomik krizden dolayı elindeki toplam değeri 10 milyon lira olan konutları satamayan müteahhitlerin, ufak tefek borçlarını ödeyemediği bir dönem yaşıyoruz” diyen (İMO) Başkanı Akın, “Kapanan ve küçülen firma sayısında artış var” şeklinde konuştu

Türkiye'nin en fazla yatırım yaptığı ve ekonomik kalkınmanın sadece betondan ibaret görüldüğü “İnşaat” sektöründe sıkıntılar bitmek bilmiyor. Çalışmak için tam mevsimi olan bu günlerde yapımı yarıda kalan çoğu inşaatlar bir türlü tamamlanamıyor. Çoğu müteahhit ise tamamladığı konutları satamıyor. Faizlerin yüksek olması, enflasyonun yükselmesi ve döviz kurundaki hareketlilik sektör yatırımcılarını tedirgin ediyor. Vatandaş ise ev fiyatlarının yüksekliğinden dert yakınıp, ev alma düşüncesinden bile uzak duruyor. Çoğu yatırımcı da önünü göremediği ve piyasada sıcak para dönmediği için yatırıma sıcak bakmıyor. Çoğu inşaat firması küçülmeye giderken, kapanan firma sayısında da sürekli artışlar oluyor. Özellikle Konya'da çalışan inşaat mühendislerinin de yaklaşık yüzde 30'u da 2018 yılının Ağustos ayından itibaren olumsuz etkisini gösteren ekonomik krizden dolayı işsiz kaldı. Plansız eğitim anlayışı sonucunda sayısı hızla artırılan ve yılda on binlerce mezun veren mühendislik fakültelerinden mezun olan öğrenciler de “İşsizler ordusuna” katılıyor. Sektörün kilitlenmesinde etkili olan bir diğer faktör olarak da cebine belli bir miktar para koyan herkesin müteahhitliğe soyunması görülüyor.

SONUCU PAHALIYA MAL OLDU!

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konya Şube Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Kamil Akın, inşaat sektörünün son durumu ile ilgili bilgiler verdi. Başkan Akın, 2019 yılının Ocak ayında yüzde 25 olan Konya'daki işsiz inşaat mühendisi sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, konuşmalarına başladı. Genç işsizliğin yüzde 27, genel işsizlik oranının da yüzde 14,7 olduğunu hatırlatan Akın, üniversite ve kontenjan sayısının artaması ile birlikte yılda on binlerce mühendislik fakültesi öğrencisinin mezun olduğunu söyleyerek, ihtiyaç fazlası öğrenci yetiştirildiği ve bu plansız eğitim anlayışının topluma pahalıya mal olduğunu da aktardı. Kapanan inşaat firmalarının varlığının altını çizen Akın, “Kapananlardan daha fazla küçülmeye giden inşaat firmaları var. Artık firmalar büyük iş yapmıyor ya da yapmak istemiyor. Müteahhitler de elindeki konutları satıp, bu sektörden çıkmak istiyorlar. Biz, mühendis yetiştirilen bölümlerin bu kadar öğrenci mezun vermesini istemiyorduk. 10 yıl önceki hataların ceremesini şimdi çekiyoruz” dedi.

İMAR BARIŞI PARASI EMLAK BANKASINA VERİLMELİ

Yüzde 25 faiz ortamında ve doların da sürekli arttığı bir dönemde yatırımcının yatırım yapmaktan korkacağını ifade eden Akın, daha sonra şunları söyledi: “Piyasanın canlandırılması gerekir. Acilen faizler düşürülmeli. Emlak Bankası, yeniden işlem görüyor. İmar Barışı'ndan gelen paraların Emlak Bankası'na konut projelerinin desteklenmesi amacıyla aktarılması gerekir. Sosyal konutların yapılacağı söyleniyor. Vatandaşa uygun imkânlar ile ev sahibi olma hakkı tanınacakmış. 2+1 evlerin fiyatı 180-190 bin, 3+1 evlerin fiyatları da 260 bin TL olacak. Bu fiyatlarla vatandaşın ev sahibi olması zor. Gelelim 'Sosyal konut' adı altında yeni inşaatların yapılması durumuna. Bence mevcut stoklar değerlendirilmeli onun için yeni konut yapımına çok gerek yok. Elimizde zaten ihtiyaç fazlası konut stoğu var. Aynı şartlarda vatandaş istediği yerden konutunu alsın. Mevcut durumda bitmiş konut fiyatları yapılacak olan konutlarla yaklaşık olarak aynı birçok bölgede.Bu adım, sıkıntıda olan müteahhite de piyasaya da bir hareketlilik katar. Sıcak para, böylelikle tabana yayılmış olur.”

BU KUR ORANI İLE YATIRIM ZOR!

Müteahhitlerin elindeki konutların satılamadığını dile getiren Akın, “Bakın size bir örnek vereceğim. Bir müteahhit var diyelim. Bu adamın borcu 2 milyon lira. Satamadığı konutların da toplam fiyatı 10 milyon lira. Elinde 10 milyon liralık konut getirisi olacak bir müteahhit 2 milyon liralık borcunu ödeyemiyor. Böyle bir süreçten geçiyoruz” diye konuştu. Müteahhitlerin büyük işlerden artık kaçındığını kaydeden Akın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sektörde kısa süre içinde bir düzelmenin olacağını zannetmiyorum. Köyündeki 10 dekar alanını satıp, müteahhitliğe soyunanlar oldu. Bu işin bir planlamasının olması gerekirdi. Sektörün hammadesi,yan ürünü ve kimyasalı dışarıdan geliyor. Bu ürünlerin yerlileştirilmesi ve yerli hammadde ile üretilen ürünlerin kullanımının teşvik edilmesi çok önemli. Bu sayede dışarıya dolayısı ile yabancı para ihtiyacına gerek kalmayacak. Dolardaki istikrar da bir türlü rayına oturtulamadı. Bu kur oranı ile yatırım zor. Bizim ülke olarak sektörel bazda alternatifler oluşturmamız gerekiyor. Bekleyecek zamanımız yok.”

EMRE ÖZGÜL

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Ekonomi Haberleri