Konya'nın 'Fakir babası' avukatıydı: 57 yıl avukatlık yaptı

Konya'da 57 yıl boyunca avukatlık yapan, Ocak ayında hayatını kaybeden merhum Ali Haydar Nurullahoğlu'nun oğlu Muhittin Nurullahoğlu babasını anlattı.

Konya'da 57 yıl avukatlık yapan Ali Haydar Nurullahoğlu, Konya'nın en eski avukatı ünvanını taşıyordu. 85 yaşında hayata gözlerini yuman merhum Ali Haydar Nurullahoğlu,  ilerleyen yaşına rağmen avukatlık mesleğini büyük bir tutkuyla yapıyordu. Merhum Av. Ali Haydar Nurullahoğlu'nun evladı işadamı Muhittin Nurullahoğlu, babasını Merhaba Şehir Dergisi'ne anlattı. Nurullahoğlu, “Babam, eskittiği cüppe sayısını dahi hatırlamazdı” dedi.

PARA ALMAZDI ALDIĞI DUALAR ONA YETERDİ

Babasının her zaman gençlere avukatlık mesleğinin güzelliklerinden bahsettiğini ifade eden Nurullahoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Babam, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun. Küçük yaşta babam bir rahatsızlığa yakalanmış. Hastalıktan sonra hayata daha da büyük bir başarıyla tutunmuş. Hukuk Fakültesi'ni kazanmış ve avukat olmuş. Yaptığı meslek nedeniyle hiçbir zaman pişman olmadı. İlerleyen yaşına rağmen  yıl boyu yoğun bir şekilde çalıştı. Duruşmalara gitti. Hayatını mesleğine adamıştı. Gerçekten çok severdi mesleğini. Hak, hukuk ihlaline uğramış kişilere yardımcı oluyordu. Bazen para almıyordu. Paradan daha önemli şeylerin olduğunu söylerdi bize. İnsanlardan aldığı duaların paradan daha kıymetli olduğunu ifade ederdi. Kendisine hatta 'Fakir babası' avukat derlerdi.” 

FAKİR FUKARANIN İŞLERİNE ÇOK BAKARDI

“Babam genç olsam yine avukat olurdum, hukuk fakültesini okurdum derdi” diyen Nurullahoğlu, şunları kaydetti: “Mesleğe yeni başlayanların kendilerini geliştirmeleri, çağın gerisinde kalmamaları, çalışkanlık ve saygıyla işlerini yapmaları gerektiğini her fırsatta dile getirirdi. Genç avukatlara bol bol tavsiyelerde bulunurdu. Dürüstlükten ayrılmamalarını belirtildi. Her şeyin para pul olmadığını kaydederdi. Fakire fukaraya yardımcı olmaları gerektiğini ifade ederdi. Mesleğinin insana dokunabilme imkanı sağladığını anlatırdı. 'Bu yüzden mesleğimi çok seviyorum' derdi. Hak, hukuk, adalet için çalışmak büyük sevap derdi. Hele hele hakkını zayi etmek üzere olan birini hakkına kavuşturmak mutluluk verici, çok önemli bir hadiseydi babam için. 'Gücüm yettiği kadar fakir fukaranın işine bakacağım, onların hayır dualarını almaya çalışacağım' diyordu.” 

MİLLETVEKİLİ KIZIYLA EVLENDİ

Babasının meslek aşkının ötesinde yaşantısıyla ilgili de bilgiler veren Muhittin Nurullahoğlu,

“Babam 27 Kasım 1937 yılında Konya’da doğmuş. Aslen Taşkentli olan ve 1928-29’lu yıllarda bu ilçeden Konya’ya gelip yerleşen Nurullahoğlu ailesinin sekiz çocuğundan birisi. Çaybaşı Fahrünnisa Mahallesinde doğup büyümüştür o günler için hane sayısı ve mevcudu ile Konya’nın en büyük, en görkemli mahallesiymiş. İlkokulu Konya Necati Bey İlkokulu’nda, orta okulu Karma ortaokulu’nda ve lise eğitimini Konya Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş. 1964 yılında, 1954 ve 1957 seçimlerinde iki dönem milletvekili olarak TBMM' de Konya ilini temsil eden Muhittin Güzelkılınç’ın kızı Perihan hanımla evlenmiştir. İki kız, bir erkek üç çocuk sahibi olup, iki kızı profesördür, oğlu maden mühendisidir, kendi kurduğu şirketinde ticaretle uğraşmaktadır” dedi. 

ÇOK ŞIK GİYİNİR MUTLAKA FULAR TAKARDI

Merhum babasının kendine güvenen, aydın görüşlü ve rahat bir insan olduğunu hatırlatan Nurullahoğlu, “Babam, girdiği her toplulukta insanlarla hemen kaynaşır, sohbete başlardı. Çok zengin bir çevreye ve bilgi birikimine sahipti. İlk karşılaştığı insana hemen 'Nereli' olduğunu sorardı, arkasından da o yöreden tanıdıklarını, arkadaşlarını sayardı mutlaka ortak tanıdıkları çıkar, derin sohbetlere dalardı. Çok şık giyinir mutlaka fular takardı, üniversite yıllığında dönem arkadaşları babamı 'Şık Giyim' diye tanımlamışlar. Zevkine ve zekâsına hayrandık babamın. Çok okurdu, sanattan teknolojiye, siyasetten bilime çok çeşitli konularda engin bir bilgi birikimi ve çok güçlü bir hafızası vardı. İnsanlara yol göstermeyi severdi, hukuki konularda ihtiyaç sahibi kimselerden para talebinde bulunmaz, işlerini takip ederdi. Mesleğini 56 yıl büyük bir aşkla yaptı. Dediğim gibi eskittiği cübbe sayısını dahi hatırlamayan babamız, genç meslektaşlarına da mesleğin verdiği manevi huzuru keşfetmeleri tavsiyesinde bulunurdu. Fanatik Fenerbahçeli olup maçlarını hiç kaçırmazdı. En büyük tutkusu sabah uyanır uyanmaz radyo açmaktı. Türk sanat müziği dinler kendisi de eşlik ederdi. Sokak hayvanlarını sever onları beslememizi isterdi. Babamız çok dost ve arkadaş canlısı idi, 1965 İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu sınıf arkadaşlarıyla hiç kopmamıştır. Onlarla uzun telefon görüşmeleri yapar, rutin toplantılarına katılırdı” şeklinde konuştu. 

YÜZLERCE KİTABI İÇEREN ZENGİN KÜTÜPHANESİ VARDI

Merhum Av. Ali Haydar Nurullahoğlu'nun oğlu Muhittin Nurullahoğlu, şu cümlelerle konuşmasını noktaladı: Yarım yüzyılı aşkındır sürdürdüğü mesleği sayesinde biz evlatlarını en iyi şekilde yetiştirdiğini, aynı zamanda her gün yeni bir şey öğrenerek kendisini geliştirdiğini söylerdi. Babamızın bizim çocukluğumuzda oluşturduğu büyük bir kütüphanesi vardı; bir dönem aldığı her kitaptan üçer tane alırmış her birimize. Yüzlerce kitabı içeren zengin kütüphanesi sayesinde kendimizi geliştirme imkânı bulduk. Bizler üç kardeş, annemizin babamızın bakışıyla ne demek istediğini anlar, o doğrultuda hareket ederdik. Bundan dolayı da hiçbir zaman emreden ya da cezalandıran bir baba olmadı babamız. Torunlarını çok sever bunu da her fırsatta dile getirirdi. Allah, rahmet eylesin.”

EMRE ÖZGÜL 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri