Türkiye’de son 5 yılda yabancı uyruklu firma ve tüzel kişiler 18,5 milyon metrekare arazi ve 149 bin mesken satın aldı. Kredi batağına saplanan çiftçilerin arazileri küresel firmaların eline geçiyor. Yabancı uyrukluların en çok arsa ve arazi satın aldığı illerin başında Manisa ve Konya geliyor Yabancılar, Konya’dan 1 milyon 933 bin metrekare arsa ve arazi satın aldı.
03.05.2012 tarihinde kabul edilen kanun ile Türkiye’de taşınmaz edinmek isteyen yabancı ülke vatandaşları için getirilen koşullar kolaylaştırılırken, kanun ile Türkiye’nin sınır komşusu olduğu ülkelerle ilgili bazı kısıtlamalar devam ediyor. Değişiklikle beraber kanun 183 ülke vatandaşına Türkiye’de ‘mütekabiliyet koşulu aranmaksızın’ taşınmaz edinimine hak sağladı. Taşınmaz yatırımına ilginin yüksek olmasından dolayı, Türkiye’yi yabancı ülke yatırımcılarının edinimlerine açmak bu yasal değişikliğin en önemli nedenleri arasında gösteriliyor.
GAYRİMENKUL EDİNME HAKKINA SAHİP ÜLKE SAYISI 183’E ÇIKARILDI
Değişiklik yapan kanunun uygulama esaslarının, Bakanlar Kurulu’nun onaylayacağı liste ile belirleneceği kanunun 1. maddesinin 2. fıkrasında belirtilerek, bu doğrultuda hazırlanan listeye göre, değişiklikten önce 53 olan Türkiye’den şartsız gayrimenkul edinme hakkına sahip ülke sayısı 183’e çıkarıldı. Kanun çerçevesinde yapılan en göze çarpan değişiklik başvurularda aranan mütekabiliyet koşulunun kaldırılması oldu. Bu sayede yabancının vatandaşı olduğu ülkede Türk vatandaşı taşınmaz edinemese bile yabancı gerçek kişi Türkiye topraklarında taşınmaz edinebilecek.
ÇİFTÇİLERİN BORCU FAİZSİZ ERTELENSİN
Çiftçinin üretim yapabilmek için borca girdiğini ve borçları ödemekte zorlandığını belirten Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Çiftçiler üretim yapabilmek için borç almak zorunda kaldılar. Bu borçların geri ödemesinde sıkıntı çeken birçok çiftçi kardeşimiz var” dedi. Kavuneker, daha sonra sözlerine şöyle devam etti: “ şuan çiftçimizi en çok zorlayan tarım kredi kooperatifinden almış olduğu krediyi geri ödeme noktasında sıkıntı yaşıyor. Diğer devlet destekli banklar çiftçilerimizi geri ödeme noktasında bu kadar zorlamıyor. Çiftçi son 2 -3 yıldır gerçekten çok zorlanıyor. Bir yandan kuraklık ile uğraşırken bir yandan iklim değişikliği ile istediği ürünü alamadı çiftçilikte ürün kaybı yaşamak çiftçi için en büyük sorunlardan biridir. Çiftçi ektiği üründen aldığı hasat miktarınca borcunu öder evine ekmek götürür ama çiftçiler ürün kaybı yaşayınca borçları faizle birlikte daha da arttı bir çok çiftçi çiftçiliği bırakmak zorunda kaldı devletimiz çiftçimizin borcunu faizsiz 5 yıl erteleyelim çiftçimiz şuan zor durumda”
ÇİFTÇİLERİN BİRÇOĞU TARLASINI EKMİYOR
Artan girdi maliyetleri karşısında çiftçilerin zorlandığını dile getiren Kavuneker, sözlerini şöyle tamamladı: “4 yıldır çiftçimiz borç erteleme yapıyor. Bazı çiftçilerimiz tarlasını satıyor tahmini olarak söylüyorum çiftçimizden yüzde 20’e varan rakamlarda çiftçilerimiz tarlasını sattı. Bazı çiftçilerimiz ektiği üründen kar edememeği için tarlasını ekmiyor. Çiftçimizin bu zor durumuna yardımcı olmak için önce borçlarını faizsiz bir şekilde erteleyelim ardından tarım sigortalarını zorunlu hale getirelim daha sonra üretimin arttığını hep beraber göreceğiz. Çiftçimiz zor durumda kaldığında maalesef tarlasını ekmez çünkü tarladan ettiği karla geçimini sağlıyor son yıllarda kuraklık ve artan girdi maliyetleri karşısında çiftçimiz maalesef çiftçilikte yapamaz hale geldi.”
SAİT ÇELİK