Türkiye’nin tarım kenti olan Konya’daki kuraklık endişesi vatandaşın dilinden düşmüyor. Suyu tarımda kullanan çiftçiler ise kara kara düşünüyor. Çiftçiler, üretimi garanti almak için havza dışından su getirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Devlet Su İşleri’nin (DSİ) bu konuyla ilgili birçok fizibilite çalışmaları var. En azından bunlardan birkaç tanesinin hayata geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
HAVZA DIŞINDAN SU TRANSFERİ ŞART
Soylu, Konya’nın Türkiye’deki en önemli tarım arazisi olduğuna vurgu yaptı. Tarım arazilerinin yüzde 10’unun Konya’da bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Soylu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Konya, ürün çeşitliliği yönünden bakarsak tarımsal üretime çok büyük bir katkı sağlıyor. Üretimimizin önemli bir kısmı da yağışa dayalı. Özellikle Konya gibi potansiyeli olan bir bölgede üretimi garanti altına almak istiyorsak mutlaka havza dışından su transferi şart. Bölgenin sulama imkânlarını artırdığımız takdirde kuraklık risklerinde en azından üretimi garanti altına alabiliriz”
‘TARIMSAL SU KULLANIMI TEHDİT ALTINDA’
Tarımsal üretimin yarınını ve ürünün kalitesinin belirlenmesinde, yağış durumu ve sulama imkânları ilk sırada yer alıyor. Prof. Dr. Soylu, “Konya ortalama 350 milimetre civarında yağış alan bir bölge. Kış yağışlarının özellikle iyi düşmesi, su kaynaklarını besliyor ve sulama imkânlarını da artıyor. Maalesef bu yıl uzun yıllar ortalamasının yağış miktarı olarak yüzde 50'sindeyiz. Ciddi bir yağış eksikliği var. Bu eksiklik yüzünden hem içme suyu hem de tarımsal amaçlı kullanılan su durumu da çok ciddi tehdit altında” dedi.
‘HUBUBAT EKİM ALANLARINDA ÖLÜMCÜL BİR SIKINTI YOK’
Beyşehir Göl, Suğla Gölü gibi Konya’da içme suyu sağlayan barajlarda su seviyelerinde düşüklük yaşandığına dikkati çeken Prof. Dr. Süleyman Soylu, bu durumun yeraltı kuyularına olan baskıyı artıracağını söyledi. Soylu, “Çiftçilerimiz sulamak için daha fazla su çekmek zorunda kalacak. Bu hem ürün maliyetini hem de bölgedeki su seviyelerinin düşmesine neden olacak. Ciddi bir sıkıntı. Şu anda hububat ekim alanlarında ölümcül bir sıkıntı yok ama meteorolojik anlamında bir kuraklık var. Tarımsal anlamdaki kuraklık da sınırda. Ciddi anlamda bitkilerin rahatlayabilmesi için beklenen yağışların kuvvetli olması ve devamının gelmesi gerekiyor. Şu anda hububat çok düşük, bitki su tüketimi az bundan dolayı çok fazla strese girmedi ama önümüzdeki günlerde bitkiler büyüyünce daha fazla su tüketecek. Yağmur yağmaz ve sulama imkânı olmazsa ciddi sıkıntılar olabilir” ifadelerini kullandı.
MART, NİSAN, MAYIS YAĞIŞLARI KRİTİK
Prof. Dr. Soylu, ilkbahar yağışlarının da düşük gitmesi pahalı ürünlerin ekim alanlarıyla ilgili sıkıntı oluşturabileceğini belirtti. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Sadece Konya Ovası değil ülke genelinde ciddi bir kuraklık var. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kuraklık şiddeti daha fazla hissediliyor. Mart, nisan ve mayıs yağışları bizim bölgemizde rekolteyi ve verimliliği belirleyen en önemli periyot. Önümüzdeki günlerde beklenen yağışların gerçekleşip devamının da gelmesiyle ova nefes alacak.”