Şems-i Mevlana aşevi sayesinde yardıma muhtaç mülteciler buradan yemek alarak Şems Parkında yiyeceklerini tüketiyorlar. Medeniyetin ve kültürlerin ortak buluşma yeri olarak bilinen Şems Parkına, Suriyeli, Afganistanlı, Pakistanlı ve birçok Ortadoğu ülkesinin insanları çocuklarıyla beraber önce Şems-i Tebriz’i türbesini ziyaret ederek dualar ediyorlar. Sonrasında ise Şems Aşevine giderek yemeklerini yiyorlar. Şems-i Tebriz’inin türbesinin civarında ki işletmelerin de yabancı uyruklu insanların işletmesi olduğu biliniyor. İsimleri ise dikkatleri üzerine çekiyor. “Orta Doğu” gibi işletme isimleri olması hitap ettiği kitleyi daha iyi anlatıyor.
AŞEVİMİZ HAYIR FABRİKASI OLDU
Şems-i Mevlana Aşevi Başkanı Enver Akın, 3 yıldır aşevinin faaliyette olduğunu belirterek, yardıma muhtaç insanlara ulaştıklarını söyledi. Akın, “Burada bütün gönüllülerle beraber çalışıyoruz. 3 yıldır devam ediyoruz. Günlük 2 bin 500 kişiye yemek dağıtıyoruz. Bizlerin yardım talebi olmadı belediyelerden. Bir kere yardım aldık. Geri kalanını esnaf arkadaşlarımız tarafından karşılanıyor. Aşevimiz resmi olarak kayıtlı. Hijyen belgemiz mevcut. Genelde insanlarımızda yardımlarımız doğru kişiye ulaşıyor mu diye soru işareti olabilir. Bizler bunun üzerine titizlikle duruyoruz. Yardıma muhtaç aileleri tespit ederek gereken yiyecek yardımını yapıyoruz. Sadece gıda yardımı yok elbette. Bunun yanında giysi, odun kömür gibi temel ihtiyaçların da yardımını yapıyoruz. Sokakta kalan insanlar genelde geliyorlar. Burada misafir ediyoruz. Giysilerini yıkatıyoruz. Bir gece misafirhanemizde konakladıktan sonra yolcu ediyoruz. Aşevimizin önünde gördüğünüz Şems Parkı birçok medeniyetin buluşma yeri oldu. Elbette Şems hazretlerinin türbesinin etkisi büyük. Ama aşevimiz sayesinde burada birçok farklı medeniyetten insanlar konaklıyor. Yeni sizlerin anlayacağı gibi aşevimiz mini bir hayır fabrikası oldu. Yardıma muhtaç kim varsa hepsine ulaşacağız. Burada tam anlamıyla Allah rızasına dayalı iş yürütüyoruz. İnşallah bu şekilde sürekli devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
KONYA’NIN MANEVİYATI BİZLERİ MEST EDİYOR
Uzun yıllardır Konya’da yaşayan Afrikalı Adem Malik, Konya’nın manevi gücünden etkilendiğini ve Konyalıların yardımsever olduğunu dile getirdi. Malik, “Konya, Hazreti Mevlana’nın şehri. Mesneviyi okudum. Bana çok huzur veriyor. Burada olmak keyif veriyor. Dinimi daha huzurlu yaşıyorum ve Konyalılar dinlerine düşkün. Bu beni çok mutlu ediyor. En güzel ise Şems Hazretlerinin ve Mevlana Hazretlerinin yanına istediğimiz zaman gelebiliyoruz. Bizlere çok güzel davranılıyor. Hem burada Şems Aşevi sayesinde birçok yoksul insan yemek yiyebiliyor. Konya medeniyet ve hoşgörünün şehri oldu. Burada olmak tüm benliğime huzur veriyor. Türk insanına teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
BU GÜZELLİKLER DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YOK
Konya’nın kendine çok şey kattığını, iyi arkadaşlar edindiğini dile getiren Malik, “Konya bana çok şey kattı. En önemlisi tarih bilgimi burada çok arttırdım. Selçuklu Devleti’ni çok iyi öğrendim. Hazreti Mevlana’yı daha iyi tanıdım, burada çok güzel arkadaşlıklar edindim. Bana çok yardımcı oldular. Türkçeyi arkadaşlarım sayesinde daha iyi öğrendim. Bu kadar güzellikler dünyanın hiçbir yerinde yok. Konya gibi bir şehri bir daha bulacağımı sanmıyorum” diye konuştu.
ALİ GÖZEN