1875 yılında Konya'da dünyaya gelen Abdurrahman Efendi, Acıdortlu Hacı Yakup Efendi’nin oğludur. Babasından aldığı ilim aşkıyla, genç yaşta medrese tahsiline başlamış, Islah-ı Medaris’te eğitim alarak burada Arapça dersleri vermiştir. Medreselerin kapatılmasının ardından ise Konya'nın farklı camilerinde imamlık yaparak halkına hizmet etmeye devam etmiştir. Abdurrahman Efendi, sade yaşantısı, dürüstlüğü ve ilmiyle halkın gönlünde taht kurmuş bir alimdir. Onun hayatına dair anlatılan hikâyeler, yaşadığı dönemin insanlarına örnek olmuş ve onun ahlakını gelecek nesillere aktarmıştır. Hoca’nın sadeliği, aynı zamanda halkla olan derin bağının bir göstergesiydi. Türbe'nin arkasındaki Tamtam Sokağı'nda yer alan evinde, dostlarıyla ilim ve irfan dolu sohbetler ederdi. Ancak bu tarihi sokak, istimlak edilerek Türbe’nin arkasındaki gül bahçesine dahil edilmiş ve böylece sokakla birlikte bu manevi miras da yavaş yavaş unutulmuştur.
II. ABDÜLHAMİD'TEN GELEN KÜRKÜ BAĞIŞLADI
II. Abdülhamid tarafından kendisine gönderilen kürkün torunları tarafından Koyunoğlu Müzesine bağışlanması, onun şahsiyetinin ne kadar değerli olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak Abdurrahman Efendi'nin ahlak anlayışı ve doğruluğu, belki de en çok onu bir dava sırasında gösterdiği dürüstlükle özetlenebilir. Satılık bir evi görmek istediğinde, ev sahibi izin vermediği halde kapıdan içeri adımını atan Hoca, mesken dokunulmazlığını ihlalden dava edilir. Mahkeme sırasında, hâkimin onu kurtarmak için verdiği “Adım atmadın, değil mi?” sorusuna, yalan söylemeyi reddedip “Bir adım attım” demesi üzerine üç ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu olay, onun dürüstlüğünün ne denli sarsılmaz olduğunu gösteren en güçlü örneklerden biridir.
Abdurrahman Efendi, 14 Ekim 1959 tarihinde bu dünyadan göçtü. Kabri, Konya'nın manevi merkezlerinden biri olan Üçler Kabristanı'nda bulunmaktadır. Onun geride bıraktığı ilim, ahlak ve dürüstlük mirası, günümüzde bile yankılanmaya devam ediyor.
ABDURRAHMAN (KAVUN) EFENDİ’NİN İLMİ MİRASI
Konya’nın alimleri arasında yerini alan Abdurrahman Efendi, sadece ilmiyle değil, aynı zamanda doğruluk ve dürüstlüğe verdiği önemle de hatırlanır. Onun bu ahlaki duruşu, bugünün dünyasında da örnek alınması gereken bir mirastır.