Konya'nın tapu senetleri yok ediliyor

Meram Aslanbey Mahallesi Cirit Sokak içerisinde bulunan ve yaklaşık 2 asra yakın bir tarihi olan Ayanbey Konağının yıkılmaya mahkum edilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Yaşar Erdemir, tarihi konağın çatı ve tavanının tamamına yakını çöktüĞ
 Erdemir, “Konya evi, bir zamanlar Selçuklu, Beylik ve Osmanlı kültürünün yeşerdiği, vücut bulduğu, Meram’da ayakta kalabilen son hatıralardan ve en zengin örneklerdendir. Bunlara sahip çıkılmaz ise Selçuklu başkentinin tapu senetleri yok edilirse, o topraklara sahip olmakta bir o kadar zorlaşacaktır. Ortaçağın en önemi kültür ve sanat merkezlerinden diye övündüğümüz, kesintisiz bir Selçuklu başkenti olarak gururlandığımız Konya’mızda bu sivil mimarinin nadide örneklerinin restore edilerek bir kültür ve sanat merkezi olarak değerlendirilmesi lazım. Bugün metruk bir halde ve gayri ahlaki amaçlar için kullanılan, sarhoşların mekanı haline gelen bu ecdat yadigarlarımıza reva görülen bu olmamalı. Bu nedenle başta konağın asıl sahiplerinden daha sonra yetkililerden bu konuya sahip çıkmalarını arzu ediyoruz” dedi.
Tarihi neredeyse iki asra yaklaşan konağın üst kısmının açık olmasının büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Erdemir, “Köşkün çatısı sanki yıkılması için özellikle açılmış gibi. Eğer önlem alınmaz ise bu konak bahara çıkmaz. Ayanbey Konağı bir zamanlar Selçuklu, Beylik ve Osmanlı kültürünün yeşerdiği Meram’da ayakta kalabilen son hatıralardandır. Bu nedenle bu konağa en kısa zamanda sahip çıkılmalı” dedi.
Meram’da çok az sayıda kalan eski Konya evlerinin nadide örneklerinden olan konağın özellikleri hakkında geniş bir bilgiye sahip olduğunu da belirten Erdemir, “Konak ilk olarak Muştaklar’ lakabı ile tanınan bir aileye ait idi. Bugünkü sahibi ise Mehmet Çambilen’dir. İki katlı konağın önünde mozaik betondan yapılmış havuz orijinal değil. Ancak bir metre civarında taş olan zemin ile tamamen kerpiç malzeme ile örülen duvarlarında ‘Bağdadi’ örgü tekniği ve 19. yüzyıl üslubunun kullanıldığı kalıntılardan anlaşılıyor. Geleneksel Türk ev mimarisi ve Konya evlerinde olduğu gibi üst kat plan şemasının özgünlüğü ve ahşap malzemenin zenginliği ile dikkat çeken köşkün girişi kuzeyde olup derinlik ve genişliği ile bir ‘Eyvan’ görüntüsünü andırmaktadır. Dışardan içeriye doğru genişleyen pencereler güneş ışığının içeriye dağılmasını kolaylaştırmakta ferah ve aydınlık bir mekan oluşturmaktadır.
Gerek zemin katı, gerek diğer katlarında yer alan Ayanbey Konağı bugünkü haliyle ne yazık ki yürekleri burkuyor” diye konuştu.  


Ayanbey Konağı’nın tarihçesi

Evin eski sahipleri Akif Ağazade ile oğlu Avukat Mehmet Tevfik Efendi, (Belediye Su Komisyonu Reisi) oğlu askeri dişçi Muzaffer Hamit, (Babalık Gazetesi başyazarı imiş).
Sonra Batmanlar, daha sonra ise Mehmet Canbilenler satın almış. Burası bu nedenle bir Çelebi evi olmalı. Nazif Yardımcı’nın dedesi Av. Tevfik Efendi burayı Çelebilerden satın almış olmalı. Tevfik Efendi 1936 yılında vefat ettiğinde 70 yaşında imiş. Bu durumda evin 1820 ile 1850 yılları arasında yapılmış olduğu ihtimalini kuvvetlendiriyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Merhaba Şehir Haberleri