TYB Konya Şubesi sosyal medya kanallarından çevrim içi olarak yayınlanan ve yönetimini, TYB Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi eğitimci Zafer Karakuş’un gerçekleştirdiği programın konukları Kitap Dünyası sahibi Mustafa Çalışkan ve Çimke Yayınevi sahibi Ahmet Aka “Konya’da Yayıncılığın serencamını ve geleceğini” konuştular. Kitap Dünyası’nın sahibi Mustafa Çalışkan, “Türkiye’de ilk defa okullarda millî ve dinî oyunların sergileneceği 8 tane piyes kitabı bastık. Deneme kitapları yayınladık, Türkiye’de herkesin cesaret edemediği 38 tane şiir kitabı bastık, şairlerle çok hemhal olup şiir şölenleri düzenledik. Çok yakın zamanda Türkiye’deki imam-hatiplerin meslek derslerinin test kitaplarını bastık…” dedi. Bastığı gazete ve dergileri eski zamanın teknolojisiyle nasıl bastıklarını ve teknolojinin gelişmesiyle bu günlere nasıl gelindiğini anlatan Çalışkan “Şu an özellikle kültür kitaplarında İstanbul’dan sonra Konya ikinci gelir, bizim de bu hususta katkımız olduysa bunun bahtiyarlığı var…” dedi.
Çimke Yayınevi kurucusu Ahmet Aka, “Çimke yayınları kurulurken ‘Anadolu’nun kültürüne âşık’ sloganıyla kuruldu. Dolayısıyla bizim kültürümüze katkıda bulunmayan hiçbir şeyi basmamaya çalışıyoruz, inşallah bundan sonra da bu şekilde devam edeceğiz…” dedi.
KARAKUŞ “HANGİ ENGELLERLE KARŞILAŞTIK?”
Zafer Karakuş’un; “Biz hangi engellerle karşılaştık ya da hangi kolaylıklara sahibiz, Konya yayıncılığı hangi zorluklarla iç içe?” sorusuna Kitap Dünyası kurucusu Çalışkan; ”Türkiye’de normal şartlar olmuyor, bazen rutin dışına çıkılıyor. Hiç ummadığın, beklemediğin, faydasından çok zararı olan kitapları çok satıyorlar. Konya’da matbaacıların en büyük sıkıntısı ulaşım, ithalatçı firma yok. Matbaa ürünleri yurt dışından geldiği için maliyetleri yüksek. Bir kitaba yapılan yatırım büyük meblağ tutuyor ve bu kitabın geri dönüşü bazen üç bazen beş sene sürebiliyor…” dedi.
“ESERİ DAĞITMAK KONUSUNDA SIKINTILARIMIZ VAR”
Ahmet Aka, Zafer Karakuş’un eserlerin dağıtımı konusunda anlattıklarına hak vererek “Basıldığı zaman ya depoya kaldırılacak ya fuar ve imza günleriyle elden çıkarılacak yoksa yeni kitaplara yer açamazsınız. Genelde Türkçe ve edebiyat alanında test kitapları bastırılıyor ama eğitim sistemi sürekli değişip yarın ne olacağı kestirilemediği için risk alınamıyor, basılan da ya yayınevinin deposunda çürüyor ya da yazarın elinde patlıyor…” dedi.Zafer Karakuş’un verdiği “Bir arkadaşım 2005 yılında İstanbul Sarıyer’de yalısını sattı ve yayın işine yatırdı, yatırdığı yıl müfredatın tamamı değişti, elinde kalan bütün eserleri yok etmek zorunda kaldığı için battı...” örneği de yayıncıların çektiği zorlukları gözler önüne serdi.
ÇALIŞKAN, KONYA’DA YAYIN NEREYE GİDİYOR?
Mustafa Çalışkan, pandemide eğitimin bir buçuk yıl aksamasının yaralarının üç beş senede zor sarılacağına vurgu yaptı. Selçuk Üniversitesi’nde yapılan anket sonucunda okuma oranının yüzde bir bile olmamasından yakındı. Yayıncılığın geleceği için eğitim politikalarının tamamen değişmesi gerektiğini de anlatan Çalışkan’a ilave olarak Ahmet Aka da; “Yayıncılık geleceğimizi konuşuyoruz ama aslında yayıncılık bizim geleceğimiz, her türlü şeyde yayıncılık var. Artık her konuda dijitale geçtik ve dijitalin de şöyle bir avantajı var, yaptığınız yanlışı görünce hemen değiştirebiliyorsunuz…” dedi.
HABER MERKEZİ