Konya çiftçisinin depo ve fiyat korkusu!

Mısır ve ayçiçeği üreticilerinin kaygılı olduğunu dile getiren Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Çiftçi, depolarda yer olmaması nedeniyle ürününün elde kalacağını düşünüyor. Alım fiyatların düşmesinden de korkuyorlar. Üreticinin endişesini giderin” dedi

Tarımsal üretimin başkenti Konya’da mısır ve ayçiçeği üreticileri, büyük bir korku yaşıyor. Hasadın başlamasına 1,5 ay kala çiftçiler, yapılan yanlış ithalat nedeniyle dolu olan depolara ürününü veremeyeceğinin, taban fiyatın ise beklentinin altında kalacağının endişesini yaşıyor. Ağır girdi maliyeti altında ezilen Konyalı çiftçiler, buğdayda yaşanan problemlerin mısır ve ayçiçeğinde yaşanmamasını isterken, Merhaba’ya konuşan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım yetkililere uyarılarda bulundu.

ÇİFTÇİNİN YÜZÜ GÜLMÜYOR!

Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, yetkililere çağrıda bulunarak, buğday alımında yaşanan sorunlardan ders çıkarılarak, ayçiçeği ve mısırda fiyat ve depolama konusunda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Çiftçinin büyük bir endişe içinde olduğunu da vurgulayan Yıldırım, “Çiftçinin endişeleri giderilmeli” dedi. Tarımda zorlu bir süreç içinden geçildiğini aktaran Yıldırım, “Her gün yeni vergiler, yeni zamlar geliyor. Vatandaşın, çiftçinin alım gücü düşüyor. Artan yoksulluk söz konusu. Bunun sonucunda kimse hayatından memnun değil. Çiftçiler açısından bakıldığında bugünlerde birçok ürünün hasadı yapılıyor. Hasat dönemi normalde aylarca verilen emeğin karşılığının alındığı ve yüzlerin güldüğü dönemdir. Ama kimsenin yüzü gülmüyor. Herkes endişeli” şeklinde konuştu.

RANDEVU ALMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ!

“Bir yandan mazot başta olmak üzere, tarımsal üretim girdilerinin fiyatı artıyor” diyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Seçimden önce mazotun litresi 19 lira civarındaydı. Şimdilerde 35 lira. Mazota son 1 ayda yüzde 50’den fazla zam geldi. Yeni vergiler, yeni zamlarla üretmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bir yandan da hasadı yapılan ürünler alıcı bulamıyor. Fiyatlar artan maliyetlere rağmen geçen yılın altında seyrediyor. Yapılan yanlış ithalat nedeniyle depolar dolu. Ürün konulacak depo bile sorun oldu. Çiftçi üretiyor ama ürününü değerinde satamıyor. Alım garantisi olan ürünlerde çiftçi bazı sorunlar yaşasa bile en azından ürününü satacağı garantisi var. Ya alım garantisi olmayan ürünler? Buğday ve arpada yaşananlar çiftçiyi diğer ürünler için de tedirgin etti. Bu hasat döneminde buğdayda yaşananları kısaca özetlersek; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Haziran’da Toprak Mahsulleri Ofisi buğday alım fiyatını açıkladı. Ekmeklik buğdaya ton başına 8 bin 250 lira artı ton başına bin lira alım primi açıklandı. Makarnalık buğdayda ise alım fiyatı 9 bin lira ve ton başına bin lira primle birlikte 10 bin lira fiyat verildi. Ürününü Toprak Mahsulleri Ofisi’ne teslim edenlere 30 gün içinde ürün bedelinin ödeneceği de duyuruldu. Fiyatların açıklanması ile birlikte üreticiler Ofis’ten randevu almak için adeta akın etti. Ancak, birçok çiftçi randevu alamadı. Serbest piyasada tüccar, sanayici ürün almadığı için buğday fiyatı ton başına 6 bin liranın bile altına düştü. Fiyat düşünce Ofis’e başvurular daha da arttı. Randevu almak işkenceye dönüştü. En önemli sorunlardan birisi de sezon öncesi dünya buğday fiyatlarındaki düşüş ve 30 Nisan 2023 tarihine kadar gümrük vergisinin sıfır olması nedeniyle depolar ithal buğdayla doldurulmasıydı. Lisanslı depolarda yer yok diye çiftçi geri çevrildi.”

ÜRETİCİ 'ÜRÜNÜMÜ SATAMAM' ENDİŞESİ YAŞIYOR!

Bugünlerde mısır ve ayçiçeği üreticilerinin kendisini aradığını söyleyen Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, şunları kaydetti: “Çiftçiler, buğdayda yaşananlara dikkat çekerek ürünlerini satamayacakları endişesiyle her gün telefonla arıyor veya mesaj gönderiyorlar. Endişenin temel nedeni, depolarda yer olmaması nedeniyle ürünlerinin ellerinde kalacağı yönünde. Yine buğdayda olduğu gibi fiyatların düşmesinden korkuyorlar. Hem depoların dolu olması hem de piyasadaki fiyatı geçen yıla göre düşük olması, üreticinin 'ürünümü satamam' endişesini güçlendiriyor. Çukurova’da ayçiçeği hasadı başladı ve verilen fiyat kiloda 10 lira civarında. Ayçiçeğinde de gümrük vergisi 31 Mayıs’a kadar sıfır olarak uygulandığı için sanayiciler hasat öncesi belli miktarda da olsa stok yaptı. Bu nedenle çiftçinin ayçiçeği çekirdeğine fazla talep yok. Ayçiçeği 2021 yılında 15-16 liraydı. Şimdi 10 lira. Artan maliyetlere rağmen fiyatın bu kadar gerilemesi karşısında çiftçinin mutlaka desteklenmesi gerekir. Destekleme primi ile desteklenmeli.”

SORUNLARDAN DERS ÇIKARMAK GEREKİR

Mısır’da da benzer bir durumun olduğuna dikkat çeken Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Geçen sene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin mısır alım fiyatını ton başına 5 bin 700 lira olarak açıkladı. Bugünlerde mısırın tonu borsalarda 5 bin 200 – 5 bin 300 lira seviyelerinde. Yani geçen yıl açıklanan fiyatın altında” diye konuştu. Mısır hasadının yaklaştığı bugünlerde üreticilerin depo ve fiyat endişesi yaşadığını söyleyen Yıldırım, şu cümleler ile konuşmasını noktaladı: “Birçok deponun buğday ile doldurulduğunu belirten üreticiler, şimdiden hazırlıkların yapılması gerektiğini ve Ofis’in üretici maliyetini dikkate alarak fiyat açıklamasını istiyor. Tarım ürünlerinde finansman en önemli sorunlardan birisi. Kredi bulmak zor. Ayrıca faizler yüksek. Birliklere bu konuda destek sağlanmalı. Özetle, buğday alımında yaşanan sorunlardan ders çıkarılarak ayçiçeği ve mısırda fiyat ve depolama konusunda gerekli önlemler alınmalı. Çiftçinin endişeleri giderilmeli.”

EMRE ÖZGÜL

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri