Koreli Polis Eşi: Sabır Ve Dua İle Bekleyeceğiz

Terör ve yolsuzluk soruşturmalarında görev alan polislere yönelik operasyonda gözaltına alınan ve tutuklanan Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın Koreli eşi Leyla (Suhyun Kim), 9 aylık bebeği Dilruba'yla birlikte eşini cezaevinde ziyaret...

Terör ve yolsuzluk soruşturmalarında görev alan polislere yönelik operasyonda gözaltına alınan ve tutuklanan Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın Koreli eşi Leyla (Suhyun Kim), 9 aylık bebeği Dilruba'yla birlikte eşini cezaevinde ziyaret etti. Parmaklıklar arasında geçen görüşmede bebeğinin ilk kez 'baba' deyişini duyan Hüseyin Korkmaz, eşine sabır telkininde bulundu. Hayal bile etmediği şeyleri yaşadığını ancak Allah'ın güç verdiğini söyleyen Leyla Korkmaz, "Bugünler de geçen bu dünyada sonsuz olan bir şey yok. O yüzden biz sabır ve dua ile bekleyeceğiz" ifadesini kullandı.

Gözaltındayken 'kral çıplak' diye bağırmasıyla tanınanHüseyin Korkmaz, Kurban Bayramı'nı cezaevinde geçiren tutuklu polislerden biri. Tutuklandığından bu yana ailesinin yalnız bırakmadığı Korkmaz, bugün çok özel misafirlerini ağırladı. İki yıl önce evlendiği Güney Koreli eşi Suhyun Kim ve 9 aylık bebeği Dilruba'yı cezaevinde gören Korkmaz büyük sevinç yaşadı. Korkmaz, minik kızının ilk kez 'baba' deyişini de bu ziyarette duydu.

Görüşmenin ardından Cihan Haber Ajansı'nın (Cihan) sorularını cevaplayan Korkmaz Ailesi'nin moralli hali dikkat çekti. Hüseyin Korkmaz'ın babası Mustafa, annesi Ayşe ve eşi Suhyun Kim (Leyla) umutla bekleyişlerini sürdürdüklerini söyledi. Leyla Korkmaz, 9 aylık bebeği ile gittiği ziyaret için her defasında bakanlıktan izin almak zorunda kaldığını belirtti. Eşinin tek kişilik hücrede kaldığını belirten Korkmaz, penceresinden sadece uçakları görebildiğini ve onlarla her defasında Kore'ye gidip gelmeyi hayal ettiğini kendisine anlattığını söyledi. Eşinin cezaevinde olması nedeniyle çok da zorlanmadığını, kayınvalidesinin Aydın'dan İstanbul'a gelerek kendisine yardım ettiğini belirten Korkmaz, "Yabancı bir ülkede, eşim içeride. Hiç hayal edemediğim şeyleri yaşıyorum ama Allah öyle bir güç veriyor ki çok daha iyiyim. Eşinin kendisiyle gurur duyduğunu, ve metanetli tavrı nedeniyle duyduğu mutluluğu kendisiyle paylaştığını anlatan Korkmaz, "Bugünler de geçer, bu dünyada sonsuz olan bir şey yok. O yüzden biz sabır ve dua ile bekleyeceğiz." ifadesini kullandı.

'ALLAH'I VEKİL TAYİN ETTİM'

Hüseyin Korkmaz'ın annesi Ayşe Korkmaz da oğlu ile gurur duyduğunu söyledi. "Bütün Yusuflara selam söylüyorum." diyen Ayşe Korkmaz, "Biz onları Metris'ten içeri uğurlarken hacı uğurlar gibi uğurladık. Dönüşte de hacıları karşılar gibi karşılayacağız inşallah. Belki de onlara Rabbi Medrese-i Yusufiye olarak onlara bir fırsat verdi. Bizlere sabretmesi düşüyor. Küçük bayramlar büyük bayramların müjdecisidir. Ben o Metris'ten çıkan birisini görmüştüm. 'Kınından çıkan kılıç gibiyim' diyordu. 'Bütün cemaatleri ve vakıfları yok ederim' diyordu. O kılıç kendilerini anca keser. Biz polis aileleri öyle bir bütünleştik ki şimdi öyle bir güç oldu ki, o sicimler dolandı urgan oldu, halat oldu. Onların bizim başımıza verdiği musibetler bizim imanımızı güçlendirdi. Rabbimin kanununa karşı boy göstermek isteyen varsa buyrun hodri meydan. Biz içerideki insanların suçsuz olduğuna inanıyoruz. Allah için iş yaptıklarına, vatanına milletine sahip olan insanlar olduklarını güveniyoruz. Onları oradan uğurlarken 'rabbim sana teslim ettim' dedim. Allah'ı vekil tayin ettim. Çıkarken de diyeceğim ki 'salihlerin arasında yaşat ve bizi Müslüman olarak öldür' diyeceğim. Müslüman olmak kolay, Müslüman ölmek zordur. Zalimin zulmü varsa mazlumun ahı ve Allah'ı var. Doğru kimmiş, yalan kimmiş Allah'ın izniyle dünyada Türkiye'de görecek." dedi.

'GÖREVLERİNİ YAPAN VATAN EVLATLARINI ZİNDANLARA ATTILAR'

Oğlu'nun yaşadıklarını büyük bir zulüm olarak değerlendirdiğini belirten baba Mustafa Kokmaz ise metanetli tavrını sürdürdü. Hud Suresi'nden alıntılar yapan Korkmaz, "Şu anda zulüm vardır. Zulme meyledenleri Allah uyarıyor, 'zulme meyletmeyin ateş size de dokunur'. Bu, vatan evlatları, vatana,millete, dine, diyanete en güzel şekilde görevlerini yaptılar. Bundan da mutlular, ama bunun karşılığı olarak zindanlara atıldılar. Bunların zulüm görmesi pek önemli değil, zulmün olduğunu Türk milletinin anlaması çok önemli. Bunu iyi araştırmaları lazım, var mı yok mu? Bu işlerde doğruluk var mı yok mu? Kara para alınmış mı, haksızlık var mı, devleti soyma var mı, fakirin fukaranın hakkının yenmesi var mı? Önce benim vatandaşımın bunu araştırması lazım." diyerek tepkisini dile getirdi.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri