Gaziantep Büyükşehir ile Kayseri Erciyes maçlarını geçtik… Bugün, bu takımların ayarında, ama daha çok koşan, daha çok mücadele eden ve daha genç bir takımı konuk edecek Konyaspor…
Çanakkale Dardanelspor ...
Bank Asya’nın maliyeti en düşük takımlarından olduğu bilinen bir gerçek… Fukara bütçelerine rağmen, yine de sağlam bir futbol duruşu gösterdikleri aşikar… Bunu geçen hafta Buca deplasmanında dosta düşmana gösterdiler… Şehrin ekonomik gerçekleri ile örtüşen bir “futbol anlayışı” onların ki… Nahit Güzel gibi akıllı bir yöneticiye sahip olmanın nimetleriyle besleniyorlar… Türkiye’nin dört bir yanını tarayarak buldukları yetenekleri ucuz maliyetler ile kulübe kazandırmak, sistemlerindeki zincirin en kuvvetli halkasını teşkil ediyor…
Mehmet Topal, Selçuk İnan, Gökhan Zan, Hasan Kabze, Fevzi Elmas, Yasir Elmacı, İlkem Özkaynak, Okan Koç, Erman Özgür ve Tolga Seyhan gibi nice yetenekli oyuncu, Nahit Güzel ve “Kambur Erol” namıyla ün salan Gaziantepli Erol Keretli gibi futbolcu avcıları tarafından bulunarak Türk futbolunun hizmetine sunulan yıldız oyunculardan sadece bir bölümü…
Gerisi de var elbette…
Samet Albayrak ve İsmail Eren gibi gençler için Çanakkale’nin kapısını şimdiden çalmış İstanbul’un üç büyükleri ile Anadolu’nun ekonomisi güçlü kulüpleri…
Şuraya gelmeye çalışıyorum; Konyaspor bugün sıradan bir ekiple değil, genç, koşan, mücadeleden asla taviz vermeyen, kazanma adına futbolun gerektirdiği bütün güzellikleri sahaya yansıtan Çanakkale Dardanel ile kapışacak…
Dahası da var…
Konuk takım 2-1’in de rövanşını almak için de ter akıtacak kış şartlarının ağırlaştırdığı Atatürk stadının zemininde… Her ne kadar teknik direktörleri cezalı olması nedeniyle tribünde de olsa fark etmeyecek genç oyuncular için…
Kendi penceremizden baktığımız zaman cezalı oyuncularımızın yanı sıra form düşüklüğü nedeniyle takıma haftalardır katkı koymayan oyuncuları da hesap edersek işimiz kolay olmayacak…
Bugüne kadar Hüsnü Özkara’nın sırtladığı, kol kanat gerdiği oyuncuların, bugün Hüsnü Hocayı sırtlayacaklarını, onu aslanların önünden alacaklarını düşünüyorum… İsimleri hiç önemli değil… Ama, bugün her şeyi bir tarafa bırakıp Özkara için ikişer kişilik mücadele etmeliler…
Eğer, vefalılarsa…
Eğer, vicdanlılarsa..
Eğer, adamlarsa…
Evet, biz sözün bittiği yerdeyiz…
Şimdi söz futbolcularda.
EURO 2016 VE KONYA’YA YENİ STAD
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e Milli Piyango’nun büyük ikramiyesi gibi oldu, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın imzaladığı 920 milyon Euro’luk stadyum finansmanı garanti mektubu…
Bu mektubun anlamı şu; Avrupa Şampiyonası Türkiye’ye alınırsa Konya’nın da artık Avrupai bir stadı olacak… Bu da şu demek; Sayın Tahir Akyürek’in üzerinden büyük bir külfet de böylece kalkmış olacak…
Yani, yanisi şu; Tahir başkan bir taşla iki kuş vurmuş olacak… Akyürek cebinden bir kuruş harcamadan seçim öncesi verdiği sözü de bir anlamda yerine getirmiş olacak…
Buraya kadar tamam da, ya verilmezse şampiyona Türkiye’ye… Stad işi sümenaltı mı olacak, yoksa başka bir önemli organizasyonu mu bekleyecek benim şehrim? Bu sorunun cevabını verecek en yetkili isim Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek… Sayın Akyürek bu konuda çıkıp “2016 alınsın veya alınmasın fark etmez, biz bu stadı yapacağız ya da verdiğimiz sözü tutacağız” diyebilir mi?
Kimbilir…
Bekleyip göreceğiz.
Çanakkale Dardanelspor ...
Bank Asya’nın maliyeti en düşük takımlarından olduğu bilinen bir gerçek… Fukara bütçelerine rağmen, yine de sağlam bir futbol duruşu gösterdikleri aşikar… Bunu geçen hafta Buca deplasmanında dosta düşmana gösterdiler… Şehrin ekonomik gerçekleri ile örtüşen bir “futbol anlayışı” onların ki… Nahit Güzel gibi akıllı bir yöneticiye sahip olmanın nimetleriyle besleniyorlar… Türkiye’nin dört bir yanını tarayarak buldukları yetenekleri ucuz maliyetler ile kulübe kazandırmak, sistemlerindeki zincirin en kuvvetli halkasını teşkil ediyor…
Mehmet Topal, Selçuk İnan, Gökhan Zan, Hasan Kabze, Fevzi Elmas, Yasir Elmacı, İlkem Özkaynak, Okan Koç, Erman Özgür ve Tolga Seyhan gibi nice yetenekli oyuncu, Nahit Güzel ve “Kambur Erol” namıyla ün salan Gaziantepli Erol Keretli gibi futbolcu avcıları tarafından bulunarak Türk futbolunun hizmetine sunulan yıldız oyunculardan sadece bir bölümü…
Gerisi de var elbette…
Samet Albayrak ve İsmail Eren gibi gençler için Çanakkale’nin kapısını şimdiden çalmış İstanbul’un üç büyükleri ile Anadolu’nun ekonomisi güçlü kulüpleri…
Şuraya gelmeye çalışıyorum; Konyaspor bugün sıradan bir ekiple değil, genç, koşan, mücadeleden asla taviz vermeyen, kazanma adına futbolun gerektirdiği bütün güzellikleri sahaya yansıtan Çanakkale Dardanel ile kapışacak…
Dahası da var…
Konuk takım 2-1’in de rövanşını almak için de ter akıtacak kış şartlarının ağırlaştırdığı Atatürk stadının zemininde… Her ne kadar teknik direktörleri cezalı olması nedeniyle tribünde de olsa fark etmeyecek genç oyuncular için…
Kendi penceremizden baktığımız zaman cezalı oyuncularımızın yanı sıra form düşüklüğü nedeniyle takıma haftalardır katkı koymayan oyuncuları da hesap edersek işimiz kolay olmayacak…
Bugüne kadar Hüsnü Özkara’nın sırtladığı, kol kanat gerdiği oyuncuların, bugün Hüsnü Hocayı sırtlayacaklarını, onu aslanların önünden alacaklarını düşünüyorum… İsimleri hiç önemli değil… Ama, bugün her şeyi bir tarafa bırakıp Özkara için ikişer kişilik mücadele etmeliler…
Eğer, vefalılarsa…
Eğer, vicdanlılarsa..
Eğer, adamlarsa…
Evet, biz sözün bittiği yerdeyiz…
Şimdi söz futbolcularda.
EURO 2016 VE KONYA’YA YENİ STAD
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e Milli Piyango’nun büyük ikramiyesi gibi oldu, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın imzaladığı 920 milyon Euro’luk stadyum finansmanı garanti mektubu…
Bu mektubun anlamı şu; Avrupa Şampiyonası Türkiye’ye alınırsa Konya’nın da artık Avrupai bir stadı olacak… Bu da şu demek; Sayın Tahir Akyürek’in üzerinden büyük bir külfet de böylece kalkmış olacak…
Yani, yanisi şu; Tahir başkan bir taşla iki kuş vurmuş olacak… Akyürek cebinden bir kuruş harcamadan seçim öncesi verdiği sözü de bir anlamda yerine getirmiş olacak…
Buraya kadar tamam da, ya verilmezse şampiyona Türkiye’ye… Stad işi sümenaltı mı olacak, yoksa başka bir önemli organizasyonu mu bekleyecek benim şehrim? Bu sorunun cevabını verecek en yetkili isim Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek… Sayın Akyürek bu konuda çıkıp “2016 alınsın veya alınmasın fark etmez, biz bu stadı yapacağız ya da verdiğimiz sözü tutacağız” diyebilir mi?
Kimbilir…
Bekleyip göreceğiz.