“Geçerken uğramadım, özellikle geldim” derken, bir sıkıntısının olduğunu gözlerinden ve suratının asıklığından anladım. Zaman zaman sıkıntısı olduğu zaman gazeteye uğrar, dertleşir ve içini boşaltır giderdi. Ancak, dünkü ziyareti tamamen Konyasporla ilgiliydi. “Hayırdır Mehmet abi” demeye fırsat bırakmadan “Bu Konyaspor’a neler oluyor, nereye gidiyor bu Konyaspor” diyerek, bu ani ziyaretin sebebinin Konyaspor olduğunu anladım. Anladım ki, Konyaspor’un gidişatı rahatsız etmiş Konyalıların Sarı Mehmet’ini. Fincancı katırlarını ürkütse de, zülfiyare dokunsa da anladım ki, içini boşaltacak. Özellikle Ankaraspor karşısındaki Konyaspor’dan son derece rahatsız olmuş. “Böyle bir futbol, böyle bir mücadele, böyle bir inançsız futbolcu topluluğunu bir araya getirmek sadece Konyaspor’a ve Konyaspor’u yönetenlere mahsus” diyerek başladı konuşmaya.
Konyaspor’un siyaset üstü bir kurum olduğuna dikkat çeken Sarı Mehmet, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Konyaspor tüm Konya’nın ve herkesin ortak sevdasıdır. Konyaspor siyaset üstü bir kurumdur. Konyaspor kimsenin çiftliği ya da reklamını yapacağı bir kurum veya tapulu malı değildir. Konyaspor’un dışında kalanlar, içinde olanlara yardımcı olmalı, köstek olmamalıdırlar. Ama maalesef birileri için böyle değil, böyle olmuyor. Konyaspor bu birilerinin de umurunda değil. Ben futbol adamıyım. Yöneticileri çok iyi bilirim. Kimin Konyaspor’a, kimin kendine sevdalı olduğunu az çok bilirim. Bizim dönemimizde yöneticiler Konyaspor sevdalısıydı. Ceplerinden para vererek, yürekten yöneticilik yapıyorlardı” derken bugünün yöneticilerine de gönderme yapıyordu.
Konyaspor’un çok kritik günlerden geçtiğini de ifade eden Sarı Mehmet, yeşil-beyazlı ekibin biran önce toparlanmasının, şehrin bütün ileri gelenlerinin bir araya gelip takımı bu sıkıntıdan kurtarmaların şart olduğunu, aksi taktirde Konyaspor’u çok kötü bir sezon sonunun beklediğinin altını çizdi.