Konya semaları Akgün'e emanet

Küçük yaşlarda uçmaya ilgi duyan Konyalı işadamı Muhammet Akgün, hayalini yamaç paraşüt yaparak gerçekleştirdi. Daha sonra microlight satın alan Akgün, 4 yıldır bu hava aracı ile Konya semalarında uçuyor

Konya'nın “Uçan adamı” olarak bilinen Akgün, uçuşun ayrıntılarını anlattı.  Çocukluğundan beri uçan her şeye karşı ilgi duyduğunu belirten Akgün, kuşlar ve uçakların ilgisini çektiğini söyledi. İçinde bulunduğu imkânlardan dolayı erken yaşlarda havacılıkla tanışma fırsatı yakalayamadığını kaydeden Akgün, "Nihayet havacılık ile tanışmam 30. yaşımı buldu. Helikopterler en büyük idealimdi. Halende öyle. Kendi kendime helikopter sahibi olmanın ve uçmanın yollarını ararken, Konya da yamaç paraşütü alanında hâli hazırda bir topluluğun faaliyet gösterdiğini fark ettim. Yamaç paraşütü hiç aklıma gelmemişti daha önce. Helikopter hayalim henüz uzak gibi görünüyordu. Topluluğa katılarak Yamaç Paraşütü ile uçmayı öğrendim ve bu spor ile havacılığa ilk adımı atmış bulundum. Katıldığım topluluk ticari kaygı gütmeyen bir aile ortamı gibi. Bende ailenin bir parçası oldum. Benim gibi onlarca insan eğitim alarak havacılık ile tanıştı"  dedi.

3 YILDIR UÇUYORUM

2011 yılında Yamaç Paraşütü ile başladım. Takkeli dağı bizim ana uçuş alanımız. motorlu uçuş yani helikopter vari hava aracı hayalim devam ederken Microlight ile tanıştım. Tabi bu arada havacılığa dair anladığım en önemli şey havacılık sporu veya havacılık faaliyeti tek başınıza yapabileceğiniz bir şey değildir. Yani ben bir helikopter sahibi olsam bunu tek başıma idame edemeyeceğimi anlaşılmıştım. Bir şekilde nasip oldu 2012 yılında Microlight’ı aldım. Microlight’a dair hiçbir şey bilmiyordum. Ama Yamaç Paraşütünden havacılık kültürüm oluşmaya başlamıştı. Daha önceden yelken kanat pilotu olan Ali Demir arkadaşımla birlikte özel eğitim alarak Microlight ile uçmaya başladık. 2 yıldır aktif olarak uçuyoruz.

FOTOĞRAF İÇİN TALEP VAR

Uçuşu gerçekleştirebilmek için bazı kurallara uyulması gerektiğini belirten Akgün, "Uçuş emniyeti en önemli unsurdur. Microlight havacılık litaratürüne göre bir uçaktır. Diğer hava araçları gibi kuyruk numarasına sahiptir. Uçuş öncesi meteoroloji gözlemi ve uçağın teknik anlamda uçuşa hazırlanması en önemli unsurdur. Meteorolojik verileri günler öncesinden çeşitli internet sayfalarından temin ediyoruz. Havanın yağışsız olması şart. Soğuk olması önemli değil. Burada dikkat ettiğimiz en önemli veri rüzgar yönü ve hızı. Meteorolojik şartlar uygun olduğunda, son teknik kontrolleri ve yakıt durumunu kontrol ettikten donra uçuşa geçiyoruz. Uçmaya hobi olarak başladım ve halen hobi olarak uçuyorum. Bunun yanı sıra bazı talepler oldu. Fotoğraf çekimi, festivalde gösteri uçuşu gibi. Bunlar içinde uçuşlarım oldu" açıklamasını yaptı.

HAVACILIK BİR KÜLTÜRDÜR

Teorik ve uygulamalı eğitimin yanı sıra Microlight'ı kullanmak için lisansın gerektiğini belirten Akgün, "Türkiye Sivil Havacılık kurallarına göre her türlü hava aracının kullanımında lisans gerektiği gibi Microlight uçurabilmek içinde lisans gereklidir. Gerekli eğitimleri aldıktan sonra herkes bu aracı kullanabilir. Ancak şunu unutmamak lazım. Havacılık bir kültürdür. Havacılık kültürü olmayan, havacılığı sevmeyen kimse bunu uçurmaya çalışmamalıdır.  Hamd olsun uçuş sırasında düşme tehlikesi yaşamadım ama zor anlarım oldu. Aşırı türbülanslarla karşılaştığım oldu. Zaten bu araçlarda serbest düşüş gibi bir durum olmaz. Kanadın süzülme özelliği olduğundan motor dursa bile süzülerek yavaşça yere inmenizi sağlar. Başta da belirttiğim gibi uygun havada uçmak güvenlik açısından şart.  Microlight pilotu 2 kişiyiz. Yamaç paraşütü ve paramotor ile uçan arkadaşlarımız da var. Yamaç Paraşütü dahil yaklaşık 50 pilot var. Bir uçuş, kalkış/iniş şeklinde uçtuğumuzda minimum 3 dakika sürer. En fazlada yakıt, yük, ve rüzgar durumuna bağlı olarak 2 ile 2 buçuk saat sürer. Daha fazla yakıt ile daha fazla havada kalabilir" şeklinde konuştu.  Uçağın bakımlarını ise uçağın kendi bakım cetveline göre yaptıklarını söyleyen Akgün, "Buna göre belirli parçalar belirli saatlerde değiştiriliyor. Bunu da kendimiz gerçekleştiriyoruz. Bazı parçaları yurt dışından getirtiyoruz. Konya’nın coğrafi özelliğinden dolayı da pist sorunu yaşamıyoruz. Microlight beton bir piste bağlı kalmaksızın, zemini düz olan toprak veya çim her yere iniş ve kalkış yapabilir. Herhangi bir elektrik teli, direk yükseltinin olmadığı 300 metrelik düz alanları pist olarak kullanabilir. Dünyada özellikle Amerika'da havacılık çok gelişmiş durumda. İnsanların hava araçlarına sahip olmaları ve kullanmaları çok kolay." dedi.

UÇMANIN BEDELİ 30 BİN

Aracın maliyetinin 30 bin ila 200 bin lira arasında değiştiğini belirten Akgün, şunları söyledi: “Benim aracım 30-35 bin liralık bir araç. Ancak maliyet sadece alım maliyetinden ibaret değil. Hava aracının idamesi daha maliyetlidir. Aracın Bakım, değişen parçalar ve extra maliyetler yıllık 10 bin lirayı bulabiliyor. Yakıt maliyeti ise saatte 12-15 litre benzin. (özel yaş karışımlı normal benzin). Yakıt maliyetini de katarsak yıllık maliyeti çok fazla.”

HALİD ŞEN merhabahaber.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri