Dünyanın en muhteşem Konya Surlarını yarım asır içerisinde yok ettik. Yıllarca surları taş ocağı gibi kullandık. İşin en üzücü tarafı da bunları, devlet eli ve müsaadesi ile yaptık. Valiler ve belediye başkanları vicdanları titremeden olaylara seyirci kaldılar. Tarih kültürü ve şuuru olmayınca böyle oluyor. Bu tahribatlar Osmanlı Döneminde başladı. Tarihî doku tahribatı Cumhuriyet Döneminde de devam etti. Yakın zamana kadar yapılanları yüreğimiz burkularak takip ettik. Günümüzde tahrip olacak tarihî doku da kalmadı artık. Şimdi başka tahribatlar var…
Zaman zaman ihşaat hafriyatlarında sur kalıntıları çıkıyor ortaya. El çabukluğu ile yok edilemeyen kalıntılara mal bulmuş mağribi gibi seviniyoruz. Yakın zamana kadar sur çevresi hep tahmini çizgilerle anlatılmaya çalışılıyordu. Yeni ortaya çıkan kalıntılar, Surların yerlerini en doğru şekilde ortaya konmasına vesile oluyor.
Geçenlerde Hapishane Caddesi’nde İsmet Paşa İlkokulu’nun karşısında ortaya çıkan kalıntıyı inceledim. Şimdiye kadar ortaya çıkan kalıntıların en mükemmeli sayılabilir. Bunun bir Sur Kapısı veya burç temeli olduğu tahmin ediliyor.
Bunun doğusunda Sur Mobilye diye bir mobilyeci dükkanı var. Buranın temel hafdiyatı yapılırken bir gün yola doğru bir göçme olmuş. İnşaat boyu Sur duvarının temelleri çıkmış ortaya. Ticarethane de adını surlardan almış. Sahipleri iyi insanlar. Sur kalıntılarını yüksünmeden gezdiriyorlar.
Sur temelleri, dokuz metre yani iki kat aşağıda. Sur ile ticarethane arasında bir duvar var. Görüntü bir hayli muhteşem, fakat engellenmiş gözüküyor. Bu konularda Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ile belediyelerin daha hassas davranması gerektiğini düşünüyorum.
Böyle pek çok yerde ortaya çıkan kalıntıların önemli bir bölümü kaldırım altlarına rastlıyor. Buraların yanları ve üstleri, Zindankale’de olduğu gibi camla kapatılamaz mı?
Yeni çıkan kalıntıların önemi dikkate alınarak, üstleri kapatılıp üzerine inşaat yapılmamalıdır. Tahminimize göre bu kapının çevresinde ve devamında sur kalıntıları bulunacaktır. Sur duvarının burada kuzeye doğru yönelerek yol ortasına kaydığı tahmin ediliyor. Ortaya çıkan muhteşem kalıntıları halk ve yeni nesiller görmelidir. Tarih kültürü ve şuuru böyle oluşur.
Bölgeye ikinci gidişimde son yapılan kazının sahibi ile tanış çıktık. Oraya otel yaptıracakmış. Ama benim buranın üstünün kapatılarak üzerine inşaat yapılmasına gönlüm razı değil.
Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın bu konulardaki hassasiyetini biliyoruz. Çıkan kalıntının yeri ile yanındaki ev istimlâk edilmeli ve bu bölgedeki en uzun sur kalıntısı ortaya çıkarılmalıdır. İnşaat sahibi ile anlaşılarak burası bir açık müze haline getiriilmelidir. Sayın başkanımızdan bunu bekliyoruz. Tarihi yer altına almanın pek mantıklı tarafı yok gibi.
Tarih kültürünün ve şuurunun yokluğu memlekete ve millete çok büyük zarar verdi. Aydınlarımız bile aynı hastalıkla malul. Bu sebeple tahribatlar tepkisiz kalıyor.