Son dört-beş yıl içerisinde Konya Yazma Eserler Kütüphanesi’nde büyük gelişmeler oldu. Kütüphaneye Türkiye’nin her tarafından bulundukları yerde muhafaza edilemeyen, yazma eserler geldi. Yanı sıra dünyanın pek çok yerinden de dijital ortamda nadide yazma eserler getirildi. Tabiatıyla zaman içerisinde mevcut bina bu yükü kaldıramaz hâle geldi. Ve acilen yeni bir binaya ihtiyaç hâsıl oldu.
İlk safhada Meram Belediye Başkanı Sayın Serdar Kalaycı Bey, olaya sahip çıkarak kütüphane için Meram’da 20 bin metrekarelik geniş bir yer tahsis etti. Siyasilerden, basından ve Konya aydınından: “Meram’ın kırında yazma eser kütüphanesi mi olur” diyen bir Allah’ın kulu çıkmadı. Bazıları da: “Yazma eseler muayyen insanları ilgilendirir. Kütüphanesi nerede olursa olsun, lazım olan onu arar bulur” diyordu. Olaya başından beri hep karşı koydum. Önüme gelene konuyu açıyordum. Bekir Şahin Bey’e de: “Yapılacak kütüphanenin bir köşesine de: ‘Burada organik ürün yetiştirilir’ yazılı bir levha asmayı da ihmal etme” diye takılmadan edemiyordum.
Konya bir başkent, bir kültür, ilim, irfan şehri idi. Yazma Eserler Kütüphanesi’nin rastgele bir yerde olması onun şanına yakışmazdı. Atalarımız dağ başında, şehir dışında kütüphane kurmuş mu? Konya Yazma Eserler Kütüphanesi Konya’nın en merkezi ve mutena bir yerinde inşa edilmeli idi. Konuyu Büyükşehir Başkanına götürdük: “Düşünelim” dedi. Ama topu Karatay Belediye Başkanı’na attı.
Bekir Şahin Bey, Yazma Eserler Kütüphanesi’nin Meram’da olamayacağı yolunda bir yazı yazmamı hep engelledi. “Pişmiş aşa su katmayalım, sonra elimizdekini de kaybederiz” diyordu. Dayanamadım ve sonunda, “Kitap ve Kütüphaneye İlgimiz Bu kadar mı?” başlıklı yazımı yazdım.
Toplumları ayakta tutan kültürdür. Kültürün en önemli ana kaynağı da kitaptı. Bir de söz konusu yazma eserler olunca, geçmişle bağımızı bunlar sağlıyordu. İlgisi olsun olmasın herkes yazma eserler kütüphanesinden haberdar olmalı, yerini bilmeli ve bu kütüphanenin zarfıyla mazrufuyla ihtişamını görmeli idi.
Sanırım bu arada birtakım engeller de aşılamadı. Sonunda Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli Bey, kütüphane için Mevlâna Kültür Merkezi’nin yanında 15 bin metrekarelik bir yer tahsis etti. Bizim aklımızdan geçen yerlerden birisi de burası idi. Böylece Karatay Belediye Başkanı’nın himmeti ile yapılacak olan Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi de layık olduğu yere kavuşmuş, Konya da bir utançtan kurtulmuş oldu. Sayın başkanın olaya yaklaşımı, gayretleri her türlü takdirin üzerinde idi. Başkan Bey, sadece arsayı vermekle kalmamış, binanın bahçe ve çevre düzenlemesini yapmayı da taahhüt etmiş.
Bölgede Mevlâna Türbesi, Mevlâna Kültür Merkezi, bu merkezde bir Konya ve Mevlâna İhtisas Kütüphanesi, Koyunoğlu Müzesi ve Kitaplığı bunların yanında bir de Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi eklenince bölge gerçek hüviyetine kavuşmuş oldu. Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nin yeni yeri Konya’mıza hayırlı olsun diyorum.
Yanlış anlaşılmasın diye ben bu yazıyı mahallî seçimlerden sonra yazmayı düşünüyordum, ama kütüphanenin tapusu çıkınca, yazıyı daha fazla geciktirmenin doğru olmayacağı kanaati hâsıl oldu. Böylece uzun zamandan beri yazamadığım köşe yazıma da yeniden başlamış oldum.
Bu mutlu sona gelinmesinde Konya milletvekilimiz Mustafa Baloğlu ile Bekir Şahin beylerin gayretlerini de unutmamak gerekir. Başta Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli Bey olmak üzere, emeği geçen herkese, en derin ve samimi duygularla teşekkür ediyor, Konya için böyle daha nice güzelliklere diyorum.