Konyalı Dershaneci: Terörist Diyenlere İade-i İtibar Veriliyor, Bizden Alınıyor

Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin dershanelerin dönüşümü ile ilgili sektör temsilcileri ile yaptığı toplantı, dershaneciler tarafından protesto edildi.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin dershanelerin dönüşümü ile ilgili sektör temsilcileri ile yaptığı toplantı, dershaneciler tarafından protesto edildi. Konya’da dershanecilik yapan Mustafa Başoğlu, 8 yıl devlette öğretmenlik yaptıktan sonra istifa ederek dershaneciliğe başladığını söyledi. Toplantıda Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine seslenerek dershanelerin dönüşümü ile ilgili gelinen noktada kesinlikle hakkını helal etmediğini dile getiren Başoğlu, “İnsanların tamamının çoluğu çocuğu var. Bunlarla nasıl helalleşeceksiniz. Bu ülkede artık itibarımız kalmadı, dershaneciyiz demeye utanıyoruz. Bu ülkeye terörist diyen insanlara iade-i itibar verilirken bizim iade-i itibarımız alınıyor. Lütfen kendinizi bizim yerimize koyun. Rica ediyoruz dershaneciyiz demeye utanıyoruz. Sanki gayrı ahlaki bir iş yapıyoruz.” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, ‘Özel Dershaneler ve Özel Eğitim Merkezleri İstişare ve Bilgilendirme Toplantısı’ kapsamında Ankara’da İç Anadolu Bölgesi dershane temsilcileriyle bir araya geldi. Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’ndaki toplantıya başta Ankara, Eskişehir ve Konya olmak üzere İç Anadolu Bölgesi'nde faaliyet gösteren dershane ve etüt merkezi sahipleri ve öğretmenleri katıldı.

Program, Müşteşar Yardımcısı Yusuf Büyük’ün konuşmasıyla başladı. Müsteşar Yardımcısı Büyük, toplantı kapsamında sektör temsilcilerinin görüşlerini almaya geldiklerini bu kapsamda soru-cevap şeklinde bir uygulama olmayacağını dile getirdi. Dershanelerin dönüşümü ile ilgili taslak çalışmasının Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Müsteşarı Yusuf Tekin’in göreve gelmesi ile başlamadığını kaydeden Büyük, “Hem strateji belgemizde hem de geçen yıllarda Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü anket çalışması ve sizin çatı derneklerinizle yapılan çalışmaları hepimiz biliyoruz. Burada çeşitli illerden gelenlerden beklentimiz toplantı sonuna kadar durup görüşlerinizi dile getirmeniz. Bazı illerde arkadaşlarımız bazıları görüşlerini ifade etmeden dışarı çıktı. Maksat burada sizi dinlemek öneri ve tavsiyelerinizi almak. Dönüşümle ilgili sizin öneri, tavsiye ve diğer birikimlerinizden istifade etmek.” diye konuştu.

Büyük’ün, açılış konuşmasının ardından basın mensuplarının dışarıya davet edileceğini belirtmesi üzerine katılımcıların alkışlı ve ıslıklı protestosu başladı. Basının dışarı alınma talebini programa katılan dershane temsilcileri alkışlayarak protesto etti. Katılımcıların "Türkiye demokratik bir ülkedir, basını dışarı alamazsınız. Basın yoksa biz de yokuz. Basın kalacak burada." açıklamalarının ardından Büyük, basının kendine ayrılan yerden çekim yapabileceğini dile getirdi. Bunun üzerine toplantı kaldığı yerden devam etti.

"SORULARIMIZI SORDUK AMA CEVAPLARIMIZI ALAMADIK"

Öz-De-Bir Ankara Temsilcisi Abdullah Yüksel, günlerdir toplantılar yapıldığını Samsun’da, İzmir’de, Antalya’da ve son olarak İstanbul’da duvara konuştuklarını söyledi. Bakanlığın dershanecilerin sesini duymadığını belirten Yüksel, “Sorularımızı sorduk ama cevaplarımızı alamadık. Sesimizi duymadınız. Sorularımızın cevabını alamadık. Bu zamana kadar 7 toplantı yapıldı, dershanecilerin görüşlerini tutanaklara geçirerek basına açıklayacak mısınız? Bütün kurumlar özelleştirilirken dershanelerin kapatılması ya da kamulaştırılmasının anlamı nedir? Dayatmayla eğitim kurumu kapatmak neden? Özel eğitim dershanelerine ihtiyaç yoksa neden halk eğitim merkezi dershanelerine ihtiyaç var?” sorularını iletti. Sorularına cevap alamadıkları sürece bakanlıkla bir görüş paylaşmayacaklarını ileten Yüksel, “Fırçası, boyası ve çizeni başkaları olan bir resmin parçası olmak istemiyoruz. Dershanelerin kamulaştırılmasını, dönüştürülmesini ve kapatılmasını istemiyoruz.” diye konuştu.

Yasa tasarısı hazırlanırken Bakanlar Kurulu'ndan sonrası alt komisyon ve Milli Eğitim Komisyonu ve Meclis safhası olduğunu kaydeden Büyük, “Bu toplantıların amacı bu çalışmanın içerisine ve yapısına sizin katkılarınızı almak. Arkadaşlarımız sizin konuşmalarınızı not etti. Görüş almaya da devam edeceğiz. Bütün çalıştaylar soru-cevap değil sizin taleplerinizi almak ve bu çalışmaya altyapı olması amacıyla bir araya geliyoruz.” dedi. Büyük’ün bu sözleri üzerine salondaki katılımcılar ‘Kapatmayız, Kapatmayız’ sloganı attı.

Kırıkkale Olimpiyat Etüd Eğitim Merkezi Sahibi Berat Doğan ise dershaneler ve okulların birbirinden bağımsız kurumlar olduğunu söyledi. Dershane ve okulun birbirinin devamı olmadığını, iki kurumun da birbirinin görevlerini almak gibi bir durumun olmadığını kaydeden Doğan, “Okulun kuruluş esası belirlediğiniz müfredatı öğretmek ve sonucunda yazılılarla ölçmek. Ama biz sizin hazırladığınız sınavlara öğrenciyi yetiştiriyoruz. Test tekniği ile ama bu test tekniğinde pratik veriyoruz. Ortada açıklama yok, neyi konuşuyoruz. 28 Şubat’ta Batı Çalışma Grubu ile cemaatin büyümesini önlemek için askerlerin yapmış olduğu imam hatiplerde katsayılar şimdi sizin grubunun 'doğu çalışma grubu' olarak yine aynı şekilde cemaatin büyümesini önlemek için bizlerin geleceği ile oynuyorsunuz. O zaman da bunun cezasını vatandaş çekti, şimdi de vatandaş cezasını çekecek.” ifadelerini kullandı.

"40 GÜNLÜK BEBEĞİMİ SÜTTEN KESEREK ÇALIŞTIM, KAPATACAKTINIZ NİYE KURMAYA İZİN VERDİNİZ?"

Ermayan Özatalay Dershanesi kurucusu Eda Atalay, 13 yıllık öğretmen olduğunu, fen edebiyat fakültesi mezunu olduğunu ve formasyon alamadığı için uzman öğretici olarak çalıştığını dile getirdi. 2009 yılı kalkınma planında 2014'te dershanelerin kapatılacağı kararının alındığının açıklandığını hatırlatan Atalay şunları söyledi: “Madem 2009'da böyle bir karar alındı, bunca yıl bu kadar emek verilmişken şimdi tam belimizi doğrultacağız derken böyle bir şeyle karşı karşıya kalmak bizi zor duruma soktu. Kapatılacak deniyor. Eşimle birlikte kurduk dershaneyi. Ben 40 günlük bebeğimi sütten keserek gece gündüz emek verdim. Madem kapatacaktınız, 2009’da dershane kurulmasına neden izin verildi?”

Konya’da dershanecilik yapan Mustafa Başoğlu da şu görüşleri dile getirdi: “20 yıl önce 'adil düzen' diye hareket ederken 10 yıl içinde iktidar oldunuz, kul hakkının ne olduğunu bilirsiniz, şu an buradaki insanların tamamına kul hakkı konusunda borcunuz var. Bu sözleri söylerken size sonuna kadar destek veren 7 yıl imam hatip okumuş bir insan olarak söylüyorum. Bu ülkeye 8 yıl hizmet verdikten sonra alnımın akıyla istifa ettim, dershanecilik yaptım. Gelinen noktada kesinlikle hakkımı helal etmiyorum sizlere, iki elim yakanızdadır. Benim bu dakikadan sonra kaybedecek bir şeyim yok, ekmeğimiz elimizden alınıyor, namusumuzda mı alınsın bu saatten sonra. O yüzden yanlış yapıyorsunuz, inanın bu yol yol değil. Kesinlikle tarihe geçeceksiniz, ama bir kara leke olarak geçeceksiniz. Rica ediyoruz, yolunuz yol değil. İnsanların tamamının çoluğu çocuğu var. Bunlarla nasıl helalleşeceksiniz. Bu ülkede artık itibarımız kalmadı, dershaneciyiz demeye utanıyoruz. Bu ülkeye terörist diyen insanlara iade-i itibar verilirken bizim iade-i itibarımız alınıyor. Lütfen kendinizi bizim yerimize koyun. Rica ediyoruz, dershaneciyiz demeye utanıyoruz. Sanki gayrı ahlaki bir iş yapıyoruz.”

Bir katılımcının taslağın zaten hazır olduğunu belirterek katılımcıları dışarı çağırması üzerine salondakilerin büyük çoğunluğu salonu terk etti. Yusuf Büyük, kalan katılımcılar ile toplantının devam edeceğini dile getirdi. Ceplerinden kalemlerini çıkaran öğretmenler salonu terk etti. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri