Konya’ya yakışmadı

Konyasporun Bank Asyaya düşmesi şehrin hemen hemen her köşesinde üzüntü ile karşılanırken, özellikle son yaşanan olayların Konya gibi büyük bir şehre yakışmadığı vurgulandı

Birçok şehrin yer alabilmek için her türlü fedakarlığı yaptığı ancak erişemediği Turkcell Süper Lig'de mücadele hakkını son 6 senedir elinde bulunduran, ancak gerek izlenen yanlış transfer politikaları, gerekse yönetim bazındaki yanlışlıklar nedeniyle Bank Asya 1.Lig'e düşen Konyaspor'un, Konya şehri için ne anlam ifade ettiğini öğrenmek adına sokağa çıktık. Konyalı olsun veya olmasın sporla ilgilenlerin ortak düşüncesi; Konya'nın Konyaspor'a gerektiği gibi sahip çıkamadığı ve Konyaspor ile birlikte Konya şehrinin de küme düştüğü yönündeydi. Öyleki 'Ah bu fırsat bizim ilimizin takımında olsa' diye iç çekenlerden, 'Belki 1 değil 2 takımı birden kaldırabilecek kapasiteye sahip bir şehir bu alanda çalışma yapmıyor. Herkes adeta takımlarının başarılı olmasını istemiyor. Bu da dışarıdan açıkça gözleniyor' sözleriyle belki de acı gerçeği başka bir gözle ortaya koyan Bursaspor'lu ve Trabzonspor'lu taraftarlara kadar sokaktaki insanların yerinde tespitleri oldu.

Sizler için sokaktakilere 'Konya Spor şehri mi ? değil mi ?' 'Konyaspor Konya şehri için gerekli mi ?', 'Konyaspor şehre ne veriyor? veya neler alıyor ?', 'Konya şehrinin Konyaspor'a bakış açısı nasıl ?' sorularını sorduk ve cevap aradık.

KONYASPOR'UN DÜŞMESİNİ ŞEHİR SAĞLADI

Tecrübesi olmayan, heyecanlı, futbolu ve kulübü yönetmeyi fabrikatörlük zanneden bir başkan ve etrafındaki yöneticilerle Konyaspor'un bu duruma düşeceği adeta sezon başında belliydi. Her açıklaması reklam kokan ve gerçek payı neredeyse yok denecek kadar az olan Başkan ve yönetimle bu kadar. Mehmet Ali Kuntoğlu ve yönetimi başta olmak üzere bence esas suçlu seçimi kazanmasını sağlayan etkili ve yetkili kişilerle birlikte, yaşananlara rağmen şehrin itibarını kurtarmak adına 'Dur' demeyen herkes. Bunun içerisinde Vali, B.Şehir Belediye Başkanı, Odalar, kişi, kurum ve kuruluşlarda var. Gerçek anlamda bir birliktelik sağlansaydı bunların yaşanmayacağına inanıyorum. Demek ki Konyaspor'un Süper Lig'de yer alması istenilmedi ve olaya el konulmadı. O zaman şimdi dövünmenin bir anlamı yok. Bir an önce yeniden Turkcell Süper Lig'e dönülmesi adına gereken neyse yapılmalı. Buna tüm şehir katkı sağlamalı. Katkısı olmayanlar ise yönetim tarafından açıkça deklare edilmeli ki herkes neyin ne olduğunu yakından bilsin.”

