Hakemin mumla arandığı bir günde, alınan 3 puan için kurabileceğim en güzel cümle şu sanırım…
Kötüniyetli bir yönetim gösteren hakeme rağmen, daha fazla zayiat vermeden 4’te 4 yapıyorsan, öp de başına koy…
Hakemlerle ilgili genellikle toplara fazla girmem…
“İnsandır, hata yapabilir” derim…
“Pozisyonu süzememiştir” derim…
“Hakem yorumudur” derim…
Vesaire…
Ama Çağatay Şahan, hem vallahi hem billahi kötü gününde değil, kötüniyetliydi…
Bunu inkar eden çarpılır…
Önce tribünleri, sonra oyuncuları, daha sonra kulübeleri öyle bir gerdi ki, ipin ucunu kaçırınca, maç maçlıktan çıktı, başka bir şeye benzedi…
Şimdi Konyaspor’a nereden bakılırsa bakılsın bir sürü para cezası gelecek…
Gelmemesi mümkün değil…
Bunun sorumlusu kim?
Tribünler değil…
Futbolcular değil…
Kulübedekiler hiç değil…
Geriye kim kalıyor?
Çağatay Şahin ve yardımcıları…
Merkez Hakem Komitesi Başkanı Yusuf Namoğlu’nun eğer zamanı varsa, Konyaspor-Sakaryaspor kasetini alsın, bir zahmet izlesin…
Yorumunu kendi iç dünyasında yapsın…
Hakemle ilgili ata binip uzağa gitmenin anlamı yok…
Bağdat’tan Basra’ya kadar kötüniyetliydi…
Hem Konyaspor’un hem de Sakaryaspor’un birer penaltısını es geçti…
***
Sakaryaspor “ununu elemiş, eleğini duvara asmış” bir takım olmadığını gösterdi…
Yönetim, bir umut olabilir mi düşüncesiyle takımı Yılmaz Vural’a emanet etmiş…
Anlayacağınız sahaya emanet bir teknik adamla çıktı Sakaryalılar…
Siz ister “toto oynamışlar” deyin, ister başka bir şey…
Ama bu lige tutunmak için yırtınıyorlar…
Dün de “Çanakkale geçilmez”i oynamadılar…
Kazanmak için geldikleri her hallerinden belliydi…
Zaman zaman kırmızı görmüş boğa gibi saldırmaları, özellikle de Konyaspor sayısal olarak bir eksildikten sonra maça asılmaları, pes etmediklerinin en büyük göstergesiydi…
Güçleri yetmedi ayrı…
Bundan sonra ne mi olur?
Kimbilir…
Yılmaz Vural “gaz” yaparsa belki…
Allah yardımcıları olsun…
***
Maçı yorumlamaya gerek var mı, bilemiyorum…
Robak’ı yazmaktan bıktım…
Neyini yazayım ki?
Robak işte…
Malzeme bu…
Ama Gökhan Emreciksin’den bahsetmezsem, futbola ihanet olmuş olurum…
Ayağının tırnağından saçının teline kadar futbolcu…
Attığı gol bir tarafa, sahada kaldığı sürece herkese güven veriyor…
Özellikle de saha içindeki arkadaşlarına…
Ne diyebilirim ki, “İyi ki Konyaspor’un futbolcususun” demekten başka…