Kötülük zor iş kardeşim.
Önden gelenler, ardındakiler, yanındakiler, uzak diyardakiler…
Hayaletler, gölgeler, ölüler, zirveler, sanrılarla mücadele edeceksin.
Bir sürü rakip hasım, hısım(!). Hışım, huşunet, fena bir rüsum.
Hangi birini alt edeceksin. Daima yeni bir hedef, düzlenecek bir engel, galebe çalınacak bir düşman, hayal(!), kuruntu çukuru, gömüleceğin bir batak mutlaka vardır.
Çöl dikeni yedikçe, ağzı kanayan ve tatlanan; kendi kanına âşık hırslı, açgözlü tek gözlü develer gibi, habire ruhunun kanını dökmek istersin. Kan tutar, avucuna alır seni.
Bir türlü huzuru bulamazsın.
Kötülük zor meslek yavrucuğum.
Tuzak kurmak, kırk çeşit hile düşünmek, oyunlar planlamak.
Derken düşlerinin, seçme fikirlerinin, saçma sapan sebeplerle tepetaklak olması; tasaların kafatasına dolması. Hayat bu manada da mânilerle(!) kuruludur.
İşler bir türlü istediğin gibi ilerlemez; tahminler, öngörüler işlemez.
Envaitürlü hafakan, karanlık bekleyişler, günleri geceleri dümenli(!) sürüşler. İllet eden iniş biniş gidi(ş)ler. Nâlet İbişler.
Liste yüklüdür. Ayağı kaydırılacaklar, önü kesilecek, bertaraf edilecekler; had bildirilecekler; ayakaltına alınacak, yaşarken mezarı kazılacaklar.
Üstelik bazen hileler hurdaya çıkacaktır. İşler kesat(!) olduğu gibi, tatmini yeter(liliğ)i yoktur.
Aldatma kandırma desise, ne kadar çok uğraş, cebelleşme, didişme, isyan vuruşma, savaşma gerektirir.
Az mı zaman harcar, çile, gam kasavet çeker; gençliğini ihtiyarlığını harcarsın. Ömrünü çürütürsün, saçını sakalını süpürge paspas edersin yahu.
Ustalaşmak için ter dökersin. Üstelik emeklerinizi, rehberliğinizi inkâr eden, bir alay tecrübesiz, ufak adam, cahil cühela, çoluk çocuk vardır. Ne kadar uğraşırsınız onlarla.
Kral olmak istersin. Sultan, her varlığın Efendisi. Yönetim, yönetim, kontrol denetim.
Hırlarsın, havlarsın, horlarsın; yook, kesinlikle horlayamazsın, çünkü bu kadar düşman, y(ağı) varken uyumak zinhar büyük bir gaflettir, felakettir, âfettir.
Sonra her zaman bir üstadı azam bulunur. En ünlü rakip İblistir ki, nasıl geçeceksin onu. Derttir yani.
Üstelik bir de ender de olsa, hayat gerçeklerine verilerine karşı, huzu ve huşû içinde olanlar, tevazu, edep ve serin bir akılla, şerle mücadelesini sürdürenler vardır.
Kötülük bahane gerekçe ister, aslında istemez. Hırs, intikam, susuzluğunu gidermek, yorulmak, deli dolu bir uğraş,, kafayı patlatıp yok etmek ister.
Dumanı, hiddeti üstünde tüter. Şiddetle teskin olmak ister.
Nefsin için fedakârlık, egon uğruna savaş diler.
Kadınsan bir sürü yollular, yolsuzlar, müsaitler(!) rakibindir. En azından saçını başını YOL(man) icabeder.
Yaş “gelmiş Kemale” (hayır, hiçbir erkeği kastetmedim).
Ne kadar yorulur ırılırsın, kem(!) talihe küser darılırsın.
Ellerinde Lady Macbeth gibi, kırdığın gönüllerin kızıl lekeleri. Çarpılır ayılır bayılırsın.
Bakın bu yazıyı yazarken bile kan ter içinde kaldım.
Kötülük zor meslek(!) şekerim.
Bir de ters ters kelimelere bakarsın.
“Döverim seni!” (Ödünçtür)