KONYASPOR’A ÇOK ÜZÜLDÜM

Konya'da okuyan bir Trabzonspor taraftarı olarak İstanbul ve Ankara hegomonyasına dönüşen ve adı tüm Türkiye'yi kapsadığı iddia edilen ligden bir şehir takımının düşmesine gerçek anlamda üzüldüm. Bunun hesabını Konya gibi büyük bir şehir tabiki içerisinde yapacaktır. Ama ortada olan bir gerçek var ki bir ili hem de en üst kademede temsil eden takımın şehir tarafından sahiplenilmesi gerektiği. Burada hem temsil yeteneği olan yönetici sayısının hem de birlikteliğin yok denecek kadar zayıf olduğunu gördüm. Trabzon şehri Trabzonspor ile yatıp Trabzonspor ile kalkıyor. En üst kademesinden en alt kademesine kadar herkes takıma katkı sağlıyor. Profesyonel Futbolcular Derneği gibi pekçok sivil toplum kuruluşu Trabzonspor'un adeta içerisindedir. İşte Konya şehri ne zaman bunu yakalarsa o zaman Trabzon gibi Konya'da bir spor şehri olabilir. Konya'nın Konyaspor'u bile sahiplenemediği bugün gelinen noktada daha çok yol alınması gerektiğini düşünüyorum.

SPORA KARŞI ÖNYARGILIYIZ

Doğma büyüme bir Konyalı olarak Konya'nın elinde barındırdığı potansiyele rağmen spor alanında geride bıraktığımız dönemde yaşananlar bu şehirde sporun bir 'Zul' olarak göründüğünün en açık göstergesi ve bence Konya şehri sporu üzerinde bir kambur gibi hissediyor. Herkesin yer alabilmek için trilyonlarca para akıttığı profesyonel liglere acemice yapılan yönetim hataları nedeniyle veda ettik. Önce basketbol, ardından futbol. Konya'da zaten amatör spor kalmadı. Bu takım sayısından ve elde edilen başarısızlıklardan da ortada. Peş peşe kapanan kulüpler, profesyonel anlamda yaşanan düşüşler. Konyaspor'da yaşananlar ise bence tam bir tez konusu olmalı. Sırf ego tatmin etmek amacıyla 29 Mayıs 2008'de başlayan yanlışlıklara göz yumanların şimdi 'ah'lamaya 'uf'lamaya hakları olmadığını düşünüyorum. Kötü gidişe ve yanlışlara zamanında el konulsaydı bugün bunları konuşmayacaktık. Suçu kabul etmekle geçmişi geri getiremeyiz. Bir an önce ne gerekiyorsa yapılmalı. Konyaspor şehrin kenetlenmesiyle vakit geçirilmeden bu sezon sonunda lige çıkmalı. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Burada önemli olan istikrarlı bir yönetim ve bu yönetimin yapacağı işler. Bunların başında da Konyaspor'un kalıcı gelirlere sahip olması geliyor. Bu sayede Konyaspor artık şehrin üzerinden de kambur olmaktan çıkacaktır. Bunun içinde insanların 'sen-ben' kavgasından uzak sadece Konyaspor'un başarısını düşünmesi gerekir.

BANANECİLİKTEN KURTULMALIYIZ

Bir tarafta Antalyaspor'un borcunu ödemek için gerekirse ceketimi satarım” diyen Antalya Valisi diğer tarafta Konyaspor'un maçlarına bile gelmeyen, takım hakkında bilgisi az olan Konya Valisi. Takımın küme düşmesinin en açık göstergesi bu değil mi? Bir şehrin Valisinin olaya sahip çıkması, kişi, kurum ve kuruluşları zorla da olsa spora yönlendirmesi kadar doğal ne olabilir? Konya'nın tanıtımı için önemli olan şeyleri sayın dersek Hz.Mevlana'dan başka neyi sayabiliriz? Elimizdeki potansiyeli kullanamıyoruz. Bunun en önemli sorunu da birlik beraberlik içerisinde hareket etmemek. Elde edilen başarıyı sadece elde edenin olarak algıladığımız, bananecilikten kurtulamadığımız sürece de Konya olarak her alanda üçüncü sınıf muamele göreceğimizin ve hak etmediğimiz mercilerde mücadele edeceğimizi biz görüyoruz da bu işin içinde olan değerli büyüklerimiz göremiyorlar mı? Bence sadece Konyaspor değil Konya A'dan Z'ye küme düşmüştür. Bu lekeyi de temizleyecekler yine şehrin ileri gelenleridir. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Konya Spor Haberleri