Ramazan Ayı, ülke genelinde oldukça güzel geçiyor.
Memleketin her noktasında farklı renkler yaşanıyor.
Paylaşma, kucaklaşma, muhabbet Ramazan ayı ile birlikte tepe noktalara ulaşıyor.
Mutluluk verici bir durum.
Manevi atmosferi iliklerimize kadar hissetmek, yaşamak, yaşatmak.
Herkesin kendi memleketi kendine hoş gelir ya, bizimkisi o hesap değil.
Konyamız’da cidden Ramazan ayları bir başka güzel geçiyor.
İftar organizasyonları, teravih namazları, yardımlaşmalar…
Aklınıza ne geliyorsa Konya’da fazlasıyla yaşanıyor.
Önceki gün “Güzel Gonyam” ekibiyle muhabbette iken, ilginç bir Konya geleneğini öğrendim.
Aslında uzun yıllardır var imiş ama benim ayıbım olacak ki, yeni öğrenebildim.
Konya’da her yıl Ramazan Ayı boyunca, şehrin tüm meczuplarına iftar veriliyormuş.
Konyalı hayırseverler tarafından meczuplar bulundukları yerlerden araçlarla alınıyor; lokanta ya da evde kendilerine iftar ettiriliyor sonra da muhabbetlerine ortak olunuyormuş.
Meczupların muhabbeti de güzel olur.
Kendi aralarından kimsenin çözemediği bir iletişim kanalı var onların.
Kiminin kalp gözü açık olur, kiminin sözleri okkalı olur.
Hatta yemek sonunda dua eden biri var ki, sadece mırıldanıyor ama diğer hepsi amin diyor. Aralarındaki iletişimi siz düşünün artık.
İftar sonunda da diş kiraları ile birlikte gidecekleri yerlere tek tek bırakılıyorlar.
Bunun gibi birçok güzellikler yaşanıyor şehrimizde.
Talebelere iftar yemekleri veriliyor mesela.
Sivil Toplum Kuruluşları bu organizasyonlarda birbirleriyle yarışıyor.
Ramazan Ayının getirdiği güzellikleri tüm yıla yayabilirsek, gerçekten birçok sorunu aşmış olacağız.
* * *
Yazımızın bir diğer konusu da Ramazan Ayı’nda toplanan yardımlar.
Ülkemizde “cemaat” olgusunun yediği darbe, toplanan yardımlara da büyük ölçüde yansıyor.
Eş dost meclislerinde geçen konuşmalardan anlıyoruz ki, terör örgütü FETÖ’nün ülkeyi getirdiği nokta, insanların cemaat anlayışına bakışını büyük ölçüde değiştirmiş.
Geçtiğimiz yıllarda, cemaatler için Ramazan ayı en hareketli ay olurken, bu yıl birçok yerden ellerinin boş döndüğünü öğreniyoruz.
Gerçekten çok acı bir durum.
Ancak burada halkımızı da suçlamamak gerekiyor.
Tedirginler.
Verdikleri yardımlarla, görünmeyen noktada ne gibi faaliyetlerin yapıldığı konusunda çekinceleri var.
Sanırım, ekonomik olarak bu tür sorunlarla sık sık karşılaşacak olan cemaatlerin, bundan sonrası için bir takım önlemler alması gerekecek.
Şeffaflık noktasında atılacak adımlar bunun en önemli yapı taşı olacaktır.
Kapalı kutu cemaatlerin, kendi taraftarları dışında halktan yardım almasının zorlaştığı bir süreç yaşanıyor.
Bu nedenler cemaat yapısında sistem değişikliği kaçınılmaz gözüküyor.
Haftaya görüşmek üzürü, hayırlı Ramazanlar…