Başıboş köpekler hakkında kişisel sosyal medyası üzerinden açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, “Birileri için kutsal varlık haline geldi köpekler. Nasıl bir güçlü lobiyse herkes korkuyor. Belediyeler korkuyor. Bu konuyla ilgili konuşmak bile sıkıntılı” şeklinde paylaşımda bulundu.
Bitlis'te 5 hafta önce köpek saldırısına uğrayan ve ailesine bisikletten düştüğünü söyleyen Mustafa E. köpeğin ısırdığı kolunun uyuşması nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Burada kuduz hastalığı şüphesiyle tedaviye alınan Mustafa E'nin yaşadığı Göldüzü köyünde de Sağlık Bakanlığı ekiplerince inceleme başlatıldı. Yapılan incelemelerde kuduz olduğundan şüphelenilen Polat E. (9) de önlem amaçlı tedavi altına alındı. Başıboş köpek konusu yeniden ülke gündeminde tartışma konusu olurken Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu Saydam’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamanın bir kısmı şu şekilde: “Başıboş köpek sorunu çözümsüz olarak ortada duruyor. Bir lobi var. Güya vicdan sahibi insanlar. Bunlar köpeklerin barınakta yaşamasına bile razı değiller. Diğer tarafta bir yem lobisinden bahsediliyor. Eğer böyle bir lobi varsa en tehlikelisi onlar. Çünkü bunlar güya hayvansever görünüp hayvan varlığının çoğalmasına göz yumup, insana gelecek zarar umurlarında bile olmayan sadece cebini düşünen insanlar. Başıboş köpekler hakikaten sıkıntılı bir hal almaya başladı. Gerçekten sokak güvenliğini tehdit eder hale geldi.”
BU KONUYA ACİLEN ÇÖZÜM BULUNMALI
Saydam sosyal medyasından yaptığı açıklamada bu konun acilen çözülmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri paylaştı: “Bir de kuduz vakaları ortaya çıktı. Bu konu üzerinde acilen bir çözüm bulunması gerekiyor. Bir taraftan bakınca Hindistan gibi olduk. Birileri için kutsal varlık haline geldi köpekler. Nasıl bir güçlü lobiyse herkes korkuyor. Belediyeler korkuyor. Bu konuyla ilgili konuşmak bile sıkıntılı. Herkes belediyelerin toplaması gerektiğini söylüyor. Peki belediyeler toplayabilir mi? Veya ne kadarını toplayabilir? Kaç belediyenin barınağı var? Barınak kapasitesi yeterli mi? Belediyelerin bu kadar hayvana bakacak bütçesi var mı? Bunlar da ayrı bir problem Şimdi Konya Büyükşehir Belediyesi'nin verilerine göre; 2020 yılının başında bir proje kapsamında yaklaşık 4500 hayvan vatandaşa sahiplendirilmiş. O günün parasıyla hayvan başına aylık 125 TL ödeniyormuş. Bugünün parasıyla en iyi ihtimalle 200 TL’dir. Yani sadece sahiplendirme için belediyenin kasasından her ay 1 milyon lira para çıkıyor. Bir de barınak var. 2500 hayvan da orada varmış. Oradaki maliyeti çok daha fazladır, tahminim 2 milyon TL’de oranın gideri vardır.”
HER VARLIĞIN YARATILIŞ GAYESİNİ GÖRE DAVRANILMALI
Paylaşımında her varlığın yaşamına göre davranılması gerektiğine dikkat çeken Saydam’ paylaşımı şu şekilde: “Yani toplamda vatandaşın cebinden her ay 3-4 milyon TL bu hayvanlar için para harcanıyor. Buna rağmen de problem çözülmediği gibi, artarak da devam ediyor. Herkes sosyal medyada yazıp çiziyor ama belediyelerin bu haliyle bu hayvanlara bakabilmesi mümkün görünmüyor. Hele ilçe belediyeleri için hiç mümkün değil sanki. Çözüm? Çözüm yaratıcının, Allah'ın düzenine uymak. Başka çare yok. Allah insanı nereye koymuşsa insanı oraya, hayvanı nereye koymuşsa oraya, bitkiyi nereye koymuşsa oraya ve bunların hukukunu nasıl belirlemişse ona göre, başka çare görünmüyor. Birileri düzeni bozduğundan beri, önceliklerimizi değiştirdiğinden beri hiç birimiz için huzur yok. Bu insanlar için de böyle, hayvanlar için de, bitkiler için de böyle. Hangi varlık ne için yaratılmış ise yaratılış gayesine uygun davranmak zorundayız. Aslolan insandır. İnsan eşrefi mahluktur. Diğer bütün canlılar onun varlığını idame ettirmesi için insan hizmetine sunulmuştur. İnsan varlığını, canını tehdit eden ne varsa bu problemi çözmekle yükümlüyüz, hepimiz. Aksi takdirde böyle bocalar dururuz.
SAİT ÇELİK