Konyaspor, Eskişehir’den puan alır.
Evet, Konyasporlu futbolcular formanın hakkını verir, Konyaspor’a yakışır futbolu oynarlarsa, teknik adamlar hata yapmazsa, hakemler adil maç yönetirse Konyaspor, Eskişehir deplasmanından en az 1 puan çıkartır..
Ligin ikinci yarısına yeni bir kadro ile başlayan ve Bursaspor karşısında sergilediği performansla iyi yolda olduğunu gösteren Konyaspor, bu oyunla ligde kalma adına en şanslı takımların başında yer almakta..
Ligin ikinci yarısı, hem zirve ve hem de alt sıralar için daha bir çetin geçecek. Ligde dönüşü olmayan haftalara girildi. Tehlike hattında yer alan Kasımpaşa, Bucaspor ve Sivasspor ile birlikte düşme hattının üzerinde bulunan Konyaspor’un hedefi, üst sıralarda yer alan 17 puanlı Gençlerbirliği, 22 puanlı Ankaragücü, 23’er puanlı Antalyaspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u yanlarına çekerek kendilerine ortak etmek ve ligde kalma mücadelesine renk katmak.
Spor Toto Süper ligde, alt sıralarda yer alan takım sayısı ne kadar çok olursa heyecan da o kadar fazla olur. Bu nedenle, gözümüz ve kulağımız, Konyaspor’un oynadığı maçlar kadar, rakiplerin oynadığı karşılaşmalarda. O maçları da aynı heyecanla izliyoruz. Rakiplerin yenilmesiyle adeta bayram yapıyoruz. Bu bizim için ayrı bir teselli oluyor..
…
Konyaspor yönetim kurulu, ligin başındaki hatalarından döndü ve ara trans ferde 12 futbolcuyla yolları ayırarak 8 yeni futbolcu transfer etti. Gönül isterdi ki, bu baştan yapılsın. Ama, gerek yönetici ve gerekse teknik adamlar, lige geç çıkılması nedeniyle istenilen transferleri yapamadıklarını bahane olarak gösterdiler. Buna kesinlikle katılmıyoruz. Bonservisi elinde olan futbolcuları tercih edersen o transferler yapılır. Akılcı düşünülseydi, Konyaspor bugün bu durumda olmazdı..
Ne oldu, yanlıştan dönüldü, ama Konyaspor büyük maddi yükün altına sokuldu.. Yeni transferler şu anda iyi görülüyor. Ama, önemli olan uyum sağlamaları ve takım olmak. Bu gerçekleşmesi halinde Konyaspor’un önü açılacaktır.. Bu da Konyaspor’un ligin ikinci yarısında başarılı olması ve ligde kalması demektir. Konya olarak birleştiğimizi ortak noktada bu.
…
Türk futbolu yeni bir değişim geçiriyor. Son yıllarda, gerileme dönemine giren futbolumuzda, bu sezon bir kıpırdanma oldu.. Bunda da genç futbolcuların değerlendirilmesi ve takımların Avrupa’da top koşturan gençleri transfer etmeleri önemli rol oynadı..
Tabiî ki, futbol federasyonunun da Milli takımı inatçı, inançlı ve futbol bilgisi yüksek olan kaliteli bir teknik direktör olan Guus Hidding’e emanet etmesi de etken oldu.
Türk futbolunun ileriye gitmesi için yabancı kontenjanının iyi planlanması gerekir..
Futbolumuzun önünün açılabilmesi, Avrupa’da söz sahibi olmamız, için yerli futbolculara önem verilmesi ve onların değerlendirilmesinden geçer.
Futbol Federasyonu, her ne kadar Milli takım teknik direktörü seçiminde olumlu karar aldıysa da, yabancı kontenjanını 10’a çıkartmakla futbolumuzun önünü tıkayarak yanlış bir karara imza attı.
Her dönemde söyledik, futbolumuzun gelişmesi ve Avrupa’da söz sahibi olması, yabancı futbolcu transferinin kısıtlanması ve Yurt dışına transfer olacak Türk futbolcularının sayısının artmasına bağlıdır.
Milli takım teknik direktörü Guus Hidding de aynı gerçeğe parmak basmakta.
Hidding, “özellikle alınan yabancılar yerli oyuncular için büyük sıkıntı oluyor. Bu da işin gerçeği. Yabancı transfer, yerli futbolcuların kendilerini gösterme imkânlarını kısıtlıyor. Bu noktada biz onlara minimal düzeyde yani A2 takımında oynama şansı veriyoruz, vereceğiz. Bu oyuncular da kendilerini göstermek zorundalar, ortaya karakterlerini koyacaklar. Yani kulüp yönetimlerini bir anlamda kolay kolay yabancı oyuncu almalarına engel, yani zorluk çıkarmaları gerekir. İyi oldukları süreçte kulüpler niye yabancıya yönelsinler ki? Yani yabancı transferi yapılacak pozisyonlara getirmemeleri gerekir” diyor..
Doğru söze ne demeli.. Umarız ki, futbol Federasyonu yöneticileri de bu gerçeği görürler ve yabancı futbolcu kontenjanını 4 veya 5’e kadar düşürürler.. İşte o zaman Türk futbolu güçlenir, Milli takımımız daha başarılı olur..
Evet, Konyasporlu futbolcular formanın hakkını verir, Konyaspor’a yakışır futbolu oynarlarsa, teknik adamlar hata yapmazsa, hakemler adil maç yönetirse Konyaspor, Eskişehir deplasmanından en az 1 puan çıkartır..
Ligin ikinci yarısına yeni bir kadro ile başlayan ve Bursaspor karşısında sergilediği performansla iyi yolda olduğunu gösteren Konyaspor, bu oyunla ligde kalma adına en şanslı takımların başında yer almakta..
Ligin ikinci yarısı, hem zirve ve hem de alt sıralar için daha bir çetin geçecek. Ligde dönüşü olmayan haftalara girildi. Tehlike hattında yer alan Kasımpaşa, Bucaspor ve Sivasspor ile birlikte düşme hattının üzerinde bulunan Konyaspor’un hedefi, üst sıralarda yer alan 17 puanlı Gençlerbirliği, 22 puanlı Ankaragücü, 23’er puanlı Antalyaspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u yanlarına çekerek kendilerine ortak etmek ve ligde kalma mücadelesine renk katmak.
Spor Toto Süper ligde, alt sıralarda yer alan takım sayısı ne kadar çok olursa heyecan da o kadar fazla olur. Bu nedenle, gözümüz ve kulağımız, Konyaspor’un oynadığı maçlar kadar, rakiplerin oynadığı karşılaşmalarda. O maçları da aynı heyecanla izliyoruz. Rakiplerin yenilmesiyle adeta bayram yapıyoruz. Bu bizim için ayrı bir teselli oluyor..
…
Konyaspor yönetim kurulu, ligin başındaki hatalarından döndü ve ara trans ferde 12 futbolcuyla yolları ayırarak 8 yeni futbolcu transfer etti. Gönül isterdi ki, bu baştan yapılsın. Ama, gerek yönetici ve gerekse teknik adamlar, lige geç çıkılması nedeniyle istenilen transferleri yapamadıklarını bahane olarak gösterdiler. Buna kesinlikle katılmıyoruz. Bonservisi elinde olan futbolcuları tercih edersen o transferler yapılır. Akılcı düşünülseydi, Konyaspor bugün bu durumda olmazdı..
Ne oldu, yanlıştan dönüldü, ama Konyaspor büyük maddi yükün altına sokuldu.. Yeni transferler şu anda iyi görülüyor. Ama, önemli olan uyum sağlamaları ve takım olmak. Bu gerçekleşmesi halinde Konyaspor’un önü açılacaktır.. Bu da Konyaspor’un ligin ikinci yarısında başarılı olması ve ligde kalması demektir. Konya olarak birleştiğimizi ortak noktada bu.
…
Türk futbolu yeni bir değişim geçiriyor. Son yıllarda, gerileme dönemine giren futbolumuzda, bu sezon bir kıpırdanma oldu.. Bunda da genç futbolcuların değerlendirilmesi ve takımların Avrupa’da top koşturan gençleri transfer etmeleri önemli rol oynadı..
Tabiî ki, futbol federasyonunun da Milli takımı inatçı, inançlı ve futbol bilgisi yüksek olan kaliteli bir teknik direktör olan Guus Hidding’e emanet etmesi de etken oldu.
Türk futbolunun ileriye gitmesi için yabancı kontenjanının iyi planlanması gerekir..
Futbolumuzun önünün açılabilmesi, Avrupa’da söz sahibi olmamız, için yerli futbolculara önem verilmesi ve onların değerlendirilmesinden geçer.
Futbol Federasyonu, her ne kadar Milli takım teknik direktörü seçiminde olumlu karar aldıysa da, yabancı kontenjanını 10’a çıkartmakla futbolumuzun önünü tıkayarak yanlış bir karara imza attı.
Her dönemde söyledik, futbolumuzun gelişmesi ve Avrupa’da söz sahibi olması, yabancı futbolcu transferinin kısıtlanması ve Yurt dışına transfer olacak Türk futbolcularının sayısının artmasına bağlıdır.
Milli takım teknik direktörü Guus Hidding de aynı gerçeğe parmak basmakta.
Hidding, “özellikle alınan yabancılar yerli oyuncular için büyük sıkıntı oluyor. Bu da işin gerçeği. Yabancı transfer, yerli futbolcuların kendilerini gösterme imkânlarını kısıtlıyor. Bu noktada biz onlara minimal düzeyde yani A2 takımında oynama şansı veriyoruz, vereceğiz. Bu oyuncular da kendilerini göstermek zorundalar, ortaya karakterlerini koyacaklar. Yani kulüp yönetimlerini bir anlamda kolay kolay yabancı oyuncu almalarına engel, yani zorluk çıkarmaları gerekir. İyi oldukları süreçte kulüpler niye yabancıya yönelsinler ki? Yani yabancı transferi yapılacak pozisyonlara getirmemeleri gerekir” diyor..
Doğru söze ne demeli.. Umarız ki, futbol Federasyonu yöneticileri de bu gerçeği görürler ve yabancı futbolcu kontenjanını 4 veya 5’e kadar düşürürler.. İşte o zaman Türk futbolu güçlenir, Milli takımımız daha başarılı olur..