Konya toprakları alarm veriyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Konya’nın tarım toprakları hızla yok oluyor.

Konya 41 milyon dekarlık alanıyla Türkiye’nin en büyük kenti. Bu topraklarda yüzyıllardır tarım yapılıyor. Çatalhöyük'te 9 bin yıl öncesine dayanan kalıntılar, o dönemde de Konya’da buğday ekildiğini gösteriyor. Ancak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Konya’nın tarım toprakları hızla yok oluyor. Son on yılın rakamlarına bakıldığında 26 milyon dekarlık tarım arazisinin 7 milyonu amaç dışına çıkarıldı. Zaten erozyonun acımasız etkileri altında olan ova, bir de üzerinde yaşayan insanların neden olduğu tahribatla Çatalhöyük’ten bu yana ilk kez bu kadar zor durumda.

Konya Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Seyfettin Baydar’a göre ise, Konya tarım arazilerini en iyi koruyan illerden biri. Baydar, üyesi oldukları Toprak Koruma Kurulu'nun kendilerine gelen, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı yönündeki taleplerin çoğunu kabul etmediklerini savunuyor:

“Bugün tarıma dayalı sanayisi olan Konya’nın nüfusu, ilçeleri ile birlikte 2 milyon 300 bin kadar. Şehir çok dinamik. Tarımı ve sanayisi olduğu için şehir nüfusu kendine çekiyor. Kanunun cevaz verdiği hususlarda tarım arazilerinin kullanımına izin verebiliyoruz. Kanunun izin vermediği bir toprak parçasını ne ben ne de Sayın Vali tarım arazisi kapsamı dışına çıkartabilir. Biz yasalara göre hareket ediyoruz. Kılı kırk yaran, şeffaf bir kurulumuz var. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve konunun uzmanı devlet teşkilatlarının temsilcileri bir araya geliyor ve talepleri birlikte değerlendiriyor.“

Ziraat Fakültesi, Toprak Kurulu'nda yok

Birçok ilde ziraat fakültelerinin toprak bölümü uzmanları Toprak Koruma Kurulu'na katılıyor. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Gezgin, bazı taleplere bilimsel gerekçelerle karşı geldiklerinden, Toprak Koruma Kurulu'na 2007 yılından beri davet edilmediklerini söylüyor. 

“Biz makul taleplere onay veriyoruz. Okul olur, yol olur… Eğer alternatifi, başka bir çaresi yoksa onaylıyoruz. Sanırım 2005-2006 yıllarındaydı. Beyşehir Gölü'ne nazır, orman sınırındaki bir araziye villa yapılmak isteniyordu. El değmemiş bakir bir alanın tam ortasına bu binaların yapılmasına izin vermek bölgenin uzun vadede yapılaşması anlamına gelirdi. Su yollarını kesiyordu, erozyonu tetikliyordu. Bu talebe karşı çıktığımız için dönemin vali yardımcısı bizi sonraki kurul toplantılarına çağırmamaya başladı. O gün bugündür üniversite, Konya Toprak Koruma Kurulu'na davet edilmiyor.”

Belki de Gezgin’in itirazı sayesinde, bugün Beyşehir Gölü Milli Parkı doğal güzelliğini koruyor. Çiftçi bir babanın oğlu olan Gezgin, Konya’da tarım arazilerinin yıllar içinde gördüğü tahribattan dolayı çok üzgün. Valilik onu Toprak Koruma Kurulu toplantılarına çağırmasa da, Bahri Dağdaş Enstitüsü'nün arazisine yapılmak istenen hastane inşaatı tartışmalarını yakından izliyor:

“Bahri Dağdaş’ın bulunduğu sanayi bölgesi, Konya havasının en kirli olduğu yer. Kurutulmuş bir bataklık olduğu için doğal afet riski altında. İnsan sağlığını olumsuz etkileyecek mezbaha ve hayvancılık tesisleri ile çevrili. Burada şehir hastanesi için arazi ayrılıyor. Üstelik birinci sınıf tarım arazileri olan sahanın tatlısu kuyuları da hastane için tahsis edilen bölümde yer alıyor. Bence yetkililer yanlış bilgilendiriliyor. Buradaki toprağı alıp başka bir yere sereceklermiş! Toprak halı değil ki. Canlı bir organizma. Onu kamyonlara yükleyip başka bir yere götürürseniz özelliğini yitirir.”  

Tarıma dönüş var

Artan dünya nüfusunu doyurabilmek için insanlık her şeyin başladığı yere, tarıma dönüş yapılıyor. Tarım topraklarının önemi artarken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 2015 yılını Uluslararası Toprak Yılı (The International Year of Soil ) olarak ilan etti.

TÜİK verilerine göre Türkiye 10 yıl içinde, yani 2004-2013 döneminde 27 milyon 800 bin dekar tarım arazisini kullanım amacı dışına çıkardı. Bugün bu topraklar tarım için korunabilmiş olsaydı 7.8 milyon ton buğday, 4.1 milyon ton kuru fasulye, 25 milyon ton mısır veya 8,5 milyon ton arpa elde edilebilirdi.

Çıkan yasalara rağmen bir kan kaybı sürüyor. Zira Türkiye’nin tahıl ambarı olarak anılan Konya Ovası, son on yılın en çok tarım arazisi kaybının yaşandığı kent olarak alarm veriyor. 

Kaynak: Al Jazeera

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri