Yaz aylarında yaşanan sıcak havanın tam ortasında şöyle az bi serinlik gelir, kafaları uzatırız “ohh nasıl da güzel esti” diyerek. Esinti çok kısa sürer ama bir an olsun rahatlatır, şöyle bir nefes aldırır. İnsan kendini azıcık da olsa rahat hisseder ya hani…
“Rumeysa hanım ne anlatıyorsunuz?” diyorsunuz farkındayım.
Ne mi anlatıyorum?
Konya’da son hafta koronavirüs denetimleri arttı, şehir yöneticileri sahaya indi, yetkililer sürece dahil oldu. İşte o yaz ortasındaki serinleten esinti gibi, bu tedbirler de Konya’ya bir nefes verdi.
Bu tedbirler hissedildi mi, farkedildi mi, işe yaradı mı? Kesinlikle evet!
Konya bir hafta öncesine göre daha kontrollü bir hayata geçti, bunu görmemek de haksızlık olur.
Şimdi tek isteğim bu tedbirler, şehrin yöneticilerinin sahada olması, kontrollerin sıkı tutulması o yaz esintisi gibi kısacık sürüp gelip geçmesin.
Bakın faydasını görmeye başladık, demek ki denetimler, kontroller işe yarıyor.
“Tamam yaptık oldu bitti” demeden denetimler devam etmeli.
Halk biraz serbest kalınca “yeni normal hayatı” çok başka anlıyor.
Vatandaş korona öncesindeki normal hayatın içinde zannediyor kendisini.
Bu yüzden, denetimler devam etmeli.
Ama tersi olursa, Konya için yeniden sıkıntılı süreç başa döner.
****
Bu adımlar devam ederken, diğer detayları da atlamayalım. Daha yapılması gereken pek çok şey var, lütfen farkına varalım.
Şehir içinde el dezenfaktanları artırılmalı. Konya bu konuda örnek şehir bile olabilir. Dezenfektandan zarar gelmez abiler, şu dezenfektanları artırın Allah aşkına.
Toplu taşıma araçları içinde sosyal mesafeye daha dikkat edilmeli. Dolmuş şoförleri uyarılmalı, maskesi olmayan dolmuşa alınmamalı, maskesini doğru takmayanlar uyarılmalı.
Güvenlikli sitelerin kamelyalarında vakit geçiren site halkı, yan yana dip dibe oturmamalı. Site yöneticileri bu konuda devreye girmeli, site sakinlerini doğru şekilde uyarmalı. Daire kapısından çıkıldığı an, asansörler merdivenler bahçe kamelya buralar ortak kullanım alanı, çok fazla temas oluyor. Yan binadaki virüs çok kolay bu apartmana da geçebilir, bunları hatırlatmak lazım.
Kafelerde yapılan doğum günü partileri, evlilik teklifleri, çeşitli kutlamalar. Bu ortamlarda bir anda sarılmalar, öpüşmeler meydana geliyor. Kafelerdeki ortamlar için denetimler artmalı.
Ahhh tabi bir de düğünler, kına geceleri, söz kesimleri, nişanlar… Durmuyor bizim halkımız, o düğünden bu kına gecesine gezmeler devam ediyor. Servis araçları konu komşuyu toplayıp salona taşıyor. Otobüs kalabalık diye şikayet edenler, kınaya giden servise sıkış tepiş oturmaya ses çıkarmıyor. Düğünler ve diğer eğlenceler, ya iptal edilmeli ya da çok sıkı denetim olmalı.
Haaa bir de piknik alanları var! Açık hava olunca bir şey olmaz mantığı ile herkes pikniklerde. Tamam kabul kapalı mekana göre açık mekan az riskli ama sosyal mesafe ve maske olmazsa ve bir de çok kalabalık olursa az olan risk jet hızına dönüşebilir. Açık hava konserlerini, mitingleri hatırlayın, nasıl da bunaltıcı olur hava değil mi? İnsanın çok olduğu yer; ister kapalı ister açık hava olsun nefesler birbirine karışır bunu unutmayın. Lütfen her hafta pikniğe gideceğiz diye zorlamayın kendinizi.
Koronavirüs’e inanmıyorum diyenler de var, bana virüs gelmez diyenler de. Aylardır çok duyduk bu cümleleri! Konya’da bulunan Koronavirüs’ten hayatını kaybedenlerin defnedildiği mezarlık da gittikçe doluyor. Aylardır bu mezarlığı da takip ediyorum evime gidip gelirken. Mezarlık her gün biraz daha dolu, her yeni gün başka isimler orada kabrine giriyor. İnanmıyorum, korkmuyorum diyenler o mezarlığı keşke görebilse.
****
Eylül Ekim ayları daha sıkıntılı geçmesin diye çok tedirginim ama bir yanım da yapılan denetimleri görünce umutlandım, demek ki denetimler bir anda artınca etkisi görülüyor. Yani Konya’nın riskli iller arasından aşağıya inmesi bizim elimizde. Denetim olunca, kontrol olunca halk uyarılınca ve gerekirse ceza kesilince disiplin sağlanıyor. Öyleyse bu şekilde devam etmemiz lazım.
Yetkililer salıverirse, halk dünden hazır zaten! Vatandaşın bir kısmı gerçekten fırsatını bulduğu an koyverecek tedbirleri. Bazıları da bu konuları kafasına hiç takmıyor zaten, o ayrı konu.
Son günlerde yapılan tüm olumlu adımlar için Konya idarecilerine teşekkür ediyorum.
Ve Konya’nın tüm yetkililerinden rica ediyorum, Allah rızası için denetimleri sürdürün, Konya’yı kendi haline bırakmayın.