Konyanın ikinci Şemsiydi

Necmettin Erbakan'ı anma programları çerçevesinde konuşan Necmettin Erbakan'ın kızı Zeynep Erbakan, "Babam Konya için çok değerliydi, Konyaya çok büyük değer verirdi. Rahmetli Erbakan, Konya'nın ikin

Necmettin Erbakan Konya'da hatırlanmaya devam ediyor. Konyalı kadınlara Necmettin Erbakan'ın kızı olan ve aynı zamanda Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı olan Zeynep Erbakan Konya Ticaret Odası'nda Erbakan Hocayı anlattı. Zeynep Erbakan Konyalı kadınlara çok şanslı olduklarını söyleyerek, "Sizler Konyalılar olarak çok şanslısınız. Rahmetli babam tam bir Konya aşığıydı. Siyaset hayatına da Konya'dan başlamıştı. Bu yüzden sizler çok şanslısınız. Onun ilkleri olduğunuz için" dedi. Türkiye'nin dört bir yanın da Erbakan Hocayı anma programlarının olduğunu söyleyen Zeynep Erbakan, "Şu an Türkiye'nin her tarafında rahmetli babamı anmak ve anlamak için programlar düzenleniyor. Bizleri de bu programların hepsine çağırıyorlar. Ama buralara benim tek olarak gitmemin imkanı yok. Bizde bize çağrıda bulunan kardeşlerimize bizim üç kardeş olduğumuzu söyleyerek, her yere bir kardeşin gitmesini söyledik. Davet eden kardeşlerimizde bu öneriyi kabul etti. Böylece hem çağıranlar memnun oluyor, hem de bizleri çağırdıkları için bizler memnun oluyoruz. Diğer iki kardeşlerimle çağrılan yerlerin hepsine gitmeye çalışıyoruz. Bunun için de bu hafta içerisinde memleketin her yerine koşmaya çalışıyoruz. Normalde insan bu koşuşturmaya dayanamaz çoktan yoruldum der demeye başlardı ama biz gittiğimiz yerde bir Mücahit'i anlattığımız için ve dinleyenlerde onu çok sevdiği için ne bizler yoruluyoruz ne de dinleyen kardeşlerimiz yoruluyor" diye konuştu.

Üç kardeşin en büyüğü olduğu için babasını daha fazla gördüğünü söyleyen Zeynep Erbakan, "Ben ilk çocukları olduğum için diğer kardeşlerimden biraz daha fazla şanslıyım. Rahmetli babamın önemli günlerinden çoğunda ben yanındaydım. 80 ihtilali sırasında babamın nasıl götürüldüğünü hatırlarım. İhtilal olduğunda askeri araçlar gelip babamı götürmüşlerdi. Babam bu götürülüş sırasında bile bir zorlama çıkarmamıştı. Çok nazik bir adamdı babam. Babamı ziyaretlere bende giderdim. Onun en çok sevdiği şeylerden biride çikolata idi. Ben her gittiğimde ona çikolata götürmeye çalışırdım. Ama içeri her giren şey aranıyordu. Elimizde bulunan her şeye bakıyorlardı, içerisinde bir şey var mı diye. Babamla birbirimize yazdığımız mektuplar bile orada askerlerin okuma kontrolünden geçtikten sonra asıl sahibine ulaşıyordu. Ziyaretçileri içeriye sırayla aldıkları için ben her girenlerin arasına girerek, üzerimi aratmadan içeriye giriyordum. Babama çok sevdiği çikolatayı ve getirdiğimiz yiyecekleri veriyordum" diyerek babasını hapishanede yattığı sırada ne zorluklarla ziyaret ettiğini anlattı. Erbakan Hoca'nın her şeyi sabırla karşıladığını söyleyen Zeynep Erbakan, "Babam hapishaneden çıktıktan sonra bildiğiniz gibi birde başına eroin soruşturması geldi. Eroin kaçakçılığı ile suçlandı. Necmettin Erbakan bu hayatta en son eroin kaçakçılığı yapacak kişidir. Babam bu duruma bile 'Çok şükür bizim başımıza geldi. Ya bir garibanın başına gelseydi o gariban ne yapardı o zaman' diyerek bu halinde bile diğer Müslümanları düşünerek şükretti" ifadeleriyle konuştu. Rahmetli babasını çok az gördüğünü söyleyen Zeynep Erbakan, "Bizler babamla her şeyi  konuşamazdık. Daha doğrusu konuşmaya fırsat olmazdı. Bize en çok ayırdığı zaman sabahleyin evden dışarıya çıkacağı zaman takım elbise ve kravat seçimlerini bize sorardı. Belki de en çok bu zaman aralığında sohbet etmişizdir" diyerek konuştu.

ÇOK YOĞUN ÇALIŞIRDI

 Rahmetli Erbakan Hoca'nın işleri yüzünden bir çok yere geç kaldığını söyleyen Zeynep Erbakan, "Rahmetli babam çok çalışan ve yoğun birisiydi. Bu yüzden bizim özel günlerimize bile geç kalmıştı. Benim nikahıma 1 buçuk saat sonra gelebilmişti. Kardeşim Fatih'in kız isteme gününde ise, babam bir arkadaşı ertesi günü yurt dışına gideceği için o arkadaşının yanına gitti ve 3 saat kadar sonra gelebildi" diye konuştu. Babasının çok sakin bir kişiliği olduğunu söyleyen Zeynep Erbakan, "Babam o kadar sakindi ki 28 Şubat sürecinde bile aldırmazlıktan geliyordu. Onun yerine rahmetli annem çok telaşlanıyordu. Ne olacak şimdi diye korkuyordu. Ama babam hiç aldırmıyordu. Anneme sakin olması gerektiğini söylüyordu" dedi. Erbakan Hoca'nın sağlığına dikkat ettiğini de söyleyen Zeynep Erbakan, "Babam yemekten  hemen sonra tatlı veya meyve yemezdi. 3 saat kadar ara verdikten sonra yerdi. Hem herkesin yediği yemek kadarda yemek yemezdi. Kendisine çok dikkat ederdi" diye konuştu.

BABAM İSRAFA ÇOK KARŞIYDI

Babasının tutumlu olduğunu ve israfa çok kızdığını söyleyen Zeynep Erbakan, "İlkokula giderken babamdan yeni bir defter istemiştim. O da defterimin tam bitmediğini görüce yeni defteri hak etmediğimi, elimdeki defteri bitirdikten sonra yenisini alacağını söylemişti. Ben de elimdeki defterin boş yerlerini odama geçip doldurmuştum. Bunu gören babam bana çok kızmış ve hayatımda ilk defa tokadı bana o zaman vurmuştu. Bende israfın ne olduğunu o zaman daha çok anladım" diye konuşarak hatırasını Konyalı kadınlarla paylaştı. Babasının çok zeki olduğunu da söyleyen Zeynep Erbakan,"Rahmetli babam ilk okulda ve lise yıllarında çok başarılı imiş. Okuduğu liseyi birincilikle bitirmiş. Liseyi birincilikle bitirince üniversite sınavına isterse girmeyebileceği söylenmiş ama haksızlık olmasın diye sınava gireceğim diyerek sınava üniversite sınavına girmiş. Sınavda da başarılı olunca okul idaresi birici sınıfı okumadan direk ikinci sınıftan başlamış ve bu sayede de Süleyman Demirel ile sınıf arkadaşı olmuş" diyerek konuştu.

TÜM MÜSLÜMANLAR İÇİN ÇALIŞIRDI

Erbakan Hoca'nın Konya için değerli olduğunu söyleyen Zeymep Erbakan, "Rahmetli babam Konyalılar için değerliydi. Konya halkı babamı çok severdi. Babam da Konya'yı çok severdi. Babam Hazreti Şems'den  sonra Konya'nın ikinci Şemsi idi" diyerek Konya'nın hocanın hayatındaki önemine vurgu yaptı. Babasının tüm İslam alemini düşündüğünü söyleyen Zeynep Erbakan, "Bosna'dan Afganistan'a nerede bir Müslüman devleti varsa onların yardımı için her zaman çalışmaya hazırdı. Seçimler için gelecek nesiller için çalışacağını söylerdi. Iraktaki zulmede çok üzülen babam: 'Oradaki işgal yüzünden bir çocuğun ağlamasını 7 sülalemiz alnını yerden kaldırmasa o çocuğun hakkını ödeyemeyiz' derdi bizlere" diye konuşarak babasının sözlerini dinleyicilere aktardı.

MUSTAFA ÖZÇELİK

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri