Korku ya da korkmak...
Hayatımızı kuşatan, insanla 7/24 beraber olan bir duygu...
Çocukluğumuzda yüzleştiğimiz ya da yüzleştirildiğimiz bir olgu...
"Öcü" meselesi yani...
Annelerin ya da nenelerin çocuklara "doğru durmazsan seni öcüye veririm" gibi korku salan tehditleri...
Daha ağzımız süt kokarken içimize o korku yerleştirilir...
Korkunun binlercesi vardır...
Kimi karanlıktan, kimi aydınlıktan korkar...
Hiç aydınlıktan korkulur mu?
Korkuyorlar işte...
Kimi başarısızlıktan, kimi de başarılı olmaktan korkar...
Kimi ağasından, kimi paşasından korkar...
Kimileri de vardır, kendisinden korkar...
Kimi geleceğinin çalınmasından, kimi kariyerinin elinden alınacağından korkar...
Kimisi de ağababalarından korkar...
Hayatın içinde hep bir korku var ve başımıza gelmesinden korkuyoruz...
Korku meselesini örnekleriyle uzutmak mümkün...
Bu ülkenin siyasetinde de, sporunda da, sanatında da bir korkudur gidiyor...
Sporcu hocasından, yöneticisinden korkar konuşmaz...
Siyasetçi liderinden korkar, gıkını çıkarmaz...
Sanatçı kendini ifade etmekten korkar, çekilir köşesine, oturur kıçının üstüne...
Susar yani...
Anlayacağınız dört tarafımız korkuyla çevrilmiş durumda...
xxx
Tabi ki korkmayanlar da var çevremizde...
Hadlerini aşarak! deli cesaretlerini de öne çıkararak, "KORKAKSINIZ" diye haykırırlar...
Haykırırlar ama, başlarına da gelmedik iş kalmaz...
Ali Çamdalı ile Aykut Kocaman gibi...
Ali Çamdalı "KORKAK" bir hakem tarafından ayaklarına "PRANGA" vurulurken, Aykut Kocaman'ın ise oyuncusuna verdiği destekten ve gerçeği söylemekten dolayı, elleri "KELEPÇE"leniyor...
Kimler tarafından mı?
Bir Anadolu takımının yükselmesini, başarılı olmasını istemeyen "KORKAKLAR" yüzünden...
Peki bu "KORKAKLAR" kimden ya da kimlerden KORKUYORLAR?
Kimden olacak!
Hakemler MHK'dan veya başkanları Yusuf Namoğlu'ndan...
Yusuf Namoğlu kimden korkuyor?
TFF başkanından...
Yani Yıldırım Demirören'den...
Yıldırım Demirören kimden korkuyor?
Başta Aziz Yıldırım olmak üzere, Dursun Özbek ve Fikret Orman'dan...
Yani büyük balıklardan...
Tabi ki yayıncı kuruluştan da...
Anlayacağınız balık baştan kokuyor.
xxx
Hakemlere...
"Korkmayın, cesaretli olun" diyeceğim, ama KORKUYORSUNUZ...
"Hak yemeyin" diyeceğim, ama YİYORSUNUZ...
"Birilerine hoş görünmek için hatalı düdük ve emek çalmayın" diyeceğim, ama ÇALIYORSUNUZ...
"Evinize götürdüğünüz ekmek haram olmasın" diyeceğim, ama OLUYOR...
"Sahaya çıktığınız zaman, Anadolu takımının forma rengine kör, futbolcusunun haksızlığa isyanına sağır olma" diyeceğim, ama OLUYORSUNUZ...
Şimdi soruyorum: Ali Çamdalı ile oyuncusunun haklılığını savunan Aykut Kocaman'ın ekmeği, birileri tarafından çalınmış olmuyor mu?
Cevap verin...
Veremezsiniz...
KORKAKSINIZ çünkü...
Uzatmayacağım...
Senaryosu belli kişiler tarafından yazılan, özellikle de "KORKAKLAR"ın başrolünü oynadığı BÜYÜK BALIK KÜÇÜK BALIĞI YUTAR filmi, sanıyorum Türk futbolunda uzun yıllar vizyonda kalacak gibi!
Bizler de "bu filmi daha önce görmüştük" diye kendimizi avutmaya, TFF'nin, MHK'nın, Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın ve Fenerbahçe'nin SÜTÇÜ BEYGİRİ olmaya devam edeceğiz.