Öncelikle emsaline az rastlanabilir bir yöneticilik profili çizen Hilmi Kulluk ve ekibi kulüpteki “Bizans oyunları”na “eyvallah” demedikleri “Bu şartlarda biz yokuz” diyerek ve de birilerinin dümen suyuna gitmedikleri için kenara çekilmek zorunda kalmışlardı… Hilmi Kulluk ve arkadaşlarının görevden ayrılması ile birlikte “Kurt elmanın içine girmiş” başarılı bir ilk yarı geçiren teknik ekibi de kemirmeye başlamıştı… Geldiği günden gittiği güne kadar rahat yüzü görmeyen, ancak buna rağmen, başarılı bir grafik çizen Hüsnü Özkara ile ekibi paketlenmiş ve kulüpteki hem yönetimsel hem de sportif çöküş daha da hızlanır bir hal almıştı…
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, yapay, göstermelik bir süreç işletilmiş, takımın başına önce Mehmet Yıldırım, daha sonra da Fuat Yaman getirilerek, tantanalara virgül atılmıştı… Ama, kurt elmanın içine girmişti bir kere! Kedinin pisliğini toprağın altına saklaması gibi bir şeydi yapılan aslında… Sorun tarafların yan yana değil de, karşı karşıya gelmelerinden kaynaklanıyordu… Modellerinin ayrı olması, spora ve yöneticiliğe bakış açılarının farklı olması da cabasıydı…
Yönetimde kalanlar, mecburi bir “sulh”e imza atmışlardı, frekanslarının tutmamasına rağmen… Yukarıda da dedim ya, kedinin pisliğini toprağın altına saklaması gibi bir şeydi… Siz bakmayın “Yıkılmadık ayaktayız” diyerek verdikleri mesajlara…
Hangi mazeret ikna edebilir, Konya’yı Konyalı’yı şimdi?
Neyse…
Bütün bunları niye yazdım…
Karabükspor’un hemen arkasından ikinci olarak süper lige gidecek bir takımın, nereden nereye getirilişini kısaca özetlemek için… Dahası, Konyaspor’u yönetenlerin kendi ayaklarına nasıl kurşun sıktıklarını paylaşmak için…
xxx
Konyaspor’un play-off’a kalması için bu maçtan puan ya da puanlarla ayrılması gerekiyordu… Giresunspor teknik direktörü Levent Eriş, Konyaspor’un kazanması anlamında Ziya Doğan’ın ve öğrencilerinin ekmeğine yağ sürdü…
Konuk takımın hocası, 3 forvetle oynamayı ve açık bir futbolu tercih edince, Konyaspor sezon boyunca bulamadığı pozisyonları buldu, ancak topu kalenin içine sokamama beceriksizliği ya da eksikliği dünkü maçta da skorun önüne geçti…
Maç ilk 45’de kopabilirdi… Eser ve Erdal, ara sıra da Vahit son vuruşlarda biraz daha dikkatli, biraz daha becerili olabilselerdi… Her şeye rağmen, daha derli toplu, ne yaptığını bilen bir taraf görünümündeydi Konyaspor bu maçta… Benim futbol anlayışıma göre, bu takımın olmazsa olmazlarından olan Vahit’in attığı gol ile devreye 1-0 önde girmesini bildi yeşil-beyazlılar… Ama, oyunu ve skoru kopartabilecek fırsatları ilk 45’de bırakarak soyunma odasının yolunu tuttular…
Giresun takımının galibiyetten başka bir sonucu düşünmemesi, Konyaspor’un hücum bölgesinde cirit atmasına nedendi… Yukarıda da söylediğim gibi, konuk takımın maçı kazanma arzusu, Konyaspor’un hem pozisyon hem de gol iştahını açtı…
Ama, maya tutmadı…
Bu maçta “atan” becerili olamayınca, kalbura dönmesi beklenen konuk takımın “tutan”ı sahayı kahraman edasıyla terk etti…
Bu takım artık play-off’a kaldı… Bir mucize değil süper lige yükselmek… Şimdiden play-off maçlarının plan ve programı yapılmalı…
Maçın hakemine gelince; Bünyamin Gezer oyunu da oyuncuları da tutmasını bildi… Sahadaki otoritesi ile ne evsahibi ne de konuk takım oyuncularının zokasını yutmadı… Özellikle maçın hemen başlarında kaleci Haluk’un zamandan tırtıklama kurnazlığını yemedi ve maçı da, oyuncuları da tutarak iyi bir yönetim gösterdi.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, yapay, göstermelik bir süreç işletilmiş, takımın başına önce Mehmet Yıldırım, daha sonra da Fuat Yaman getirilerek, tantanalara virgül atılmıştı… Ama, kurt elmanın içine girmişti bir kere! Kedinin pisliğini toprağın altına saklaması gibi bir şeydi yapılan aslında… Sorun tarafların yan yana değil de, karşı karşıya gelmelerinden kaynaklanıyordu… Modellerinin ayrı olması, spora ve yöneticiliğe bakış açılarının farklı olması da cabasıydı…
Yönetimde kalanlar, mecburi bir “sulh”e imza atmışlardı, frekanslarının tutmamasına rağmen… Yukarıda da dedim ya, kedinin pisliğini toprağın altına saklaması gibi bir şeydi… Siz bakmayın “Yıkılmadık ayaktayız” diyerek verdikleri mesajlara…
Hangi mazeret ikna edebilir, Konya’yı Konyalı’yı şimdi?
Neyse…
Bütün bunları niye yazdım…
Karabükspor’un hemen arkasından ikinci olarak süper lige gidecek bir takımın, nereden nereye getirilişini kısaca özetlemek için… Dahası, Konyaspor’u yönetenlerin kendi ayaklarına nasıl kurşun sıktıklarını paylaşmak için…
xxx
Konyaspor’un play-off’a kalması için bu maçtan puan ya da puanlarla ayrılması gerekiyordu… Giresunspor teknik direktörü Levent Eriş, Konyaspor’un kazanması anlamında Ziya Doğan’ın ve öğrencilerinin ekmeğine yağ sürdü…
Konuk takımın hocası, 3 forvetle oynamayı ve açık bir futbolu tercih edince, Konyaspor sezon boyunca bulamadığı pozisyonları buldu, ancak topu kalenin içine sokamama beceriksizliği ya da eksikliği dünkü maçta da skorun önüne geçti…
Maç ilk 45’de kopabilirdi… Eser ve Erdal, ara sıra da Vahit son vuruşlarda biraz daha dikkatli, biraz daha becerili olabilselerdi… Her şeye rağmen, daha derli toplu, ne yaptığını bilen bir taraf görünümündeydi Konyaspor bu maçta… Benim futbol anlayışıma göre, bu takımın olmazsa olmazlarından olan Vahit’in attığı gol ile devreye 1-0 önde girmesini bildi yeşil-beyazlılar… Ama, oyunu ve skoru kopartabilecek fırsatları ilk 45’de bırakarak soyunma odasının yolunu tuttular…
Giresun takımının galibiyetten başka bir sonucu düşünmemesi, Konyaspor’un hücum bölgesinde cirit atmasına nedendi… Yukarıda da söylediğim gibi, konuk takımın maçı kazanma arzusu, Konyaspor’un hem pozisyon hem de gol iştahını açtı…
Ama, maya tutmadı…
Bu maçta “atan” becerili olamayınca, kalbura dönmesi beklenen konuk takımın “tutan”ı sahayı kahraman edasıyla terk etti…
Bu takım artık play-off’a kaldı… Bir mucize değil süper lige yükselmek… Şimdiden play-off maçlarının plan ve programı yapılmalı…
Maçın hakemine gelince; Bünyamin Gezer oyunu da oyuncuları da tutmasını bildi… Sahadaki otoritesi ile ne evsahibi ne de konuk takım oyuncularının zokasını yutmadı… Özellikle maçın hemen başlarında kaleci Haluk’un zamandan tırtıklama kurnazlığını yemedi ve maçı da, oyuncuları da tutarak iyi bir yönetim gösterdi.