Her işlemde olduğu gibi “nerelerden nereye geldik” olarak üzerinde durduğum yazılarıma ilaveten bir işlemden daha bahis konusu yapmak isterim.
Bizim çocukluk ve gençliğimizde İstanbul ve Ankara belki de İzmir dışında tiyatro gösterimleri yoktu.
İstanbul’da ki Şehzadebaşı usulü Tuluat tipi yani şarkı, türkü ile karışık orta oyunlarını yapanlar birleşerek Anadolu turları ile bazı şehirlerde gösterileri Cumhuriyet kuruluşu sonrası başlamış görünüyor.
Tabii o günler yaşamım dışında kaldığı için kalıcı bir fikre sahip değilim ama tiyatroculuk bütün dünyada olduğu gibi Paris tiyatrolarının meşhur olduğunu tarihsel olduğunu bilmekteyiz.
Konya şehrinin bu yöndeki gelişmeleri bizden evvel nasıldı bilemem ama yıllarca sinema olarak kullanılan “Belediye Halk Sineması” denilen ve aşağıda salonlarını göreceğiniz Balkanlar’ın en iyi tiyatro binası.
Bu binanın sinema olarak evveli ve yaşamımda ki olan popüler bir yaşamı olan geçmişlerine ilerde değinmek nasip olur inşallah.
Bendenizce bu bina Osmanlı zamanında da Konya’da görkemli bir tiyatro sahnelendiği zannını vermektedir. Maalesef bir kayıt bulunmamakta veya bendeniz ulaşamadığım için nasıl kullanıldı bilinmemekle beraber.
Konya’daki Rum gençleri için “Tatbikat Okulu” olduğu belirtilmekte ise de ki sırf öğrenciler için böyle görkemli bina yapılacağını tahmin etmiyorum. Diğer yönden sadece binanın Rumlarca yapıldığı da vurgulanmaktadır.
Bunları böyle ifade ettikten sonra yaşamım içinde olanları göz önümden geçirirken sizlere de sunmak isterim.
***
Seydişehir’den ziyaretime gelen çocukluğu ve gençliğinde ilgi odağım olan halazade Ecz. Mehmet Gül “Tiyatroya götüreyim” deyince bendenizi şöyle bir düşünce aldı.
Yıllarca 12 yaşımda ilk defa gördüğüm (1941) Yeni sinema’daki gösterimden sonraki olanlar göz önümden geçiverdi Konya’da bulunan Devlet Tiyatrosu’na giderken yâd ettim o nostaljide kalan günleri.
12 yaşımda Konya ESE’ne yeni kaydolduğum günlerdi. Okul, Yeni Sinema’da oynanan sonradan teferruatını bildiğim rahmetli şaheser şair ve yazar Necip Fazıl’ın “Bir Adam Yaratmak” eserini özel olarak seyrettirecekti.
Rahmetli Ninem (Anneanne) den akşam vakti olduğu için izin almam lazımdı. Md. Mv. rahmetli Nuri Kayahöyüklü hocamız “çocuğa izin ver” demesiyle ninem gülümseyerek izin vermişti.
Ekim ayı saat 18 de gittiğimiz Yeni Sinema’da Halk Evi Tiyatro çalışmaları olarak hazırlanan gösterimde başrolde zamanın amatör genç oyuncusu Feridun Çölgeçen’di.
Şimdi göz önüme gelen ve sonraki İstanbul Şehir Tiyatroları’nda ki seyrettiğim oyunculardan hiçte geri kalmayan bir nitelikte başarı sağlayan Feridun Çölgeçen’in Konya’dan ayrılması ile o işlem yavanlaşmış hatta kalkmıştı ki bir daha tiyatro oyunu sergilenmedi.
Yukarıda konu ettiğim Tuluat usulü Şarkı ve türkücülerle beraber gelen meşhur Tevfik İnce ile birlikte kendi topluluğunu kurduğu belirtilen İsmail Dümbüllü, 1928 yılında perdesini Direklerarası’ndaki Hilal Tiyatrosu’nda açmış ve 1933’den sonra Anadolu turnelerine çıkmış.
Dönemin tiyatro anlayışı ve beğenisi giderek değişmesine rağmen Naşid’in ölümünden sonra geleneksek tiyatronun en ünlü adı olmuş. Böylece ortaoyunu geleneğini tek başına sürdürmüş...
İşte yaşamımda, anlayışlı Konya seyircisinden çok memnun kaldığını belirten Dümbüllü yılda en az üç defa gelir yeni sinema da hep seyrederdim.
Daha sonra meşhur Muammer Karaca, Operet ekibi ile Konya’ya geldi. Konya onu daha bir başka yönden sevdi.
Konuşmalarının iğneli tenkit olması ve operet şeklinde Türk müziğini serdetmesi vesilesiyle ilgi gösterdi. Merhum Karaca’da Dümbüllü gibi Konya’ya daha çok gelmeye başladı.
Karaca 1955 de Tiyatro kurması ile İstanbul’a yerleşti Cibali Karakolu oyununu seyreden rahmetli Başbakan Adnan Menderes bile alkışla gülmekten kırılmış takdir etmişti.
Aynı şekilde Operet yapan Aziz Basmacı ekibi de Konya’ya gelmeye başladı ve onlarda Konya seyircisinden memnun kaldılar ki nerede ise hepsi birbirlerinin ardı sıra Konya’da sahne serdettiler.
İstanbul Belediye Şehir Tiyatrosu ve Konya’daki ilk Bölge Tiyatrosu ile ilgili hatıra ve bugüne gelişleri gelecek yazım da izleriz inşallah.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
B. H. sineması olan Tiyatro binası sahne kısmı
B. H. Sineması olan Tiyatro binası Balkon ve localar kısmı
Bizim çocukluk ve gençliğimizde İstanbul ve Ankara belki de İzmir dışında tiyatro gösterimleri yoktu.
İstanbul’da ki Şehzadebaşı usulü Tuluat tipi yani şarkı, türkü ile karışık orta oyunlarını yapanlar birleşerek Anadolu turları ile bazı şehirlerde gösterileri Cumhuriyet kuruluşu sonrası başlamış görünüyor.
Tabii o günler yaşamım dışında kaldığı için kalıcı bir fikre sahip değilim ama tiyatroculuk bütün dünyada olduğu gibi Paris tiyatrolarının meşhur olduğunu tarihsel olduğunu bilmekteyiz.
Konya şehrinin bu yöndeki gelişmeleri bizden evvel nasıldı bilemem ama yıllarca sinema olarak kullanılan “Belediye Halk Sineması” denilen ve aşağıda salonlarını göreceğiniz Balkanlar’ın en iyi tiyatro binası.
Bu binanın sinema olarak evveli ve yaşamımda ki olan popüler bir yaşamı olan geçmişlerine ilerde değinmek nasip olur inşallah.
Bendenizce bu bina Osmanlı zamanında da Konya’da görkemli bir tiyatro sahnelendiği zannını vermektedir. Maalesef bir kayıt bulunmamakta veya bendeniz ulaşamadığım için nasıl kullanıldı bilinmemekle beraber.
Konya’daki Rum gençleri için “Tatbikat Okulu” olduğu belirtilmekte ise de ki sırf öğrenciler için böyle görkemli bina yapılacağını tahmin etmiyorum. Diğer yönden sadece binanın Rumlarca yapıldığı da vurgulanmaktadır.
Bunları böyle ifade ettikten sonra yaşamım içinde olanları göz önümden geçirirken sizlere de sunmak isterim.
***
Seydişehir’den ziyaretime gelen çocukluğu ve gençliğinde ilgi odağım olan halazade Ecz. Mehmet Gül “Tiyatroya götüreyim” deyince bendenizi şöyle bir düşünce aldı.
Yıllarca 12 yaşımda ilk defa gördüğüm (1941) Yeni sinema’daki gösterimden sonraki olanlar göz önümden geçiverdi Konya’da bulunan Devlet Tiyatrosu’na giderken yâd ettim o nostaljide kalan günleri.
12 yaşımda Konya ESE’ne yeni kaydolduğum günlerdi. Okul, Yeni Sinema’da oynanan sonradan teferruatını bildiğim rahmetli şaheser şair ve yazar Necip Fazıl’ın “Bir Adam Yaratmak” eserini özel olarak seyrettirecekti.
Rahmetli Ninem (Anneanne) den akşam vakti olduğu için izin almam lazımdı. Md. Mv. rahmetli Nuri Kayahöyüklü hocamız “çocuğa izin ver” demesiyle ninem gülümseyerek izin vermişti.
Ekim ayı saat 18 de gittiğimiz Yeni Sinema’da Halk Evi Tiyatro çalışmaları olarak hazırlanan gösterimde başrolde zamanın amatör genç oyuncusu Feridun Çölgeçen’di.
Şimdi göz önüme gelen ve sonraki İstanbul Şehir Tiyatroları’nda ki seyrettiğim oyunculardan hiçte geri kalmayan bir nitelikte başarı sağlayan Feridun Çölgeçen’in Konya’dan ayrılması ile o işlem yavanlaşmış hatta kalkmıştı ki bir daha tiyatro oyunu sergilenmedi.
Yukarıda konu ettiğim Tuluat usulü Şarkı ve türkücülerle beraber gelen meşhur Tevfik İnce ile birlikte kendi topluluğunu kurduğu belirtilen İsmail Dümbüllü, 1928 yılında perdesini Direklerarası’ndaki Hilal Tiyatrosu’nda açmış ve 1933’den sonra Anadolu turnelerine çıkmış.
Dönemin tiyatro anlayışı ve beğenisi giderek değişmesine rağmen Naşid’in ölümünden sonra geleneksek tiyatronun en ünlü adı olmuş. Böylece ortaoyunu geleneğini tek başına sürdürmüş...
İşte yaşamımda, anlayışlı Konya seyircisinden çok memnun kaldığını belirten Dümbüllü yılda en az üç defa gelir yeni sinema da hep seyrederdim.
Daha sonra meşhur Muammer Karaca, Operet ekibi ile Konya’ya geldi. Konya onu daha bir başka yönden sevdi.
Konuşmalarının iğneli tenkit olması ve operet şeklinde Türk müziğini serdetmesi vesilesiyle ilgi gösterdi. Merhum Karaca’da Dümbüllü gibi Konya’ya daha çok gelmeye başladı.
Karaca 1955 de Tiyatro kurması ile İstanbul’a yerleşti Cibali Karakolu oyununu seyreden rahmetli Başbakan Adnan Menderes bile alkışla gülmekten kırılmış takdir etmişti.
Aynı şekilde Operet yapan Aziz Basmacı ekibi de Konya’ya gelmeye başladı ve onlarda Konya seyircisinden memnun kaldılar ki nerede ise hepsi birbirlerinin ardı sıra Konya’da sahne serdettiler.
İstanbul Belediye Şehir Tiyatrosu ve Konya’daki ilk Bölge Tiyatrosu ile ilgili hatıra ve bugüne gelişleri gelecek yazım da izleriz inşallah.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
B. H. sineması olan Tiyatro binası sahne kısmı
B. H. Sineması olan Tiyatro binası Balkon ve localar kısmı