Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Üniversite Komisyonu sene içerisinde düzenlediği kamplara bir yenisini daha ekledi. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı, Samsun 19 Mayıs Gençlik Kampı’nda gerçekleşen etkinliğe yüzü aşkın üniversiteli genç katıldı. Eğitim çalışmalarından turnuvalara, sportif faaliyetlerden eğlenceli birçok aktivitenin gerçekleştiği program, gençlerin yoğun ilgisine karşılık buldu. ‘Çelikleşme Kampı’ ismini taşıyan etkinlik 3 gün sürdü. Kampın birinci gününde açılış konuşması gerçekleştiren AGD Konya Şube Üniversite Komisyonu Başkanı Beytullah Azak, “Çalışmalarını yarım asırdır aynı heyecan ve azimle gerçekleştiren milli gençlik olarak yine güzel bir kampta bir araya geldik. Necmettin Erbakan hocamızın bize gösterdiği hedefe ilerlerken her geçen gün daha da gayretlenerek çalışmalar ortaya koyuyoruz.
Bugün Samsun’da da çelikleşme kampımızı aynı heyecan ile gerçekleştiriyoruz. Biz biliyoruz ki Müslüman bir gencin duruşu vardır. Bu duruş, biz üniversiteli gençliğin kampüslerde büyük bir bilinçle taşıdığı duruştur. Bizim savunduğumuz ve inandığımız değerlerimiz var. Savunduğumuz ve inandığımız değerler uğruna verdiğimiz mücadeleyi her daim sürdüreceğiz. Bu vesile ile bir kez daha söylüyoruz: Selam olsun ümmetin derdi ile dertlenen gençliğe, selam olsun bu yolda ter dökenlere” dedi.
GENÇLER HEP İTİCİ GÜÇ OLMUŞTUR
Gerçekleşen Çelikleşme Kampına eğitimci olarak katılan ve üniversitelerdeki çalışmaların önemine değinen AGD Üniversite Komisyonu 2. Bölge Teşkilatlanma Başkanı Mehmet Yılmaz, “Genç; bir hareketin, idealin veya oluşumun her zaman itici gücü olmuştur. Efendimiz ’in mücadelesinde önemli rol oynayan Hz. Musab bin Umeyr, Hz. Ali, Hz.Talha bin Ubeydullah gibi birçok sahabenin gençlik çağında olması bu yaşlardaki kitlenin önemini ispatlamaktadır. Biz biliyoruz ki Müslüman bir genç, sorumludur.
Müslüman genç asla pes etmez. Müslüman genç başarıyı Allah’tan bilir. Biz AGD Üniversite Komisyonu olarak çalışmalarımızı bu düstur ile yapıyoruz. Bugün ne yazık ki ülkemizde üniversitelerden mezun olan her 5 kişiden 3’ü işsiz kalmaktadır. Bozuk sistemin bir sonucu olan bu durum, üniversite gençliğini kıyasıya bir mücadelenin içine çekmektedir. İnancımız bize sadece belirli ibadetleri yapıp köşemize çekilmemizi değil tüm insanlığın saadeti için çalışmayı emretmektedir. Bunun yolu da gençliğin kalbinde bulunan üniversitelerden geçmektedir. Bunun için bizler bir teşkilat olarak çalışmaktayız. Teşkilat; bir gayenin gerçekleşmesi için hiyerarşik bir yapı içerisinde, planlı ve programlı çalışma yapmak üzere bir araya gelen, yeterli sayıda ve vasıflı insan topluluğudur. Bu bilinçle çalışmalarımızı yaparken kendimizi de eğitmemiz gerektiğini bileceğiz. Çünkü dolmadan taşamayız. Ulaşacağımız insanlara bir şeyler katabilmek için öncelikle bizim yeterli donanıma sahip olmamız gerekmektedir. Bu vesile ile üniversiteli kardeşlerimize bir şeyler kazandırmak ve onlara ulaşmak adına üniversite içinde faaliyetler göstermeli, kampüslerde sesimizi duyurmalıyız” şeklinde konuştu.
NE MUTLU HAKKIN HÂKİMİYETİ İÇİN ÇALIŞANLARA
Çelikleşme Kampında gençlere hitap eden ve Hak ve Batıl ekseninde cihat ibadetini anlatan AGD Samsun Şube Başkanı ve Eğitimci Şenol Altun, şunları kaydetti: “Bizler bu dünyaya bir imtihan için gönderildik. Bu imtihan, bir insan iyi midir, kötü müdür esasına göre yapılmaktadır. İyi insan olmak nasıl mümkündürün cevabını aramalı bulmalıyız. Öyle ki iyilik, kendi kendine olmaz. Başkasına faydalı olmakla olur.
En büyük fayda, en büyük iyilik, bütün insanların dünyada da, ahirette de mesut olmalarını istemek, bu yolda bütün gücüyle çalışmaktır. Bunun için de hakkın yanında olmak gerekir. Hak, her şart altında doğru olan şey demektir. Aklımız yanılabilir ama İslam yanılmaz. İslam Haktır. Hak, hakikat ve hayrın tek kaynağı İslam’dır. Kudret kuvvet sahibi yalnızca Allah’tır. Onun dışındaki her şey görüntüdür. Hak gelince de batıl zail olur. Batıl ise her şart altında yanlış olan şey demektir. İslam’ın asıl gayesi, Kur’an nizamını kurmak ve yürütmek, hak ve adaleti hâkim kılmak, herkesin dünyada da âhirette de saadetine vesile olmak, hizmet etmektir. Bu gaye için çalışan bir insan şu üç çiviyi kafasına yerleştirmelidir: İslamsız saadet olmaz. Şuurlu Müslüman olmalıyız. Cihad etmeliyiz. Cihad, Kur’an nizamını kurmak ve yürütmek için hep birlikte bütün gücümüzle çalışma mecburiyetini üzerimize yükleyen farzın adıdır. Kim ne derse desin, Allah nurunu tamamlayacaktır. Ne mutlu hakkın hâkimiyeti için bütün gücüyle çalışanlara.”
AKADEMİK ÇALIŞMALARA DA ÖNEM VERİLMELİ
Düzenlenen kampta üniversiteli gençlere akademik kariyer ve lisansüstü eğitim hakkında bilgiler veren Sivas Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Araştırma Görevlisi Osman Veysel Özdemir, “Lisansüstü Eğitim ve Akademik Çalışma, lisans mezuniyeti sonrası belli bir konuda uzmanlaşmak maksadı ile yapılan Yüksek Lisans ve Doktora çalışmalarıdır. AGD Üniversite Komisyonunda görev alan her arkadaşımız bu alanda da çalışma yapmalıdır.
Varoluş gayemize uygun olarak, ilmi açıdan daha birikimli hale gelmek üzere; akademik alanda çalışmak isteği olanların lisans mezuniyeti sonrasında Yüksek Lisans ve Doktora yapmaları, akademik unvan sahibi olmaları neticesinde; İslami hassasiyetleri yüksek, Milli görüş bakış açısına sahip, şuurlu kadroların yetişmesi için akademik çalışmalar yapmalıyız. Böylelikle üniversiteleri toplumu ifsat eden müesseseler olmaktan çıkartıp, gençliği ıslah eden bir ortama dönüşmesi ve bu vesileyle erdemli bir toplumun oluşması sürecindeki sorumluluklarımızı yerine getirerek çalışmalar yapabiliriz” açıklamalarında bulundu.
100 YIL SONRASINI DÜŞÜNÜYORSANIZ İNSAN YETİŞTİRİN
Çelikleşme Kampında üniversiteli gençlere AGD ve çalışmaları hakkında bilgiler veren Eğitimci Abdülhamit Salihoğlu, “İnsanların en hayırlısı insanlığa faydalı olandır inancı ile çalışmalarımızı yürütürken; ülkemizin il, ilçe, belde ve mahallelerindeki oluşumlarımızla ülkemiz gençliğinin beraberlik ve kardeşliğinin öncüsü olduk. Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu ve dünyanın en büyük gençlik organizasyonu olarak üniversitelerde de çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz.
Projemiz insan, muhatap kitlemiz gençliktir. Sevdası tüm insanlığın saadetidir. Biz, ‘Bir yıl sonrasını düşünüyorsanız bir tohum ekin, 10 yıl sonrasını düşünüyorsanız bir fidan dikiniz, 100 yıl sonrasını düşünüyorsanız bir insan yetiştiriniz’ anlayışı ile hareket eden ve bütün insanımızı kucaklayan bir düstur ile faaliyet yaparız. Rakibimiz; kavga, çatışma, kin ve cehalet olmuştur. Onların yerine fedakâr kadrolarımız ile barışı, sevgiyi, konuşarak anlaşmayı ve bilgiyi ikame etmeye gayret gösteriyoruz. Üniversite komisyonumuz ise ‘Sınıflardan kampüslere yeni bir dünya’ idealini gerçekleştirmek için dert edinmiş üniversiteli gençlerin evidir” ifadelerini kullandı.
EYYÜB KARAKUZU