Bursaspor maçını 3-5 cümle ile özetleyeceğim...
Para ya da prestij maçının çok önemi yok...
Djalma'nın atamadığı ile Kaya'nın bir kamyon kurtardığının alıcısı olmaz...
Açıkçası yazık oldu...
Finale bir galibiyet yakışırdı...
Olmadı...
Yazımın son bölümü maçla ilgili olacak...
xxx
İnkar edilirse günah işlenmiş olur...
2014-2015 sezonunda Torku Arena ile Torku Konyaspor taraftarı, takımın da, takımın teknik patronun da önündeydi...
Sadece tribün kalabalıklığı ile değil...
Bana göre daha önemli olan tribün kültürleri ile verdikleri sosyal mesajlarla ve kareografilerle, Türkiye'ye örnek oldular...
Naklen yayınlarda ve yerel ya da ulusal TV'lerdeki spor programlarında, spor gazetelerinde kendilerine sunulan övgülerle, yeni bir taraftar profilinin varlığını koydular ortaya...
Torku Arena ile birlikte imajını artırdılar bu şehrin...
İnkar eden çarpılır...
Sorun Aykut Kocaman'a, takımın başarısında, Torku Arena ve taraftarın payının bir hayli yüksek olduğunu söyleyecektir...
Konya'daki, dahası eski staddaki sessiz çoğunluğun da Torku Arena'da ayağa kalktığını ve takıma katkı koyduğunu gördük...
Daha ne olsun ki?
Aslında şapka çıkarılacak bir hikaye onların ki!
Eğer Torku Konyaspor'da bu sezon için yazılabilecekse bir hikaye; o da öncelikle Torku Arena ve taraftar üzerine olmalı...
Hakettiler övgüyü de alkışlanmayı da...
Hem de Allah'ına kadar.
xxx
Bursaspor maçına gelince...
Kabul edelim, bu ligin en hatırı sayılır takımlarından birisidir Bursaspor...
Dahası, Şenol Güneş ile birlikte en iyi futbol oynayan takım apoletini de taktılar omuzlarına...
Dolayısıyla, Torku Konyaspor böyle bir takıma karşı sezonu puanla kapamanın mücadelesini verdi...
Ama ne mücadele...
Eğri oturup doğru konuşalım...
Maç iki tarafa da gitti geldi...
Siz bakmayın maçın 0-0 sona erdiğine...
Djalma uzatmalarda atsa o golü, Konyaspor muhteşem bir kapanışa imza atacaktı...
Konyaspor'un 3 puanına biraz değil, bariz bir şekilde Çakır Cüneyt ipotek koydu...
Yakışmadı kendisine.