19 Eylül 2013 Perşembe günü “Tütüneker ve Anadolu Selçuklu” başlıklı yazımın, Anadolu Selçuklu kısmında yeşil-beyazlı takımın sahipsiz kaldığı ve kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediği noktasında bir yazı yazmıştım...
Daha doğrusu eleştirel bir yazıydı...
Ekmeğimi yazmayarak ya da görmezden gelerek kazananlardan olmadığım için zülfiyare dokunmuştum...
Yiğidin hakkını yiğide vererek olsa da, kantarın topuzunu kaçırmıştım...
Eleştirmenlerin de doğal olarak eleştirilmesi gerçeğinden yola çıkarak, yazımla ilgili birçok yorum ve eleştiri yapıldı, tabi ki hakaretler de...
Küfür olmadığı müddetçe, yazılarıma yapılan yorumlardan ders çıkardım...
Bir okur, “Bu takıma futbolcu alan, reklam veren, Sayın Recep Konuk gibi iş adamını da küstürürseniz bunun vebalini düşündünüz mü? Lütfen değerlerimizi küstürmeyelim. Ben bu şehirde yaşayan bir insan olarak kimsenin takıma sahip çıkmadığı bir dönemde sürekli para isteyen, sonrada bunları çarçur eden yönetimleri yazmanızı daha doğru buluyorum” demiş..
Haklı mı?
Sonuna kadar haklı...
Bir başka okur, “Şimdi şunu sormak lazım. Sayın Recep Konuk kadar bu takıma sahip çıkan kaç kişi var? O randevu almak isteyen iş adamları değil mi? Ve bugüne kadar kaç lira para vermişler? Neden Sayın Ahmet Şan'ın Başkanlık yaptığı şirket hiç takıma maddi destek vermez? Lütfen bunları da yazın” diye sitem etmiş...
İtirazı olan var mı bu soruya, eleştireye ya da siteme?
Cevabı ben değil, Kulüp Başkanı Ahmet Şan vermeli...
Bir okur da, “Recep Çınar gibi usta kalem yılların duayeni ne oldu da Recep Konuk gibi spora en çok katkıyı veren başarılı ve de bu şehri seven bir lideri eleştirir bilmem. Kardeşim Torku zorla veya ihale yoluyla mı aldı sponsorluğu? Veya Konya Şeker olmasa kim ne kadar para verirdi? El insaf diyorum. Bilmediğimiz varsa lütfen yazın.Yoksa iş adamları spora küsünce neden böyle oldu diye soruyorsunuz. Bence sizle çelişen bir yazı olmuş” diyerek noktalamış eleştirisini...
Ne diyebilirim ki, “haklısın” dan başka...
Bir başka okur, “Recep Konuk daha ne yapsın” derken, bir okurumuz ise “takıma destek veren tek insan” diyerek bir gerçeği ortaya koymuş...
Ve bir okurumuz ise “Her dönemde Konyaspor'a destek olan Recep Konuk'a haksızlık etmişsiniz. Şunu unutmayın bu adam olmasa Konyaspor lisans bile çıkartamayacaktı” diyerek, bir realiteyi gözler önüne sermiş...
xxx
Şimdi...
2013'te yayımlanmış bir yazıma gelen bu yorumları gündeme neden mi getirdim?
Çarşamba günü misafirimiz oldu sevgili Recep Konuk...
Siyasetin dışında herşey konuşuldu...
Tabi ki sporu da konuştuk...
Kırılganlığı yoktu, sadece bilgisiz ve ilgisiz yazılanlara, çizilenlere ve söylenenlere üzüldüğünü ima eden bir görüntü verdi...
Haksız da değildi hani...
Direk ya da endirekt, kimseyi adres göstermedi...
Sadece yaşanan sürecin ve gerçeklerin altını çizdi...
“Herkes Konyaspor'dan kaçarken biz risk alarak isim sponsoru olduk” derken de, “Torku isminin parlatılmasında Konya'nın sporunun ciddi anlamda katkıları oldu” dediğinde de samimi, gerçekçi ve açıkyürekliydi...
Mütevaziliği elden bırakmadan, böbürlenmekten, kibirlenmekten sakınarak, yanlış anlamalar ile yanlış anlaşılmalarına da bir açıklık getirdi...
Ve en önemlisi de, Şekerspor'un devri konusunda ama bilinçli, ama bilinçsiz kulaklara üflenen dedikodulara da set çekti...
“Biz Konyaspor'a bir DEĞERİ verdik, bir YÜKÜ değil. Bir kere bunun iyi anlaşılması lazım” diyerek, dahası spor camiasında “pehlivan tefrikasına” dönen bir gerçeğe de, bu sözleriyle nokta koydu...
Ve “biz körlere renkleri bir kez daha anlatmaya çalıştı” Recep Konuk...
Aynı yazımda Recep Konuk'tan bahsederken, “Kim ne derse desin akıllı adam... Akıllı olmasaydı, Konya Şeker AŞ. “Okyonus”ları aşar mıydı? Kendinden öncekiler Şeker A. Ş.'yi yiyip bitiriyorlardı, şimdi Şeker A.Ş.onu yiyip bitiriyor... Çünkü, bu kurum için 7/24 çalışıyor... Dedim ya akıllı adam” diyerek, yiğidin hakkını yiğide vermiştim...
Meselenin özü şu...
Şeker Kurumunun başarısındaki yüreği görmek istiyorsanız, Recep Konuk'a bakacaksınız...
Şehrin dünya'ya açılan penceresinin, yani şehrin takımının kötü gününde köşe-bucak kaçanların çokça olduğu bir dönemde, ortaya çıkarak, şehrinin takımını sahiplenen adama...
Şunu çok iyi anladık bu ziyarette...
Kimsenin kumaşını biçemediği yürekli, sevecen, sahiplenen bir gömlek var üzerinde...
Konya aşkına atan da bir kalbi...
Recep Konuk ve kurumunu savunma hakkını görmezden gelenler ya da kayıtlardan silmeye çalışanlar, bu adamın Konyaspor için yaptıklarını asla silemeyecekler...
Çünkü, buna kayıtlar ve tarih izin vermeyecek...
Konyaspor'un yere düştüğü zamanlarda bile elinden tutup ayağa kaldıran, yürüten bu adama, geçte olsa bir teşekkür borcumuz var.
NOT: Yeni stadla ilgili bir duyum aldım...
Doğrudur, yanlıştır bilmiyorum, ancak daha önce 4 büyük kulübe sponsorluk yapan, bazı kulüplerin de spor salonlarına adını veren, ancak şike olaylarından sonra sponsorluğunu askıya alan, gıda dalında faaliyet gösteren bir grubun, Anadolu'ya, açılacağı ve buradaki kulüpler ile yeni yapılan stadlara adını vereceği fısıldandı kulağıma...
“Torku”dan “korkan” bu grubun, özellikle de Konya'ya yeşillenmesi ne garip!
Neyse...
Kokusu çıkar yakında...
Bekleyip göreceğiz...