Merhaba Gazetesi, 12 yaşındayken oğlu uyuşturucu madde kullanımına başlayan baba Tahir Yayla’nın hikayesini yazdı. Kararlılık ve azimle oğlunu bu illetten kurtarmayı başaran Yayla, “Bu başarıda en iyi silahım gizlememek oldu” dedi.
YETER Kİ İNANIN YETER Kİ DOĞRU YOLU BULUN
12 yaşında oğlu madde bağımlısı olan Bağımsız Yaşam Derneği Konya Halkla İlişkiler Sorumlusu Tahir Yayla, Merhaba Gazetesi’nin sorularını yanıtladı. Yayla, hiçbir anne ve babanın bu illete karşı mücadele anlamında pes etmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bağımlılığın kurtuluşu var. Yeter ki inanın, yeter ki doğru yolu bulun” mesajı verdi.
**Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben, Tahir Yayla. 1969 yılında Konya’da doğdum. 3 evlat babasıyım. 2 kızım, bir oğlum var. Erkek çocuğum kızlarımdan 10 yıl sonra dünyaya geldi. Şu anda 20 yaşında.
GERÇEĞİ ARABADAKİ PATLAMA ORTAYA ÇIKARDI
**Çocuğunuz nasıl, kaç yaşında bağımlı oldu ve siz nasıl öğrendiniz?
12 yaşında maddeye düştü. Akranları top peşinde koşarken benim oğlum bağımlı oldu. Birilerinden gördü, özendi. Tüm aileler, çocuğunun madde kullandığını ortalama 1 yıl 1,5 yıl sonra fark eder. Küçük yaştaki çocuklar için söylüyorum bunu. Küçük çocuklar ilk etapta uçucu madde kullanırlar. Bir gün sitemizin otoparkında bir patlama oldu. Alev topu şeklinde yanan bir araba gördüm. Yardım için aşağıya indim. Biz, arabanın LPG’sinin patladığını düşündük önce. Oysa gerçek öyle değilmiş. Araba yanıyor ve içinde 3 çocuk var. Çocuklardan biri de benim oğlum. Çektik onları aracın içinden çıkardık. Hastaneye götürdük. 3-4 gün yoğun bakımda kaldı. Toplamda 10 gün hastanede yattı. Evde tedavisi devam etti. Biz, çocuğumuzun o zaman madde uyuşturucu madde kullandığını öğrendik. Bunlar arabanın içinde çakmaz gazı çekiyormuş, bir arkadaşı da sigara yakmak isteyince arabada yangın çıkmış.
BİZDEN UZAKLAŞMAYA BAŞLAYANLAR OLDU
**Peki gerçeği öğrendikten sonra ne yaptınız?
Çocuğum durmadı. Madde kullanmaya devam etti. Bizim o süreçte kendisini götürmediğimiz doktor, psikolog kalmadı. Bir sonuç alamadık. Ufak tefek suçlar işlemeye de başlamıştı oğlum. Çocuk eve gelmiyordu, gelince bir gün durup gidiyordu. Biz, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Oğlumun madde kullandığını duyanlar bizden uzaklaşmaya başladı. Aile içinde huzursuzluk arttı. Neredeyse evimde 1 gün bile aş kaynamadı. Bir süre sonra evde madde kullanmaya başladı. 6 yıl biz bu illetle mücadele ettik. İlk süreçte ‘kimse duymasın, bilmesin, kendi içimizde hallederiz’ diye düşündük. Yanlış yaptık. Bu illete bulaşan çocukların aileleri meseleyi gizlemek istiyor. Önce bağımlı gizler, sonra aile öğrenir gizler. Sonra çıkmaza girilir. Çocuğuma çare olamıyordum. Gözlerimizin önünde eriyordu. İştahı azalıyordu, huzursuzluğu artıyordu. Telefon çaldığında kafamızdan resmen kaynar sular dökülüyordu. Bir ara bilmediğim numaraları açmaz hale gelmiştim. Ne ile karşılaşacağımı bilememe korkusu vardı. Gece saat 03.00’a kadar annesi sonra da ben balkonda oğlumuzun gelmesini beklerdik. O soğuk günlerde üzerimize battaniye alarak geceleri çocuğumuzu çok beklediğimizi bilirim.
MERHAMET ETSEYDİM ÇOCUĞUMA İHANET EDERDİM
**Peki oğlunuz bu illetten nasıl kurtuldu?
-Bir gün oturdum. ‘Bu işe bir çözüm bulmam gerekir’ dedim. Birçok kitap okudum, uzman dinledim, video izledim. Hepsinde ana fikir çocuğu kurtarma adına söylüyorum ‘kayıp metoduydu.’ Yaptığı şeyin bedelini ödemesi gerekiyordu. Hatasıyla yüzleşmeliydi. Çünkü denenmişi deneyerek, sonuç almaya çalışmıştık olmadı. Eşimle bir karar verdik. Radikal olmalıydık. İçimiz yandı ama onu sokağa bıraktık. Uzaktan takip ediyordum. Yaşı 18’e gelmişti. 4,5 ay dışarıda kaldı. Camilerde, parklarda yattı. Bir gece 04.30’da telefonum çaldı. Bilmediğim numaradan oğlum arıyordu. Ağlamaklı bir şekilde ‘baba beni öldürecekler, ellerinden kaçtım. Beni alman gerekir’ dedi. Merhamet etseydim orada çocuğuma ihanet edecektim. Alıp eve getirseydim, her şey başa saracaktı. Tedavi merkezlerini araştırıyordum o süreçte. Bağımsız Yaşam Derneği ismiyle bir dernek dikkatimizi çekmişti. Oğluma ‘seni bir şartla oradan alırım. İstanbul’a Bağımsız Yaşam Derneği’ne tedaviye götüreceğim seni’ dedim. Dibi yaşadığı belliydi. Korkuyla ‘tamam baba, olur’ dedi. Gece eşimle gittik çocuğumu bulunduğu yerden aldık ve hemen İstanbul’a gittik. Dernekte görevlilere oğlumu teslim ettim. 3,5 ay kadar tedavi gördü. Derneği sevdi, kalmak istedi. Bir süre dernekte gönüllü hizmette bulundu. Şu an orada eski kullanıcılar olarak ‘ayık yaşamayı ve maddeyi bırakmayı’ madde bağımlılarına öğretiyorlar. Eğitimini aldı, yeni gelen hastalara yol gösteriyor. Allah’a çok şükür benim çocuğum uyuşturucu madde bağımlılığından kurtuldu. Namazını kılıyor, geçtiğimiz ay da umreye gitti geldi.
KONDURAMAYACAK BİRİ VARSA O DA BENDİM
**Birçok aile böyle bir olay başına geldiğinde gizler, siz neden her yerde yaşadıklarınızı anlatmak istiyorsunuz?
Ben, farkındalık olsun istiyorum. Anne ve babalara umut olmak istiyorum. İnsan isteyince her şeyi başarır gerçeğini insanlara göstermek istiyorum. Ben, asla mücadele azmimi kaybetmedim ve oğlumu bu illetten kurtarmaya vesile oldum. Gizlemek doğru değil. Biz bir süre gizledik ama bir çözüm bulamadık. İnsanlar ne çocuklarına ne de kendilerine böyle bir şeyi konduramıyor. Konduramayacak birisi varsa o da bendim ama gerçekle de yüzleşmek lazım. Ebeveynler ‘ne düşünürler, ne derler’ düşüncesi içine giriyor. Ben, oğlumu gerçekleri gizlemeyerek kurtarmayı başardım.
ANNE VE BABALARA ALTIN UYARILAR
**Anne ve babalara çağrınız ne olur?
Bu illete hiç bulaşmamış çocukların ebeveynlerinin dikkat etmesi gereken şeyler var. Her anne ve baba çocuğuna sorumluluk vermeli. Bir sorunla karşı karşıya kaldıklarında onların çözebilecek irade oluşturmak gerekir. Anne ve babalar çocuklarına ‘hayır’ demeyi öğretebilmeli. ‘Bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesi yanlış. Bir kereden çok şey olur. Anne ve babalar çocuklarının sosyal medya kullanımlarını takip etmeli. Çocuk kiminle arkadaşlık ediyor bilmek gerekir. Arkadaşlık bağının uyuşturucu madde kullanıma etkisi yüzde 34 olarak ölçüldü. Çocuklarınızın arkadaşlarına dikkat edin. Çocuklarınızın odasına kapanmasına müsaade etmeyin. Yalnız kalmak insanı maddeye götürür. Madde kullanımı ise insanı yalnızlaştırır. Ebeveynler dışarıdan gelen çocuklarının cebini mutlaka karıştırmalı. Kulak çöpü, alüminyum folya, kürdan olup olmadığına baksınlar. Bunların her biri madde kullanımında bir araç. ‘Benim çocuğum yapmaz’ düşüncesinden insanlar çıkmalı. Yapabilir. Bu risk hepimizin çocuğu için var. Ayrıca madde bağımlılığı sona erdirilebilir. Anne ve babalar çaresiz kalmasın. Yeter ki doğru yöntemi bilsinler. Ümitvar olmakta pes etmemekte fayda var.
MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMUŞ GENÇLERİ ÖTEKİLEŞTİRMEYİN
**Son bir mesajınız olursa neler söylemek istersiniz?
-Uyuşturucu madde kullanıp bırakan birçok gencimiz var. Bu gençler evlenmek isteyince kız vermeyenler var. ‘Sen uyuşturucu kullandın’ deyip bu gençleri işe almayan işverenler var. Bu insanlar toplumla kaynaşmak, toplumun içinde var olma çabası veriyor. Yaptıkları bir hata dolayısıyla onları tekrar dışlamaya gerek yok. Bunlar bizim çocuğumuz. Lütfen bu konuda hepimiz duyarlı olalım. Madde kullanmış ama pişman veya tedavi olup bırakmış çocukları ötekileştirmeyin. Ben bir de her gece yastığa başımı koyduğumda bir şeyi düşünüyorum. Ben, çocuğumu kurtardım ama bizim zamanında çektiğimiz acıyı çeken bir sürü genç, aile var. Ben, çocuğumu kurtardım ama çocuğumun zamanında kimi bağımlı yaptığını bilmiyorum. Bunları düşündükçe ağlıyorum. Onun için kendi kendime söz verdim. Son nefesime kadar bu uğurda mücadele edeceğim. Gençlerimizi bu illetten kurtarmak için gecemi gündüzüme katacağım. Genel merkezimiz İstanbul’da olsa da, Konya’da da Bağımsız Yaşam Derneğimizin binası var. Uyuşturucuya bırakmak için tedavi olan gençlerimiz var. Profesyonel ekiple çalışıyoruz. Her bir gencimiz bizim için çok kıymetli.