Konyalı okçular Çin'den döndü

Konyalı Okçularımız ülkemizi yurtdışında Geleneksel okçuluk alanında temsil etmek üzere Çin Halk Cumhuriyetindeydi. Beş kişilik Geleneksel Okçuluk Türk Milli Takımımızda Konya’dan Ömer Koç ve Hasan Koç, Ankara’dan İlkay Demirhan, Tokat’tan Özlem Keskin Uçan, Amasya’dan Eren Kübra Aydın bulundu.

Dört gün süren Bienal Büyülü Ok Uluslararası Etnik Okçuluk Turnuvası, Çin'in en büyük üç etnik okçuluk yarışmalarından biri. Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya, Türkiye, Moğolistan, Macaristan, Fransa, Japonya, Polonya, Malezya ve Kore Cumhuriyeti ve 35 yerli okçuluk ekibi dahil 11 ülkeden yüzlerce Okçu katıldı. Okçular Tibet kuralları çerçevesinde ilk kez yarışmak için kendi geleneksel yay ve oklarını kullandılar. Olimpiyat Oyunları ve diğer uluslararası yarışmalarda kullanılan popüler beş halka okçuluk hedefinin aksine, yaklaşık 80 cm yüksekliğinde ve 70 cm alt genişliğinde, üçgen hedef, topraktan yapılmış zemin üstüne yerleştirilir ve atışlar bu hedefe yapıldı.

Bulcukspor Kulübü Başkanı Ömer Koç, “Bin 100 yıl önce Tibetliler tarafından icat edilen bir üçgen hedefe ok atmak için Çin'in Tibet yaylasında Jainca dağlık bölgesine gideceğimi hiç hayal etmemiştim. Hedef alıştırması için bizler bir ay önce daha uzun bir mesafeden daha küçük bir hedef üzerinde çalışmaya başladık. Çok da iyi oldu. Ben farklı yay çekim stilleri görmek için can atıyordum. Tibetliler çok farklı atış yapıyorlar. Onları sadece internette atış yaparken görmüştüm. Okçuluk burada yerel halkın yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş. Tibet Platosu üzerinde çok güzel dağlar mevcut, ilginç ve farklı okçuluk kültürünü keşfetmek bizim için büyük kazançtı. Bu turnuva farklı ülke insanları arasında farklı etnik kültürlerin çimentosu,  dostlukların sigortası ve arkadaşlıkların gelişmesi için bir fırsat oldu”dedi.

Gidilen bölgeyi tanıtan Melikşah Geleneksel Türk Okçusu Hasan Koç'da “Tibetçe Silung olarak bilinen Xining, 2,200 metre bir ortalama yüksekliğinde Tibet Platosu üzerinde ve nüfusu 2 1.2 milyon olan büyük bir Çin şehridir. Tibet Platosu'nun doğu kenarında yer alan Qinghai Eyaleti, siyasal, kültürel, ekonomik, bilimsel ve teknolojik bir merkezdir. Xining Sarı Nehrin üzerinde ilk şehirdir. Burada Tibetli (yüzde 10) dahil olmak üzere, yaşayan yaklaşık 37 büyüleyici milliyet vardır, ama çoğunlukla Çinli gibi görünüyorlar. Hemen hemen tüm dükkanlar ve işyerleri Çinlilere aittir. Kentte güçlü bir İslami lezzet vardır ve İslami alanları, cami ve restoranları ziyaret etmek gerekir. Şehirden uzaklaştıkça yoksul kırsal alanlarda ve Tibet Budist manastırlarını görecek ve buraları daha Tibetli hissetmeye başlayacaksınız. Xining yerel gelenek ve görenekleri özellikle Hui (Müslüman) ve Tibetli gruplardan etkilenmiştir” dedi.

Ömer Koç “Turnuvanın en önemli kazancı bizce orada yaşayan Müslüman Uygur ve Salur Türkü kardeşlerimizle120 km mesafe yol katederek bizzat yaşadıkları Salur bölgesinde tanışmak ve görüşmek oldu. Onlarla yeniden gönül bağı kurmamız hem bizleri hem de onları yeniden heyecanlandırdı.  İlerleyen süre zarfında ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz” dedi.