Bazı Belediye Başkanları vardır şehirlerini büyütürler...
Bazı şehirler de vardır ki, başkanlarını büyütürler...
Bizim başkan şehrini büyütenlerden...
Tahir Akyürek...
Kim ne derse desin, şehrini büyüten başkan olarak da tarihe geçecek...
Daha önceki dönemlerde görev yapmış Mustafa Özkafa başkan gibi...
Ya da Ahmet Öksüz gibi...
Tahir Başkan Konya'yı büyüttü; büyütmeye de devam ediyor...
Kimse bunu inkar edemez...
Eksikleri yok mu?
Elbette var...
Konyalı bu eksiklere “nazarlık” gözüyle baktığı için de aman aman bir sorun olmuyor...
Ama eksikleri belirtmekte de bir sorun yok...
Yani yazılmalı...
Ama şimdi değil...
Yazının sonlarında...
Önce güzel işler...
xxx
Tahir Başkan, bulunduğu şehri, yani Konya'yı hem enine, hem de boyuna büyütüyor ve markalaştırıyor...
Hem maddi hem manevi...
Nasıl mı maddi?
Torku Arena...
Konya'ya öyle böyle değil, önemli bir girdi sağlıyor...
Oteller, lokantalar, hediyelikçiler vs...
“Manevi” derseniz, 3 ve 6 Eylül'deki Letonya ve Hollanda maçları...
Dünya'nın gözü Konya'ya çevrildi...
Daha ne olsun?
Büyük bir ihtimalle İzlanda maçı da Konya'da oynanacak...
Çünkü, Timsah Arena'nın 13 Ekim'e yetişemeyeceği noktasında UEFA'ya rapor sunuldu...
Yani Konya, yani Torku Arena yine şenlenecek, yine kazanacak...
Bu şehre stad yaparak, Konya ve Konyaspor'u dünya arenasına yerleştiren Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'i alkışlamak, marifetli bu adamı iltifatlandırmak kimseye zor gelmesin...
Üç otuz dairelik bir apartmanda yöneticilik yapamayacak kadar vasıfsız olan başkanları, şehirleri büyütüyorsa, şehrini büyüten başkanların kıymetinin bilinmesinin gerektiğine inanıyorum...
xxx
“Eksikleri” demiştim ya...
Bunca tatlının üzerine limon suyu içmek gibi olacak...
Onun için ağzımızın tadını bozmayalım...
Ancak, daha sonra, ama mutlaka altı çizilmeli bu eksiklerin...
Tahir Başkanın birebir kendi alakalı değil bunlar...
Yakınındaki kraldan çok kralcı geçinen ve genlerinde “münafık”lık olanlarla...
Neyse...
Geçtik...
xxx
Letonya ve Hollanda maçlarının, tribün gösterilerinin gölgesinde kaldığı anlar oldu...
Tribünleri seyretmek, özellikle de Letonya maçından daha keyifliydi...
Sadece Türkiye'nin değil, bütün Dünya'nın ilgi alanına girmeyi başardılar...
Nalçacılıların ve bütün taraftarların hem gıpta ile sergiledikleri tribün performansı hem de oyuncuları ateşlemeleri, İzlanda maçının Konya'ya verilmesinin en büyük nedenlerinden birisi olsa gerek.