Prof. Dr. Ahmet Maranki’nin; ‘Kozmik Bilim ve Bilinçle Yaşam Enerjisi’ ve ’21.Yüzyıldaki Stratejik Araştırmalar’ kitabında bahsedildiği üzere ancak şeytanın ve onun âvenesi takımın icra edebileceği büyük bir –af buyurun- tilkilikle, bir hayat düzeneği hazırlanmış insanlar için. Bunca çirkinliği, çirkefliği kendilerini ayrıcalıklı görüp bütün insanlığı mahvetmek için hazırlayanlar, görüntü olarak şeklen insan gibi görünmesine rağmen bizler bu rezillerin ancak şeytan ve onun âvâne takımının icra edeceği şerler olacağına yürekten inanıyoruz. Buyurun okuyun bakalım bu şeytana taş çıkartan büyük efendiler (!) aynen küçücük bir köle ya da bir mikrop gibi gördüğü insanlar üzerinde neler tasarlamış ve gerçekleştirmişlerdir. (Ama sıkı durun şöyle derince bir nefes alın, arkanıza yaslanın, okurken lütfen sâkin olun.)
JOHN D. ROCKEFELLER’İN MASON İNANCINDAN ALINAN METİN
‘Tersini yapıyormuş gibi davranırken hayatlarını kısa ve zihinlerini zayıf tutacağız. Bilim ve teknoloji bilgimizi, onların neler olduğunu asla görmemeleri için en ince şekillerde kullanacağız.
Yumuşak metalleri, yaşlanmayı hızlandırıcıları ve uyuşturucuları yiyeceklerine sularına ve hatta soludukları havaya karıştıracağız... Döndükleri her yerde zehirlerle kaplanacaklar.
Yumuşak metaller onların akıllarını kaybetmelerine neden olacak. Desteklediğimiz kurumlar vasıtası ile onlara bu rahatsızlıkları için çâre bulacağımıza söz vereceğiz, aksine çâre diye ürettiğimiz ilaçlarla onlara daha fazla zehir vereceğiz. Ünlü aktörler ve ünlü sanatçılar tarafından reklamı yapılan ve aslında kimyasal zehir olan hijyen ve güzellik ürünlerini aptallar yüzlerine ve bedenlerine gençlik getireceğine inanarak sürecekler ve derilerinden bu zehirler emilecek, susuz ve aç ağızlarından onların zihinlerini, iç organlarını, üreme kapasitelerini yok edeceğiz. Çocukları sakat ve deforme olmuş olarak doğacak ve bunun sebebini onlardan saklayacağız.
Zehirler, etraflarındaki her şeyde, içtiklerinde, yediklerinde, soluduklarında ve giydiklerinde gizlenecektir. Zehirleri dağıtmakta ustaca olmalıyız çünkü anlayabilirler. Onlara zehirlerin iyi bir şey olduğunu TV’de ki uzmanlarla, güzel animasyonlarla, müziklerle câzip hale getirip öğreteceğiz. Uzman görünümlü adamlarımız onların aldanmasına yardımcı olacaktır. Zehirlerimizi almaları için her yöntemle destekleyeceğiz.
Ürünlerimizi filmde kullanıldığını görecek ve alışacaklar ve gerçek etkilerini asla bilemeyecekler. Doğum yaptıklarında aşılarla çocuklarının kanına zehir enjekte edeceğiz ve aslında aşılarla onlara yardım ettiğimize onları ikna edeceğiz! Mümkün olduğu kadar erken yaşlardan başlayacağız, zihinleri gençken çocukları en çok sevdikleriyle, tatlılarla, şekerlerle zehirleyeceğiz.
Dişleri çürüdüğünde onların zihinlerini öldürecek ve geleceklerini çalacak metallerle dişlerini dolduracağız. Öğrenme yetenekleri etkilendiğinde, onları daha da hasta edecek ve başka hastalıklara yol açacak ilaçlar vereceğiz ve oluşan bu yeni hastalıklar için yeni ilaçlar üretip onlara vereceğiz ki, yeniden hasta olsunlar. Gücümüzle onları uysal ve zayıf hâle getireceğiz. Depresif, yavaş ve obez olacaklar ve yardım için bize geldiklerinde onlara daha fazla zehir vereceğiz.
Dikkatlerini paraya ve ekonomiye odaklayacağız, böylece asla iç benlikleriyle bağlantı kurmaya vakitleri kalmayacak. Onları cinsellik, zevkler ve video oyunlarıyla oyalayacağız ki hiçbir zaman herkesin birliği için bir araya gelemesinler. Akılları bize ait olacak ve dediğimiz her şeye itaat edecekler. Reddederlerse, beyin kontrolü yapan teknolojiyi uygulamanın yollarını bulacağız. Korkuyu silahımız olarak kullanacağız.’
Anladınız mı neden bu hallerde olduğumuzu? Daha devâmı var, diğer yazımızda konuya devam edeceğiz. Rabb’im bu rezil insanların şerlerinden bizleri muhafaza buyursun.