Konya'da oda başkanı isyan etti: Bu sorunların çözümü daha maliyetli hale gelecek

İMO Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, “Halı altına süpürülen sorunlar ileride çözümü çok daha maliyetli hale gelecek” dedi

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde devlet kurumlarındaki işleyişin daha rahat ve hızlı olacağını, ülke ekonomisinin çok daha iyi seviyede olacağını vaat eden iktidara, mevcut sistemle ilgili önemli bir eleştiri de İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın’dan geldi. Devlet kurumlarındaki işleyişin son derece yavaş olduğunu söyleyen Başkan Akın, meslektaşlarının birçok devlet kurumunda ciddi problemler yaşadığını belirtti. Cumhurbaşkanı, Bakanlar ve iktidar partisinin yöneticileri her fırsatta Partili Cumhurbaşkanı sistemine geçişin millete hizmet kalitesini arttıracağını ve sistemin daha hızlı işleyeceğini belirtmesine rağmen, gelinen noktada devlet kurumlarında sistemin tıkandığını gördüklerini dile getiren Akın, “Salgın hastalığın ve ülke yönetiminde sergilenen yanlış stratejilerin vatandaşlarımıza vermiş olduğu sosyolojik, psikolojik ve ekonomik hasarlara rağmen yatırım, istihdam ve üretim için zor şartlar altında azim ve kararlılıkla çalışan meslektaşlarımız tüm bu zor koşulların yanında bir de devlet kurumlarında liyakatsiz, iş bilmez, mevcut kanun ve yönetmeliklerden bir haber görevlilerin keyfi tavırları ve uygulamaları ile mücadele etmek zorunda kalıyorlar” dedi.

27 YILDIR İLK KEZ BÖYLE BİR ŞEYE ŞAHİTLİK EDİYORUM!

“Malumunuz ülkede enflasyon çok yüksek. TÜİK verilerine göre bile enflasyon yüzde 80’e dayandı” diyen İMO Konya Şube Başkanı Akın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Herkesin bildiği üzere reelde çok daha yüksek enflasyon. İnşaat maliyetleri her geçen gün artıyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 6 ayda 3 defa inşaat birim fiyatlarında güncelleme yapmak zorunda kaldı. 27 yıllık mühendislik hayatımda böylesine bir uygulamaya ilk defa şahitlik ediyorum. Ekonominin lokomotifi diye yıllardır övünülen inşaat sektörü eğer tedbirler alınmaz ise bundan sonra ekonominin son vagonu dahi olamayacak. İnsanlarımızın bırakın konut satın almaya, kiralamaya bile güçleri yetmez oldu. Ev kiraları asgari ücretten daha fazla. Bu problemin temelinde talebi karşılayacak arzın olmayışı yatmaktadır. Yatırımcı ekonomik krizden dolayı önünü görememekte ve maliyeti hesaplayamadığı için yatırımını durduruyor. Kur Korumalı Vadeli mevduatı siz yatırımcıya yeni bir finansal ürün diye sunarsanız yatırımcı risk almaz, üretime yönelmez arzda talebi karşılamadığı için fiyatlar uçuşa geçer. Özellikle KKM ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar inşaat sektörünü ciddi bir krizin içine sürükledi. Bu krize rağmen meslektaşlarımız güvenilir, ekonomik ve ergonomik yapıların inşası için tüm güçleri ile çalışmaktalar. Bu emeğe, bilgiye saygı duyulması ve destek olunması gerekiyor. Talebi karşılayacak arz yoksa, nitelikli üretim yoksa, döviz kurlarında istikrar yoksa, merkez bankası bağımsız değilse, kurum ve kuruluşlardaki yöneticiler işlerinde uzman değilse sadece inşaat sektörü değil hiçbir sektörde problemleri çözemezsiniz.”

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI DUYARLI OLMALI

“Verin yetkiyi görün etkiyi, onların doları varsa bizim de Allah’ımız var, bayrağımızı indiremeyecekler, ezanımızı susturamayacaklar” gibi sloganik cümlelerle ülkede işlerin yoluna konulamayacağını aktaran Dr. Süleyman Kamil Akın, “Yaptıkları her konuşmada Cumhurbaşkanımızın tensip ve takdirleri diye cümleye başlayan bakanlar, valiler, başkanlar, rektörler, bölge ve il müdürleri unutmayınız ki; sizler halkımızın güvenliği, refahı, eğitimi, şehirlerimizin imar ve ihyası için o görevlerdesiniz. Siyasi İkbaliniz ve makam sevdanız uğruna ehliyet ve liyakat sahibi insanları harcar, yerlerine emir erlerinizi getirirseniz bu ülkeye ve necip milletimize ihanet etmiş olursunuz. Bu anlamda sadece siyaset ve bürokrasi değil meslek odalarımızın ve tüm STK’ların da duyarlı olması gerekir. Sorunların çözümü ve gelecek nesillerin istikbali için sorunlarını iletmede, duyurmada ve takibinde çok daha kararlı olmaları, korkusuzca ifade etmelerini ve bunu yüksek sesle dile getirmelerini istiyorum. Yaşanan problemlerle ilgili Sivil Toplumun gerekli uyarılarda bulunması, çözüm önerilerini paylaşması ve muhatapları tarafından dikkate alınmasını demokratik yapımız gereği oldukça önemsiyoruz. Bugün halı altına süpürdüğümüz sorunlar ileride çözümü çok daha maliyetli ve uzun süreli hale gelecektir.

Unutulmamalıdır ki; İktidar Muhalefet partileri fark etmeksizin bu ülke hiçbir siyasi oluşumun ya da hiçbir ideolojinin tekelinde değildir. Cumhuriyet; ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir. Demokrasi ise; siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir. Dolayısıyla Demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devletinde seçimler milletimize en iyi hizmeti sunacak siyasi iradeyi seçmek için yapılır. Bir kral seçmek için yapılmaz.

Biri gelir biri gider ama asıl olan bağımsız ve güçlü Türkiye’nin ilelebet yaşatılmasıdır” şeklinde konuştu.

EMRE ÖZGÜL

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (14)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri