Aslında Konyaspor’u yazacaktım…
Sahipsiz şehrin sahipsiz takımını…
HAS Parti Konya Milletvekili Adayı, eski Bakanlarımızdan Teoman Rıza Güneri’nin, Gazetemizdeki demecini okuyunca fikrim değişti… Yarama tuz basılmış gibi hissettim kendimi…
Gerçekleri ifade etmiş Teoman Rıza Güneri… Cumartesi günü Gazetemizde çıkan “Konya, hak ettiği ilgiyi göremiyor” başlıklı demecinde… İktidar partisi tarafından Konya’nın ötelendiğini, Konya oylarının “çantada keklik” gibi görüldüğünü dile getirmiş…
Daha fazlasını da söylemiş Eski Bakan… Bana göre eksik bile söylemiş… İktidar partisi ile Konya 50 yıl geriye gitmiştir… 10 yıl önce bu ülkenin 4. büyük kentiyken, 10 yıl sonra Çorum, Karaman, Aksaray, Çankırı gibi kentlerle anılıyorsa, benim içinde yaşadığım, içimde yaşattığım kentim, sorumluları da 9 yıldır iktidar partisinde olup da, muktedir olamayanlardır…
Kimse kusura bakmasın “Kör Ahmet” değildir bu şehrin 3. sınıf şehirle anılmasının sorumlusu… Güneri’nin söylediklerinin aksini iddia eden çarpılır…
İktidar partisinin 9 yıl boyunca ‘oylar çantada keklik’ düşüncesiyle Konya’yı bir oy merkezi olarak gördüğünü, bu nedenle de çılgın projelerden bahsetmediğini dile getiren Teoman Rıza Güneri, bunu karşılık hükümetin Konya milletvekili sayısının 16’dan 14’e düşecek kadar geri bıraktığını anlatmış.
Bu gerçeklere kim itiraz edebilir?
Sahi kim “hayır, öyle değil” diyebilir…
Diyenin alnını karışlarım…
Eski Bakan, Konyalı vekillerden de bahsetmiş…
Konya milletvekillerinin 9 yıl boyunca pasif durumda kaldıklarını ve hükümet üzerinde etkili olmadıklarını, Konya’yla ilgili bir tane kanun tekliflerinin olmadığının da altını çizmiş Teoman Rıza Güneri…
Abartmış mı?
Hayır…
Hadi diyelim ki, “abartmış…”
Geride kalan iki döneme bakın…
22. dönemde; Kerim Özkul, Hasan Angı, Ahmet Büyükakkaşlar, Muharrem Candan, Remzi Çetin, Abdullah Çetinkaya, Orhan Erdem, Sami Güçlü, Ahmet Işık, Mehmet Kılıç, Özkan Öksüz, Harun Tüfekçi, Mustafa Ünaldı ve Halil Ürün mecliste görev yapmışlar… 23. dönemde, Ahmet Işık, Mehmet Kılıç, Halil Ürün ve Mustafa Ünaldı liste dışı kalmışlar…
Bugüne gelelim…
Yani 24. döneme… Hasan Angı, Muharrem Candan, Ahmet Büyükakkaşlar, Sami Güçlü, Orhan Erdem, Özkan Öksüz, Abdullah Çetinkaya, Ali Öztürk ve Hüsnü Tuna ile vekillik noktasında yollar ayrılmış…
Buradan çıkan sonuç şu; Teoman Rıza Güneri tespitlerinde yerden göğe kadar haklı… Yukarıda ismini saydığımız vekiller bu kent için ne yaptılar sorusu akla gelmez mi? 10 yıl önce bu ülkenin 4. büyük şehri diye anılan Konya, bugün Kayseri’nin, Gaziantep’in, Eskişehir’in fersah fersah gerisinde kalıyorsa, bunun müsebbibi iktidar olup, muktedir olamayanlardır…
Faturayı başkalarına kesmenin anlamı yok…
Yıllardır Konya’nın sahipsiz olduğunu söylüyorum…
Konyaspor’un da…
Konya’nın oylarını “çantada keklik” gören bir zihniyet, o zihniyete bu güven duygusunu veren bu şehirde yaşayanlar, ‘bu şehir bunu hak ediyor mu, etmiyor mu?’ diye bunun bile muhasebesini yapmıyorsa, bu şehrin nasıl Büyükşehir olduğunu, nasıl dünya şehri olduğunu iddia ederler, bunu da anlamak mümkün değil…
Kimse kusura bakmasın, layık olduğumuz gibi yönetiliyoruz…
Buradan şuraya gelmek istiyorum…
Şehirleri şehir yapan üzerinde yaşayanlardır…
Ya da yaşadığı şehri içinde yaşatanlardır…
Yani, insanlardır…
Kim bu insanlar?
Sen, ben, biz, siz…
Şehirde doğup, bu şehirde doyanlardır…
Konya’da doğmayıp, Konya’da doyanlara lafım yok… Ama Konya’da doğup, Konya’da doyanlara lafım çok… Bu şehri bu kadar hafife almayın artık… Kendi çıkarlarınızı düşünün, ama şehrin çıkarlarını da göz ardı etmeyin…
Bu şehir de, bu şehrin takımı da 3. sınıf olmayı hak etmiyor… 10 yıl öncesine kadar bu şehri kıskananlar, bugün Konya’yı fersah fersah sollamışlarsa, bu ayıp bize yeter…
Yazık…
Hem de çok yazık…
Konyaspor’u mu?
Elbette yazacağım…
Her geçen gün kan kaybettiğini…
Ve kimler tarafından sömürüldüğünü…
Basında günlerdir FIFA’nın Konyaspor’a verdiği ceza yazılıyor, çiziliyor… Dağlardan taşlardan ses geliyor, ama bu kulübün başkanından “tıs” çıkmıyor…
Neden acaba?
Nedeni şu; Konyaspor’da layık olduğu gibi yönetiliyor da ondan…
Başka ne olabilir ki?
Yazımı İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un sözleriyle noktalıyorum. “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır”
Anlayana sivrisinek, anlamayana davul zurna.
Sahipsiz şehrin sahipsiz takımını…
HAS Parti Konya Milletvekili Adayı, eski Bakanlarımızdan Teoman Rıza Güneri’nin, Gazetemizdeki demecini okuyunca fikrim değişti… Yarama tuz basılmış gibi hissettim kendimi…
Gerçekleri ifade etmiş Teoman Rıza Güneri… Cumartesi günü Gazetemizde çıkan “Konya, hak ettiği ilgiyi göremiyor” başlıklı demecinde… İktidar partisi tarafından Konya’nın ötelendiğini, Konya oylarının “çantada keklik” gibi görüldüğünü dile getirmiş…
Daha fazlasını da söylemiş Eski Bakan… Bana göre eksik bile söylemiş… İktidar partisi ile Konya 50 yıl geriye gitmiştir… 10 yıl önce bu ülkenin 4. büyük kentiyken, 10 yıl sonra Çorum, Karaman, Aksaray, Çankırı gibi kentlerle anılıyorsa, benim içinde yaşadığım, içimde yaşattığım kentim, sorumluları da 9 yıldır iktidar partisinde olup da, muktedir olamayanlardır…
Kimse kusura bakmasın “Kör Ahmet” değildir bu şehrin 3. sınıf şehirle anılmasının sorumlusu… Güneri’nin söylediklerinin aksini iddia eden çarpılır…
İktidar partisinin 9 yıl boyunca ‘oylar çantada keklik’ düşüncesiyle Konya’yı bir oy merkezi olarak gördüğünü, bu nedenle de çılgın projelerden bahsetmediğini dile getiren Teoman Rıza Güneri, bunu karşılık hükümetin Konya milletvekili sayısının 16’dan 14’e düşecek kadar geri bıraktığını anlatmış.
Bu gerçeklere kim itiraz edebilir?
Sahi kim “hayır, öyle değil” diyebilir…
Diyenin alnını karışlarım…
Eski Bakan, Konyalı vekillerden de bahsetmiş…
Konya milletvekillerinin 9 yıl boyunca pasif durumda kaldıklarını ve hükümet üzerinde etkili olmadıklarını, Konya’yla ilgili bir tane kanun tekliflerinin olmadığının da altını çizmiş Teoman Rıza Güneri…
Abartmış mı?
Hayır…
Hadi diyelim ki, “abartmış…”
Geride kalan iki döneme bakın…
22. dönemde; Kerim Özkul, Hasan Angı, Ahmet Büyükakkaşlar, Muharrem Candan, Remzi Çetin, Abdullah Çetinkaya, Orhan Erdem, Sami Güçlü, Ahmet Işık, Mehmet Kılıç, Özkan Öksüz, Harun Tüfekçi, Mustafa Ünaldı ve Halil Ürün mecliste görev yapmışlar… 23. dönemde, Ahmet Işık, Mehmet Kılıç, Halil Ürün ve Mustafa Ünaldı liste dışı kalmışlar…
Bugüne gelelim…
Yani 24. döneme… Hasan Angı, Muharrem Candan, Ahmet Büyükakkaşlar, Sami Güçlü, Orhan Erdem, Özkan Öksüz, Abdullah Çetinkaya, Ali Öztürk ve Hüsnü Tuna ile vekillik noktasında yollar ayrılmış…
Buradan çıkan sonuç şu; Teoman Rıza Güneri tespitlerinde yerden göğe kadar haklı… Yukarıda ismini saydığımız vekiller bu kent için ne yaptılar sorusu akla gelmez mi? 10 yıl önce bu ülkenin 4. büyük şehri diye anılan Konya, bugün Kayseri’nin, Gaziantep’in, Eskişehir’in fersah fersah gerisinde kalıyorsa, bunun müsebbibi iktidar olup, muktedir olamayanlardır…
Faturayı başkalarına kesmenin anlamı yok…
Yıllardır Konya’nın sahipsiz olduğunu söylüyorum…
Konyaspor’un da…
Konya’nın oylarını “çantada keklik” gören bir zihniyet, o zihniyete bu güven duygusunu veren bu şehirde yaşayanlar, ‘bu şehir bunu hak ediyor mu, etmiyor mu?’ diye bunun bile muhasebesini yapmıyorsa, bu şehrin nasıl Büyükşehir olduğunu, nasıl dünya şehri olduğunu iddia ederler, bunu da anlamak mümkün değil…
Kimse kusura bakmasın, layık olduğumuz gibi yönetiliyoruz…
Buradan şuraya gelmek istiyorum…
Şehirleri şehir yapan üzerinde yaşayanlardır…
Ya da yaşadığı şehri içinde yaşatanlardır…
Yani, insanlardır…
Kim bu insanlar?
Sen, ben, biz, siz…
Şehirde doğup, bu şehirde doyanlardır…
Konya’da doğmayıp, Konya’da doyanlara lafım yok… Ama Konya’da doğup, Konya’da doyanlara lafım çok… Bu şehri bu kadar hafife almayın artık… Kendi çıkarlarınızı düşünün, ama şehrin çıkarlarını da göz ardı etmeyin…
Bu şehir de, bu şehrin takımı da 3. sınıf olmayı hak etmiyor… 10 yıl öncesine kadar bu şehri kıskananlar, bugün Konya’yı fersah fersah sollamışlarsa, bu ayıp bize yeter…
Yazık…
Hem de çok yazık…
Konyaspor’u mu?
Elbette yazacağım…
Her geçen gün kan kaybettiğini…
Ve kimler tarafından sömürüldüğünü…
Basında günlerdir FIFA’nın Konyaspor’a verdiği ceza yazılıyor, çiziliyor… Dağlardan taşlardan ses geliyor, ama bu kulübün başkanından “tıs” çıkmıyor…
Neden acaba?
Nedeni şu; Konyaspor’da layık olduğu gibi yönetiliyor da ondan…
Başka ne olabilir ki?
Yazımı İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un sözleriyle noktalıyorum. “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır”
Anlayana sivrisinek, anlamayana davul zurna.