Türkiye Futbol Federasyonu Süper Lig hakemlerinden ve başarısıyla bu yıl isminden çok bahsedilen, MHK’nin gözdeleri arasında yer alan Yaşar Kemal Uğurlu, hedefinin FİFA hakemliği olduğunu açıkladı.
Federasyonun Tam Saha dergisine röportaj veren Yaşar Kemal Uğurlu, 13 yıl önce başladığı hakemlik kariyerini değerlendirdi. Uğurlu, Federasyonun resmi internet sitesinden de yayınlanan röportajda, futbol yaşamından hakemliğe kadar her şeyi spor kamuoyuna açıkladı.
BAŞARIYLA DÜDÜK ÇALDI
Şanslı bir çocukluk dönemi geçiren, babasının işi nedeniyle Türkiye’nin dört bir yanını dolaşan ve bazı yaz tatillerinde de Almanya’da amcasıyla birlikte işlettikleri lokantada çalışan Yaşar Kemal Uğurlu, her ne kadar bazı çevrelerce spekülasyon yapılsa da geçen yıl Konyaspor’un Bursaspor ve Beşiktaş maçlarında başarıyla düdük çaldı.Her Türk vatandaşı gibi Konyalı olmaktan onur duyan, alın terinin değerini bilen biri olan Yaşan Kemal Uğurlu, hakemliğe, 2002 yılında, TV’de maç izlerken hata yapan hakemlere kızarak başlamayı kafasına koyar ve bu uzun yolculuğa bu şekilde çıkar.İlk Öğretim yıllarında okul bahçesinde ve evde babasıyla küçük toplarla futbol oynamaya başlayan, Ortaokul ve Lise dönemlerinde Ankaragücü alt yapısında çeşitli kademelerde futbol oynayan Yaşar Kemal Uğurlu, kendisini hakemliğin içerisinde tepeden inme bulmayan, futbolcu kökenli bir hakem.
2002'DE HAKEMLİĞİ BAŞLADI
Genelde hakemleri ya bir arkadaşları ya aileden birileri ya da öğretmenlerinin hakemliğe yönlendirdiğini, ama kendi hikâyesinin tamamen farklı olduğunu, bir hafta sonu TV'de maç izlerken yapılan bazı hatalara kızıp "bunlar hakemlik yapıyorsa ben daha iyisini yapabilirim" diye yola çıktığını, ancak kendisini hakemliğin içerisinde bulunca kazın ayağının öyle olmadığını gördüğünü söyleyen Uğurlu, 2002 yılında Ankara Hakem Derneği binasına gider ve nasıl hakem olabileceğimi sorar ve kendisine kursa katılması gerektiği bildirilir. Böylece, kurs açılmasını bekleyen ve daha sonra Düzce'de bir kursun açılacağını öğrenen Yaşar Kemal Uğurlu, okul arkadaşı Murat Karaalp'le beraber Düzce'ye gider ve Mevlüt Aşkın'ın yönettiği kursu başarıyla bitirerek hakemliğe ilik adımını bölge hakemi olarak atar. O kuruş döneminden bugün hakemliğe devam eden arkadaşları arasında, 2017 Ocak ayında FIFA yardımcı hakemi olan Serkan Olguncan da yer alır.
HAKEMLİK ÇOK ZOR MESLEK
Hakemliğin zor bir meslek olduğunu ve çok çalışmak gerektiğini belirten Yaşar Kemal Uğurlu, şu anki disiplini ve antrenmanlara olan saygısının futbol oynadığı dönemlerde de olması halinde iyi bir futbolcu olabileceğini dile getirir ve “hakemlikte o kadar düzenli ve bilimsel antrenman programlarımız oluyor ki; bazen, bu kadar çalışacağımızı bilseydik futbolcu olurduk, demekten kendimizi alamıyoruz” şeklinde konuşuyor. Hakemliğin, çok zor olduğu kadar zevkli bir iş olduğunu da belirten Yaşar Kemal Uğurlu, hakemlikle ilgili şunları söyledi: “Hakemlik bir aşk, tutku, heyecan. Yıllar içinde çok değişik duygularla karşı karşıya kalabiliyorsunuz ve hepsinden bir şey öğreniyorsunuz. Güçleniyorsunuz, her geçen gün ayakta kalmayı öğreniyorsunuz, acıyı hissediyor, başarıyı tadıyor, eleştirilerden ders çıkartıp hakaretlere kızmamayı test ediyorsunuz. İşler kötü gittiğinde pes etmemeyi, iyi zamanlarda hayallerde yaşamamayı öğreniyorsunuz. Ama bunları öğrenmek zaman alıyor. Çünkü birçok kez pes etme noktasına geldim ama camiamız içindeki büyüklerimiz destek oldu ve işte bu durumlarda da tecrübenin ne kadar paha biçilmez olduğunu öğrendim.”
KİMSE ÇAKIR'A ULAŞAMAZ
Cüneyt Çakır’ın, kimsenin başaramadığını yaptığını ve belki kimsenin de onun başardıklarına ulaşamayacağını söyleyen Uğurlu, hedefinin her hakem gibi FIFA hakemliği olduğunu dile getirdi. Özel bir Bankada Müdür yardımcısı olarak çalışan Özlem Uğurlu ile 2012'de evlenen ve bu evlilikten 2013 yılında Deren isminde biri kızı olan ve onları çok sevdiğini, boş zamanlarını kızıyla birlikte geçirdiğini, eşinin kendisine her zamana yardımcı olduğunu söyleyen Yaşar Kemal Uğurlu, ailesinde kendisinden başka kız kardeşi Simge’nin de Eskrimi sporu yaptığını, çok sevdiği, sırdaşı kardeşinin, eskrimde yarı olimpik olarak Türkiye’yi 20'den fazla ülkede ve Akdeniz Oyunları'nda temsil ettiğini, kendisinin Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği bölümünü burslu olarak okuduğunu sözlerine ekledi.