Tahir Büyükkörükçü Babası Körükçüler’den Marangoz Mehmed Efendi, annesi Dülgerzâdeler’den Aliye Hanım’dır. Osmanlı İmparatorluğu’nun sonu Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yılları imparatorluktan kalanlarla yetinen, maddi ve manevi sıkıntılar içinde bir millet ve her ferdin gayretine ihtiyaç duyulduğu yıllarda, her bölgenin de manevi bir yol göstericiye İhtiyaç duyduğu aşikardı.
***
İşte bu yıllarda 1925 yılında Anadolu’nun ışık tutan manevi mihmandarlarının yetiştiği Konya’da da mütavazi bir ailenin çocuğu olarak dünya ya geldi Tahir Büyükkörükçü. İstiklâl Harbinden çıkan aziz milletimizin kısm-ı âzamının evinde görülen yokluk, Tahir Hoca Efendi’nin evinde de had safhadadır. Bu sebeple daha ortaokul döneminde iken, birkaç kuruş kazanabilmek, ev ihtiyaçlarının karşılanmasında babasına destek olabilmek için kunduracı bir yakınlarının yanında çalışmaya başlar. Zira evin en büyük çocuğu ve tek erkek evlâdıdır. “Endazenin Mustafa Efendi” nâmı ile tanınan dükkân sahibi, sadece bir kunduracı değil, ilmî yönü de olan değerli bir insandır ve Hoca Efendinin de ilk Kur’ân-ı Kerîm hocasıdır.
***
Küçük yaştan itibaren gelen bu güçlü islam inancı ile büyüyen ve çevresindede oldukça etkisi olan nadir insanlardan birisidir. Dini açıdan kendini yıllar içinde sürekli geliştirmeye devam eden Tahir Hoca 1946 yılı on birici ayında asker olur. Askerliğin devam ettiği günlerde, bir Ramazan ayında Konya’ya izine gelir. Hocası Îsâ Efendi’nin Kapı Camii’nde va´z günleri vardır. Çok sevdiği talebesini görünce: “Evlâdım Tahir, Kapı Camiinde benim yerime sen konuşacaksın. Seni o kara kürsüde görmek benim en büyük muradım idi” der. Dedikodu olmasından korkan Tahir Hoca, hocasının ısrarlarına dayanamayıp kürsîye çıkar. Tüm Konya artık onu konuşmakta, bu genç hocadan büyük bir övgü ile bahsetmektedir. Zira o günlerde Konya’da va´z eden hocaların hepsi de yaşlı hoca efendilerdir.
***
Bu sayede Tahir Hoca askerliği bittiğinde de Konya dönüşü yine va´z etmeye başlar. Tahir hoca Camilerde uzun yıllar va’z etti. Bu esnada en çok değindiği konular; Kur’an-ı Kerime bağlılık, Rasulullah’a teslimiyet ve Allah dostlarına bağlılıktır. İşte en büyük farklarından biride budur. Zaman ilerledikçe iki yıl Arapça dersleri verir. Talebeleri: “Gençler! Pardösünüzü satın kitap alın, zira pardösünün yenisini bulabilirsiniz ama önemli bir kitabı kaçırırsanız bir daha onu bulamayabilirsiniz.” dediğini anlatırlar. Bu sayede ise çevresindeki insanlara dokunabilen ve hayatlarına farklı bir bakış açısı ile bakmasını sağlamıştır. Yazımda bir çok konuya değinemesem de bu önemli kişiye sayfalar yetmez.
***
Hem İslam hem de siyasette ismi duyulan Tahir Büyükkörükçü her alanda yaptığı çalışmalarda en iyisini yapmaya çalışmış ve bu nedenlede pişmanlığı olmamıştır. Tahir Hoca’ya ve oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü’ye göre günümüz gençliğinin en büyük ilk sıkıntısı önlerinde onlara örnek olacak liderlik edecek büyük insanların bulunmamasıdır. İkinci en büyük sıkıntı ise faiz gibi gayrimeşru kazanç gibi meşru olmayan kazançlarla rızıklarının bozulmuş olmasıdır. Bu nedendir ki bazı yakındığımız konuların temelinde yatan asıl sorunlar bunlardır.
***
Konya eski müftüsü ve Kapu Cami vaizi 20.yüzyılın önemli İslam alimi olan Tahir hoca Konyamızın en değerli kişilerinden, taktire şayan olarak yaşamında ve vefatından sonrada insanlara olan yararı her zaman devam etmekte. Tahir Hocanında dediği “ölmeyeceğim inşallah, müslümanlar, Aziz kardeşilerim ölmeyeceğim inşallah” yaşamını yitirsede insanlara olan yardımı bitmediğini bir kez daha anlıyoruz. Bu yazımda birebir bilgi aldığım kişilerden birisi olan Tahir Hoca’nın oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü ise babasının bıraktığı manevi mirası devam ettirmektedir.